İnsanoğlu bir varmış bir yokmuş. Biri ölür toprağa karışır bir diğeri kök saldığı aynı topraktan filizlenir. Birbirlerini hiç göremeseler de ot toprak sayesinde hayata tutunmuş toprak, kendisini göstermesine razı olduğu cılız kökü canı pahasına ayakta tutmaya uğraşırdı. Gül Cemal'in ailesi de Mustafa efendinin kökünün üstünde yeşermişti.
Geçen koca yirmi yıl bawoyu da aralarından almış olsa da esamesi okunmayan bir adam olmamıştı. Ne o ne de Eye! Cemal izin vermemişti. Eyeyi, Bawoyu alan Allah yerine adlarını yaşatacak iki evlat vermişti. Mustafa ile Fato ismi yok olacak isim miydi? Elbette değildi. Bawo, hasta döşeğinde Cemal'in son bebeğini görür görmez "Fato" demişti. Belki bilinçli belki bilinçsiz! Zaten hazır olan aile tereddütsüz ismi kabullenmişti. Ortanca çocuk da erkek olmuştu. Ona ancak Mahah'ın babasının adı yakışırdı öyle de oldu Ömer koydular adını. Cemal'in hayırsız ağabeylerinin adı verilecek değildi ya! Ömer'in boy pos endam bakılmaya doyulmazdı tıpkı Mustafa ağabeyi gibi tek sorun Cemal ayağını kaldırmış o yerine bırakmıştı. Gül Cemal bawolaşırken ,Ömer Cemalleşmişti. Ee ne demişler? Katranı kaynatsan olur mu şeker? cinsine tükürdüğüm cinsine çeker!
Dördüncü bir çocuk mu? O yok! Gül Cemal'in şeysinden kurtulamazdı da dönemin aile planlamasına kurban gitmişti. Yoksa Gül Cemal'in şeysinin kudreti on çocuk daha sığdırırdı bu yıllara...
Göçten sonraki en parlak yılları çocukların çocuk olduğu dönemdi. Okul,Üniversite, haytalık, çapkınlık dönemleri gelip çatınca paralar su gibi akıp gitmeye başladı. Ülke de çökmeye başlayan ekonomik sistem yeniden yaşamı güçleştirmeye başlamıştı. Yine Elhamdulillah dedi Gül Cemal ve Mahah. Mustafa, öğretmen çıkınca yük azalacaktı. Ama ne bilsinlerdi ki bawonun asi yönünü alan Mustafa'nın okulu bitirmesinin gerçekleşmesi zor bir hayal gibi olduğunu...
Efendim? Emo ile Haşim mi? Merak eder gibisiniz, seziyorum. Hala aynı adamdı Haşim. Tek çocuk veren Rabbi'ne Şükrü her zaman borç bilmişti. Sebze meyve halindeki hamallığı ellili yaşlarına rağmen yılmadan sürmekte. Zira İbrahim' i en iyi koşullarda okutmak en büyük gayesi idi onun da Emo'nun da... Okuyordu İbrahim, tâ ki evden ayrılıp haftalık dönüşlerini aylara, aylıkları yıllara çevirmeye başlayana kadar.... Ne bilsindi gariban Haşim? Onun da Cemal'in oğluyla sıkı fıkı dost olan İbrahim'le ömrünün ikinci zor sınavını olduğunu.
Cemal'in topal ayağına işerim dediği Ferman mı? O hala topal ve haset, sosyoekonomik hayat sekteye uğrayıp köyde kimse kalmayınca tası tarağı toplayıp atlayacaktı kamyonete. Gerisi mi? O da sürpriz olsun herkese.
Temmuz ortası, Gül Cemal adlı kurgunun 1. Yaş gününde başlıyoruz inşallah hoşçakalın🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL CEMAL
General FictionEllili yıllarda; Suriye' den Türkiye' ye uzanan, sınır tanımayan bir aşkın hikayesi... Mahah ve Cemal'in hikayesi. işe yaramayan, her pis işte parmağı olan fakat köyün gözde bekarı, bıçkın delikanlısı Cemal... delikanlı dediğime bakmayın otuzuna da...
