Best Of Me [jenmin]

25

Yoora Hana'nın evinde yemek yaparken Hana sıkıntıyla soludu.

" Sana bir şey söyleyeceğim. " dedi.

Yoora " Söyle. " diye mırıldanırken eğilerek ocağın yanıp yanmadığına bakıyordu.

" Jimin ile çıkıyoruz. " dediğinde Yoora " Biliyorum yani hepimiz biliyoruz. " dedi.

Hana gözlerini kocaman açıp " Ne demek hepimiz biliyoruz? " dedi.

" Jin dövmeni görüp herkese söyledi. Jimin yazıyormuş ben de uyurken baktım koluna. Haklıymış. "

Jin'den bir şey saklamak çok zordu. İlk olarak yemeğini. Sonra saklamak istediğin bir gerçeği.

" Umarım bu haberi sen ile Jungkook için de duyarız. " dedi Hana bileğindeki dövmeyi okşarken.

Yoora anında arkasına dönüp Hana'ya bakarak " Saçmalama ben onu sevmiyorum bile. " dediğinde Hana kaşlarını kaldırıp indirdi.

Tam o sırada kapı çaldı.

Birilerini beklemiyorlardı. Hana çocuklar olduğunu düşünüp kapıya doğru adımladı.

Sert yumruk darbeleri inerken Yoora " Sakın açma! " dedi camdan dışarıya baktıktan sonra.

Koridorun yarısında duran Hana dışarıdaki kişinin " Aç kapıyı! " diyen sesini duydu.

Yoora bahçeye açılan mutfağın kapısını kapatıp kilitledi ve perdeyi kapattı.

" Hana kapıyı açmazsan çok kötü şeyler olacak! Aç şu lanet kapıyı! "

Bu Jung'tu.

Hana'ya cehennemi yaşatan Jung'tu.

İçeri girdi diye sevindiği Jung'tu bu.

" Bu olayı sizin yanınıza bırakacağımı mı sandınız?! "

Mahalleyi inleten sesiyle kapıyı kırarcasına yumruklarken Hana hâlâ koridorda duruyordu.

Yoora onu sarsıp " Polisi arayalım. " dediğinde Hana onayladı.

Eli telefonuna gittiği sırada cam kırıldı.

Bahçe kapısı.

Camlı bahçe kapısının kırılma sesi.

Yoora korkuyla mutfağa baktığında " Taşla girişti kapıya şuan. " dedi titreyerek.

Hana panik arak geçirmemek için kendini zor tutuyordu. Yoora onun yapamacağını anlayıp polisi arayacakken " Ne oluyor burada? " diye ses duydu mutfaktan.

" Tae orada kaçıyor! "

Jiwoo'nun ince sesi onları rahatlatırken Hana yere çöküp ağlamaya başladı.

Rahatlamıştı.

Jung onlara bir şey yapabilmişti.

Yoora Jiwoo'nun içeri girmesi için camı kırık bahçe kapısını açtığında Tae sonunda Jung'u yakalayıp kafasını tuttuğu gibi ağacın kütüğüne geçirdi.

Jiwoo içeri girip Hana'yı yerde ağlarken görünce eğilip onu kolundan tutup yerden kaldırdı ve kolruğa otutturdu.

Abla edasıyla onun saçlarını okşarken " Şşşt, bir şey olmadı. İyiki Tae ile gelmişiz. Sizin evinizi merak etmiştim. " dedi.

Hana ona sarılıp krize gibi ağlamaya devam ederken Tae'nin bağırışları ortalığı inletiyordu.

Yoora'da tekli koltuğa oturmuş yere dalıp gitmişken Jung'un acı dolu nidası kulaklarını doldurdu.