Bol bol yorum bekliyorum.
Hana mutlu zamanları sınırlandıracak olsaydı eğer zamanlarını kapsayacak tek kişi Jimin olurdu.
Onunla zıt karakterli insandı. İkisi de bunun farkındaydı ama sevgi o kadar ağır basıyordu ki bunu dert etmiyorlardı.
Hana eşini sevdiği kadar çocuğunu da seviyordu. He Ran huy olarak babasına benzediği kesindi. Babasına aşık bir bebekti. Annesini sadece acıktığında çağırıyordu. Jimin bu duruma baya gülüyordu.
Çekik gözleri anneden, büyük dudakları babadandı. Ama bir özelliği vardı onu Gyeong öğretmişti.
Koltukları kemirmek.
Bazen Jimin " Biz evde insan mı büyütüyoruz evcil köpek mi belli değil. " diye hayıflandığında Hana " Çocuğuma farklı imalarda bulunma. " diye söyleniyordu.
Şimdi de o zaman dilimlerinde bir tanesindelerdi. He Ran koltuğu kemiriyor, Hana bu çocuğun nasıl oluştuğunu düşünüp duruyordu.
" Kızım koltuğu kemire kemire süngeri gördün. " dedi Hana kızına yaklaşıp onu kucağına alırken. " Sana diş kaşıyacağı da aldım. Neden böyle yapıyorsun ki? "
He Ran ön iki dişini göstererek güldüğünde Jennie onun yanağını öptü. He Ran tombul bacaklarını sallayıp etrafa bakışlar atarken Hana onu kucağında hoplatıp " Bugün babanın doğum günü. " dedi.
He Ran sanki anlamış gibi bir ses çıkarttığında Hana mutfağa girip kızını mama sandalyesine otutturdu. Artık yavaş yavaş ek gıdaya geçtikleri için bu mama masasında bir çeşit savaş veriyorlardı.
" Ben babana pasta yaparken sen beni izle. Baban işten gelmeden bu pastayı yapmamız gerek. "
Hana kızıyla konuşmayı çok seviyordu. Kızı az çok anlayıp ona tepki verdiğinde daha çok mutlu oluyordu.
He Ran minik elini mama sandalyesine vurup çıkan sese kahkaha atarken kafasını arkaya attı. Kafasını sandalyeye çarptığında huysuzlandı ama sonra elini bir kez daha masaya vurduğunda çıkan sesle dikkati tekrar dağıldı.
Hana lazım olan malzemeleri tezgaha koyup onları tek tek inceledi. Küçükken en sevdiği iş parsta yapmaktı. Tatlı yemeyi seven bir insan olduğundan pasta yapmayı ve yemeyi de severdi. Normal ev yemeğiyle arası yoktu zaten.
Ellerini yıkadıktan sonra aklında kalan tarifle pastanın kekini yapmaya koyuldu. Üstüne önlük giymediği için kirleneceğini biliyordu ama aceleden unutmuştu işte.
He Ran daha konuşamadığı için değişik sesler çıkarıp kendi çapında eğlenirken Hana arada sırada ona bakıp öpücük atıyordu. He Ran da öpücük atmaya çalışırken Hana gülüyordu. Bu minik acayip tatlıydı.
Keki fırına koyduktan sonra He Ran'ı kucağına alıp içeri geçti. Telefonunu çıkartıp Jimin'i aradı.
Birkaç çalıştan sonra Jimin nefes nefese " Selam güzelim. " diyerek telefonu açtı.
Hana He Ran'ın saçını okşayıp " Selam. " dediğinde Jimin " Ah tam mola verdiğimizde aradın. " dedi. " Çok zor bir dans çalıştırıyordum öğrencilerime. "
Hana " Kendini çok yorma. " dediğinde Jimin gülüp " Sana her zaman ayıracağım vakit var hayatım. " dedi.
Hana gözlerini devirip " Fesat modundan çık. " dediğinde He Ran koltukta emekleyip koltuğu kemirmeye başladı.
" Hayır, kızım. " diye mırıldandı Hana. Ah bu çocuk nasıl düzelecekti.
" Ne oldu? " dedi Jimin. " Yine mi koltuk kemiriyor? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Of Me [jenmin]
FanfictionWattpad'deki en büyük Jenmin ship kitabıdır. X: Gelirken ekmek alayım mı? Annem: Ne ekmeği? Bira al dedik ya işte. X: Anne, sen iyi misin? Annem: Ne annesi? Annem: Şu erkek halimle çocuk doğurdum da haberim mi yok? 23.11.18' jenmin #1 (×6) 01.01.19...