6.Bölüm

12K 796 180
                                    

1-Kusura bakmayın Mahah (ceylan yavrusu, güzel kadın) isminin okunuşunu yazmışım geçen bölümlerde. Düzelttim görünce yadırgamayın lütfen.

2- Yazdığım dönemdeki köyü ili ilçeleri (hem Türkiye hem Suriye fotoları mevcut) merak edenler ınstagramdan @abgarukkama sayfasına uğrayıp merakını giderebilir.

İyi okumalar...

dmrltb İthafen... Babysı😘😋😋

Arkasını dönüp onları izleyen Ferman'ı gören Cemal, adamı başından savuşturmak için lafını keserek ''yok kardeşim kimseyi görmedim ben'' dedi. Hızlı adımlarla oradan uzaklaşmaya başladı. Arlarındaki mesafe biraz açılınca avuç içiyle alnına bir defa vurarak ''aklına tüküreyim Cemal! Bir kız için düştüğün hallere bak'' diye kendi kendine hayıflanıp Ferman ile adam karşılaşmadan yanına varmaya çalıştı.

Adam arkadan Ferman' a seslenerek durdurdu. Genç adam, başındaki puşiyi düzeltirken '' derdim bana yetmiyor bir de bu çıktı. Ne istiyorsa artık?'' dedi ve adama el kol sallayarak ne istediğini sordu. Cemal, adamın arkasından yetişip durdurdu. Nefes nefese kalmıştı. Ama önemli değildi. Hala Ferman' a yetişmemişti.

''Kardeşim, kızın mı kayboldu? ''

Adam başını salladı ''Gördün mü?'' dedi sorgular bakışlarla.

''Kaç yaşında vardı.''

''on altı on yedi yaşlarında ama şöyle boyluca bir kızdı. İki tane keçisi vardı onları otlatmaya gelmiş buralara kadar. Sabahtan beri bakıyorum yok ortalıkta.''

Cemal, içinden ''on altı on yedi demek hiçte küçük değilmiş '' diye geçirirken adamın endişeyle titreyen sesiyle gözlerine çevirdi yeniden bakışlarını. Demek ki karısı bir şey anlatmamıştı. Buna sevindi. Yavaş yavaş onlara doğru gelen arkadaşına baktı göz ucuyla. Sonra eliyle ''git!'' dedi karşısındakine hissettirmeden. Ferman geldiği noktada çakıldı kaldı. Yolunda gitmeyen şeyler vardı demek ki!

Cemal, Hasan' ın endişesi ve geceden beri evine dönmek için ağlayan kızın üzüntüsüne rağmen vicdanını askıya aldı. Yapacağından dolayı üzülse de vermek İstemiyordu Mahah' ı. Bir iki ağlar sonra unuturdu amcasını, alışırdı yeni hayatına. Şimdilik Ferman'ı küstürmeden kızı nasıl meydana çıkaracağını bilmiyordu ama olsun!

Dikkatle yüzünü inceleyen adama '' senin kızı gördüm.''

Rahat bir nefes alan adam heyecanla ''Nerede?'' diye sordu.

Cemal, kolunu arkadaşının aksi yöne doğru uzatarak '' şu ilerideki kuyu var ya, kız orada hayvanları otlatıyordu. Hayvanlardan biri kuyunun içine doğru eğilmişti ki kızın bağırışıyla oraya döndüm ben. Hayvan kuyuya düşmüş kız ise dışarıda ağlıyor...''

Hasan, elinin tersi ile diğer avucunu döverek ''deme kardeş deme. Sonra ne oldu? orada mı Mahah' ım hala?''

Cemal, öyle yalan söylemeyi çok beceremezdi, bugün ya iyi uyduruyordu ya da karşısındaki adam çok saftı. Kafasını salladı ''işte öyle kardeş en son kız peşinden atlayacak gibiydi. Keçi olmadan yengem eve almaz, öldürür beni diyordu'' Hasan' ın gözleri dehşetle açıldı neler anlatıyordu bu adam? '' ben yanına vardım ağlama küçük kız bir şey olmaz dedim. Canından kıymetli mi? dedim. İkna oldu gibi. Bıraktım geldim bende. Git yetiş inşallah kötü bir şey yapmamıştır, çok korkmuştu çok. Yaprak gibi titriyordu garibim.''

Hasan, dizini döve döve gitti adamın gösterdiği yöne ''vah bahtsızım vah! Vah biçare yeğenim vah! Çok mu korktun? Niye amcana gelmedin yavrum?'' diye ağladı. Cemal' in vicdanı sızladı ilk defa böyle bir vebal alıyordu. Ferman'ın elini omzuna koymasıyla kendine geldi.

GÜL CEMALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin