Jimin saate baktığında sabaha karşı saat 3 olduğunu gördü. Hana'nın hıçkırıkları o bitti dediğinden beri kesilmemişti.
Kendisinin de canı yanıyordu ama böylesi daha iyiydi. Onların yolu birleşik değil ayrıydı.
Hana arada bir bir şeyler mırıldanıyor, kapıya vuruyordu. Hana'nın yanına arkadaşlarından birkaç kişi gelmişti ama onların gelmesi ağlamasının artmasına neden olduğu için gelmeyi kesmişlerdi.
Saatin geç olmasına rağmen aşağıdan gelen ses arkadaşlarının hala uyumadığına işaretti.
" Jimin... Ben seni bırakamam ki. "
Jimin bu mırıldanmalara o uyuyor zannetsin diye cevap vermiyordu. Acı çeke çeke dinliyordu sadece. Yatağın boş kısmına almak istiyordu onu. Sıkıca sarılıp kokusunu çekmek istiyordu içine ama içinde bir yer olan o nefret duygusu ona engel oluyordu.
Hana'dan nefret etmiyordu yaptığı şeyden nefret ediyordu.
Yalan.
Saat beşe gelirken ev sessizleşmişti. Jimin'in gözleri acıyordu. Ağlamamak için kendini sıktığından çok fazla yorulmuştu. Kapının ardındaki mırıldanma da bittiği için yataktan kalkıp indi ve kapıya adımladı.
Kapının kilidini açıp Hana önünde oturduğu için kapıyı yavaşça açarken Hana'nın sırtını yana verdiğini görüp rahatlıkla kapıyı açtı.
Uyandırmamaya çalışırak onu kucağına aldı ve yatağa götürdü. Onu yatağa yatırdıktan sonra üstünü örtüp yüzündeki saçları çekti.
Sonunda oldu. Tuttuğu gözyaşları yanaklarından aktı ama kendini hemen toparlayıp odadan çıktı.
Salona geçip oturduğunda televizyon izleyerek uyuyakaldı.
" Jimin, burada neden uyudun ki? Bir yerin tutulacak. "
Jimin ince bir ses duyduğunda irkilip uyandı. Karşısında koltuğun arkasından ona bakan Jiwoo'yu gördüğünde tekrar uykuya daldı.
Salon kalabalıklaşıp sesler onu uyandırdığında koltuktan kalkıp lavaboya gidip elini yüzünü yıkadı ve çıktı.
Salona tekrar döndüğünde herkes ona bakıyordu.
Yoongi " Ne yaptınız? " dediğinde Jimin " Duydunuz dün Hana'dan. Bitti işte. " dedi.
" Siz saçmaladınız mı ya? " dedi Namjoon. " Birbirinizi o kadar severken- "
" Bitti işte uzatmaya gerek yok. "
" Hana sen iyi misin? " diye arkasında kalan mutfaktan Jiwoo'nun sesini duydu.
Hana pürüzlü sesiyle " İyiyim abla. " dediğinde Jimin arkasını ısrarla dönmedi.
Hana Youra'nın yanına oturduğunda Jimin televizyonu izlemeye başladı.
Ama arada bir gözü kaydığı için onun ne kadar perişan bir halde olduğunu görmüştü.
Kahvaltıda da hiçbir şey yemediği gözden kaçmıştı. Sonunda Jimin müdahele edip " Bir şeyler yer misin? " diye rica ettiğinde Hana birkaç şey yemişti.
Jimin hazırlanıp evden çıkacakken Hana hole koşturarak gelip gözlerinin içine bakarak " Nereye gidiyorsun? " demişti ama Jimin bir cevap dahi vermeden evden çıkmıştı.
Sadece dans merkezine ders vermeye gelmişti. O kadar kötü haldeydi ki öğrencilerine bir şey öğretememişti.
Eve gitmek istemese de zili çaldığında Yoora kapıyı açtı. İfadesiz surat ifadesiyle içeri girdiğinde susadığı için mutfağa adımladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Of Me [jenmin]
FanfictionWattpad'deki en büyük Jenmin ship kitabıdır. X: Gelirken ekmek alayım mı? Annem: Ne ekmeği? Bira al dedik ya işte. X: Anne, sen iyi misin? Annem: Ne annesi? Annem: Şu erkek halimle çocuk doğurdum da haberim mi yok? 23.11.18' jenmin #1 (×6) 01.01.19...