76

1.7K 131 68
                                    

" Nikah öncesi dans merkezine gelmek de çok romantik. " dedi Seokjin. " Yarın nikahınız var, kendinize gelin. "

Jimin " Hallederiz ya. " dediğinde Hana da sevgilisini onaylayıp " Aynen. " dedi.

" Sanki market alışverişi yapacaksınız. " dedi Yoora kapıyı açıp geçerken. " Ne bu rahatlık? "

" Jimin'in doğasında vardı zaten bu rahatlık. " dedi Jungkook.

Jimin eliyle hopörleri gösterip " Boş yapma da ses sistemini ayarla. " dediğinde Seokjin " Ben bir Jisoo'ya bakıp geleyim. Kantindeydi en son. " dedi.

Jimin ona sırıtarak " Bak bak. " dediğinde Jin göz devirip pratik odasından çıktı.

" Bu merkeze gelen de hayatının aşkını bulup çıkıyor. " dedi Yoora. Sonra Jungkook'a hayran hayran bakıp " Benim dışımda. " dediğinde Jungkook " Biz nerede tanıştıydık? " dedi.

Jimin püskürerek güldüğünde Yoora " Sana yapacağım romantikliğin içine edeyim ben. " dedi.

Jungkook " Biliyorum aşkım, biz markette tanıştık. Sen çikolata alamamıştın. " dedi rahat rahat.

Yoora ona hışımla dönüp " Cips. " dediğinde Jungkook " Ne? " dedi.

" CİPS ALAMADIĞIM İÇİN TANIŞTIK SALAK! "

" Ov, sinirlendirdik hatunu. "

Yanlarında sessiz duran Taehyung'un telefonu çaldığında Tae " Umarım bir hayranım sasaengler sayesinde numaramı bulup aramıyordut. " diye mırıldandı.

" İki dakikada senaryo yazdın. " dedi Hana.

Taehyung " Annem arıyor. Şükür. " diye derin bir nefes verdiğinde aklına bir şey gelmesiyle hemen telefonları açtı.

Taehyung telefonu açtığında anında Jiwoo'nun çığlığı telefonu doldurdu.

" Oğlum... " dedi Taehyung'un annesi. " Jiwoo doğuruyor. "

Taehyung şaşkınlıkla " Daha zamanı... vardı. " dediğinde annesi " Ne yapalım? " dedi telaşla. " Çocuğu geri mi ittireyim? "

Taehyung put gibi yerinde dikilmeye devan edince Jimin hemen telefonu aldı ve Taehyung'un annesi ile konuştuktan sonra donmuş Taehyung'un bacağına vurup kendine gelmesini sağladı.

" Haydi gidelim. " dedi Hana olayı anlayıp.

Merkezden geldikleri gibi anında çıkarken Jin'e de haber vermeyi unutmamışlardı. O da yanlarına katılırken herkes arabasına dağılıp eve doğru sürmüşlerdi.

Taehyung şaşkınlıktan bir şey diyemiyordu. O kadar ay ne çabuk geçmişti öyle? Şimdi eşinin karnındaki çocuğuna dokunacaktı ve bu his mükemmeldi.

Jungkook evin kapısını yumruklarken içeriden Jiwoo'nun sızlanma sesleri geliyordu. Sonunda kapı Yoongi tarafından açıldığında onun terlemiş olduğunu gördü.

" Yıktı ortalığı. " dedi Yoongi derin bir nefes vererek ama o da mutlu gözüküyordu.

Taehyung Jungkook'u kenara çekip içeriye girdiğinde Jiwoo koltuğa kafasını dayayıp " Taehyung... " dedi.

" Geldim bebeğim buradayım. Kalkabilecek misin? "

Jiwoo'nun sancısı o kadar fazlaydı ki bütün kemiklerin birbirine girdiğini hissediyordu. Altında hissettiği baskı evladının artık dayandığını ve yakında geleceğinin habercisiydi. Sırtından soğuk terler akıyordu. Bir hastanın ölümünün yaklaştığındaki korkuyu yaşıyordu.

Ağrısının yanında saf bir siniri de vardı. Birisine çatıp rahatlamak istiyordu ama sancısından laf yetiştirecek hali yoktu.

Bu acı tarif edilemezdi...

Taehyung Jiwoo'yu kucağına aldığında " Dayan. " dedi. " Ne olursun dayan. En kısa sürede seni hastaneye götüreceğim. "

Taehyung Jiwoo'yu arka koltuğa yatırıp yanına Hana'yı koydupunda şöfür koltuğunda oturan Jimin'in yanına oturdu.

Hana " Sakin ol. " dedi Jiwoo'nun başını okşarken. Jiwoo onun elini tutup sıktığında Hana yüzünü buruşturdu. Cidden bu kadar acılı bir şey miydi bu?

Kendisi bu sahbeyi gördükten sonra çocuk isteme işini en sona atmıştı.

Hana Jiwoo'nun alnındaki terleri silerken Jiwoo tekrar çığlık attı.

" Normal mi? " dedi Taehyung telaşla. " Bu kadar acı çekmesi normal mi? "

Jiwoo " TABİİ Kİ NORMAL! " diye bağırdı. " BİRAZDAN İÇİMDEN ÜÇ KİLOLUK BİR BEBEK ÇIKACAK! "

Hana Jiwoo'nun elini okşayıp " Derin derin nefes al ver. " dediğinde Jiwoo ona uydu.

" Bebeğini düşün, onun yüzünü düşün. Nefes alıp ver. " dedi Jimin dikiz aynasından arkaya bakarken.

" Hızlı ol! " dedi Jiwoo. " Hızlı ol, geliyor! "

Jimin telaşla " Tamam, tamam. " dediğinde arabayı teklettirmişti ama sonradan toparladı.

Jiwoo'nun sonunda ağlamasıyla hastaneye geldiklerinde acil bölümünden girdiler ve Jiwoo'yu doğuma aldılar.

Jimin elini Taehyung'un omuzuna koyup sıktığında Taehyung gülümsedi. Arkalarından Taehyung'un annesi ve arkadaşları gelip yanlarında durduklarında Yoora " Yetiştirebildik. " dedi.

Hepsi o kadar çok telaş yapmıştı ki alınlarından boncuk boncuk terler akıyordu.

" Sabah siz gittikten yarım saat sonra sancısı başladı. " dedi Hoseok. " Ambulansı arayalım dedik ama izin vermedi, normal ağrısı olduğunu söyledi. "

" Sancısı beş dakikada bir artınca bu hale geldi. " dedi Taehyung'un annesi. " Ambulansı değil, Taehyung'u ara diye bağırdı durdu. "

Jiwoo bulanık gözleriyle tavana baktı. Ikınmaktan o kadar yorulmuştu ki odağını kaybetmişti. Sonunda doktorlar ona oksijen maskesi taktıklarında rahatlamıştı.

Bebeği doğmuştu bunu biliyordu ama bakacak hali yoktu. Doktorlar bebeği havaya kaldırıp ona göstermişlerdi ama yüzünü fazla görememişti. Sadece tek dikkatini çeken siyah ve çok fazla saçlı oluşuydu.

Jiwoo olayın farkına varıp toparlanmaya çalıştığında kafasını oynatıp biraz uzaklarında yapılan tartı işlemine baktı.

Bebeği öyle bir ağlıyordu ki kulaklara zarardı ama Jiwoo'ya göre müziğin en güzel kısmı gibi geliyordu.

Onun bebeğiydi... Onların bebeğiydi.

Olmayacak diye ümit kesilmiş bir bebekti. Sürpriz bebekti.

Birçok kişinin doğmasını beklediği bir bebekti. Yedi tane hem amcası hem dayısı, iki tane hem halası hem yengesi hem teyzesi olan bir bebekti. Akraba yönünden zengindi yani.

Hemşire kadın bebeği temizledikten sonra Jiwoo'nun boyun girintisine doğru bıraktı.

Jiwoo işte o zaman anne olduğunu anladı; bebeği onun kokusu duyduktan sonra susunca.

Best Of Me [jenmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin