15.Bölüm

13.9K 771 249
                                    

İyi okumalar...

           

&&&&&

Ferman,  bu sözleri de yuttu canını acıtsa da. kimdi milletin namahremine göz koyan? Ferman mı yoksa Gül Cemal mi? Gülmüş! Tabi ki kalleş Cemaldi o! Ferman saf bir duyguyla bir kıza gönül vermişti ve nikahına alacaktı. Aksini düşünmemişti.  Ama Cemal öyle miydi? O sadece gönül eğlendirmeyi ve oynaşı bilirdi. Kim bilir kaç kadını kızı kandırmıştı bugüne kadar? Bu kızla da basılmasaydı evlenmezdi. Sabır çeke çeke hayvanların kazıklarını yere çaktı. Elindeki taşı kazığa değil adeta Cemal'in kafasına kafasına vuruyordu.

Cemal ile Mahah arkalarında bıraktıkları adamı umursamadan çadırlarına döndüler. Cemal, kilimin üstüne attığı yastığa başını indirip kolunu yana doğru açtı.

''Le erebe, gel hele biraz dinlen!''

Mahah, lafı ikiletmeden lastik ayakkabılarını çıkarıp kocasının uzattığı kola doğru, ellerini önünde kenetli bir şekilde, nazlı nazlı yürüdü.  Cemal, onu değerli hissettiriyordu. Bunca zaman böyle bir şeyle karşılaşmamıştı. 

Kocasının koluna usulca uzandı. Yüzünü ona taraf çevirip izledi . Gözleri kapalıydı. Bu Mahah' ın işine geldi. Utanmadan, çekinmeden gönlünce incelemeye başladı. Cemal  yan dönerek  durumu daha da güzel kıldı.

Karısının bakışlarını üstünde hissediyordu. Mutluydu o da. Mutluluğu yüzünde gülümsemeye  sebep oldu. Aniden gözlerini açtı. Kadını hem ürküttü hem utandırdı. Bakışlarını hemen aşağı indirmesine sebep oldu.

''Bak bak utanma!''

Mahah, gözlerini yumdu. Cemal' i güldürdü ,''Le erebe le!'' diyerek ona sardı kollarını. Gür bıyıklarını kadının yüzünün her yerinde gezdirerek öptü. Mahah' ın göğsünü delip çıkmak isteyen  kalbinin gümbürtüsü kulaklarını çınlatıyordu.  Adam ona yaklaştıkça o kedi gibi sindi yapıştırıldığı göğse.

''Taçlı turnam, hemen heyecan yapma kocan akşama kadar bekler. Şimdi biraz dinlenelim, ikimizde yorulduk değil mi?''

Genç kadın gözünü açıp başını hafif kaldırdı. Kocasıyla göz göze geldi yüzünde belli belirsiz bir tebessümle ''Bawo çok sevinecek!'' dedi.

Cemal kaşlarını çattı ''Bawo mu? Bawo neye sevinecek? ''

''Hı hı bawo! Onun yerine güğümleri kaldırdın ya ondan dedim.''

''Ha onu diyorsun! Bugüne kadar benim yaptığım bir şey  için sevindiğini görmedim ben.''

''Görmedin mi hiç? ''

Cık diye bir ses çıkardı Cemal kaşlarını kaldırırken ve ardından ''Bawo bilseydi ben olacağım, eyenin koynuna girmezdi o gece!''

Mahah, kıkırdadı. Adam büyülenmiş gibi gözlerinin içi gülen gözlere kitlendi. Bawo, hiç de mutlu olmasın, söyledikleri karısını  güldürüyordu ya yetti bu ona.

''Kız! Kız sen ne güzel gülüyorsun?''

Başını utançla eğdi  ve ''Cemaaal..'' dedi uzatarak.

''Efendim taçlı turnam?''

''öyle deme!''

''Ne demeyeyim?''

''Öyle şeyler.''
Cemal, gülümseyerek  ''  hoşuna gitmiyor mu?'' diye sordu. Farkındaydı karısının da yüreğinde ki kıpırtıların, en çok da o yüzden takılmak hoşuna gidiyordu. Evlilik korktuğum kadar da kötü ve korkutucu değil diye düşünüyordu. Yarılan kafayı unutmuş gibiydi.

GÜL CEMALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin