13

5.2K 346 117
                                    

Hana kaybolduğu zannettiği kapüşonlusuna baktı. Jimin her ne kadar sinirden kudursa da Hana mutluluktan ağlayacaktı.

Sebebini bilmiyordu.

En sevdiği kapüşonlusunu bulduğu için mi yoksa Jimin'in onu koklayıp uykuya dalmasına mı seviniyordu?

Bilmiyordu.

Beyin hücreleri şuan ona yardımcı olmuyordu.

Jimin ise gözleri dolan Hana'ya bakınca kalbi sızlamıştı. Kafasıyla kapüşonluyu gösterip yatağa yavaşça koydu. " Alabilirsin. " dedi. " Ama aklımdaki seni alabileceğini düşünmüyorum. "

***

" Yemeğe kalsana. " dedi Jin. " Bak ben paylaşımcı biri değilim. Yine de yemeğe kal. "

" Karar verir misin? " dedi Hana.

" Yemeğe kalma- Ah! Kal! "

Yoongi Jin'e dirsek attıktan sonra " Yeontan'a baktığın için bir teşekkür olarak kabul et. " dediğinde Hana kabul etti.

Göz ucuyla Jimin'e baktığında mutfakta oturmuş yemek yapan Namjoon'a bakıyordu.

Tartışmalarından sonra onunla bir daha konuşmamıştı. Ondan habire bir kaçıyordu.

Sonunda sofraya oturduklarında Jimin'in çaprazına düşmüştü. Jimin önüne koyulan eti didikliyordu düşünceli şekilde.

" Neden yemeğini yemiyorsun? " dedi Hoseok.

Jimin irkilip " Ne? " dediğinde Hoseok tekrar etti.

" Aç değilim. "

Jin ağzı dolu bir şekilde " O zaman ben yerim ver. " dediğinde Tae çatalı hafifçe Jin'in eline batırıp " Onun yemek yiyip iyileşmesi lazım. " dedi.

" Sen de iyice anne gibi oldun ha. " dedi Jin ve Tae'nin tabağından et alıp ağzına attı.

Yoongi " Yemek bitse de uyusam. " dediğinde Hana hâlâ Jimin'e bakıyordu.

Yemek sıkıcı ve sakin bir şekilde geçtikten sonra Hana gitmek için hazırlanmaya başladı.

Çantasını alırken Jin Jimin'i ittirip " Haydi git Hana'yı bırak. Dönüşte de arabama benzin alırsan sevinirim. " dedi.

Jimin araba anahtarını cebine atıp " Para? " dedi.

Jin kahkaha atıp " Ben de benzinliğe gitmeyi bilirim değil mi? Seni boşuna göndermiyorum. Kendi paranla al. " dedi.

Jimin kaşını kaldırıp " Ama senin araban? " dediğinde Jin " Çok zekisin ama şuan o arabayı sen süreceksin. " dedi.

Jimin gözlerini devirip " Sonra konuşacağız. " dedi ve Hana'ya kafasıyla dışarıyı gösterdi.

Neden onunla konuşmuyordu ki?

Arabay bindiklerinde Hana'nın etrafını Jimin'in kokusu sarmıştı.

Radyo açık değildi. Jimin sessizdi. Hana sessizdi.

Ama Hana dayanamayıp " Benim kokumla uyuyan biri için çok sessiz değil misin? " dediğinde Jimin histerik bir şekilde güldü.

" Onu unut gitsin. "

Hana gözlerini kırpıştırıp " Peki sonraki dediğini? " dediğinde Jimin omuz silkip " Onu da. " dedi.

Nasıl bu kadar rahat olabiliyordu?

" Seninle yazışırken sen böyle değildin. " dedi Hana mutsuz sesiyle.

Jimin yine silkip " Pekala, sen bilirsin. " dedi.

Hana önğne dönüp dolan gözlerindeki yaşların gitmesini bekledi.

" Neden böyle yapıyorsun ki? " dedi Hana mırıldanarak. " Aramız çok iyiydi. "

" Senin açından. "

" Bir sorunumuz yoktu, Jimin! Senin kıskançlığına gelene kadar! "

Jimin " Adresini söyle. " deyip onu umursamadığını belli ettikten sonra Hana kırık sesiyle adresini verdi.

Araba sonunda durduğunda Hana hiçbir şey demeden arabadan indi.

Jimin camı indirip " Hana! " diye seslendi.

Hana yavaşça ona dönüp başını salladığında Jimin " Yarınki provana geç kalma. Hocan çok dakik birisi. Yani ben. " dedi.

Jimin bi sakin abicim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Best Of Me [jenmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin