Jimin ne olduğunu anlamayarak kendini yerde bulduğunda ensesindeki acı baş göstermişti.
Kulakları çınlıyor etraftaki sesi duymuyordu. Boğuk bir ses vardı. Ona vuran adam konuşuyordu ama ne dediğini anlamıyordu.
Sadece kıpırdamak istiyordu. Adamın karşısına dikilip onu dövmek istitordu ama derin bir sersemlik onu kollarına çekiyordu.
Kız diyordu adam. Bulamadık diyordu.
Hana yaşadığı şokla beraber Jimin'in uzun süre gelmemesiyle telaşlandı ve hastaneden çıktı.
Telefonla Jimin'i aradığında Jimin'in titreşime aldığı telefon titredi. Yanındaki adam eğilip telefonu alacakken baygın zannettiği Jimin adamın burnuna vurup yere düşmesini sağladı.
Kendini toparlayıp yerden kalkarken adam da ayaklanmaya çalıştı ama hızlı olup adamın eline bastı.
Adamın sesi boş otoparkta çınlarken Jimin ensesinde bir soğukluk hissetti.
Kan beyaz gömleğinin yakasını kırmızıya boyarken Jimin adama eğilip " Kimsin lan sen?! " diye bağırdı.
Adam elini Jimin'in ayağının altından çekmeye çalışırken Jimin adamın saçlarından tutup kendine yaklaştırdı.
" Eğer bana kim olduğunu ve kimin adamı olduğunu söylemezsen daha demin bana yaptığın şeyin bin katını sana yaşatırım. Anladın mı beni?! "
Adam sırıtarak ona bakarken Jimin onun kafasını alıp beton zemine vurdu. Adam tekrar bağırırken " Burada beynini dağıtmamı istemiyorsan, söyle. " dedi Jimin.
Başı yavaştan dönmeye başlamıştı. Sırtındaki kandan dolayı olan ıslaklık onu rahatsız ediyordu.
" Hana'nın babasının adamıyım. "
Jimin'in beklediği isim Jung'du ama Hana'nın babasının da ondan kalır bir yanı yoktu. İkisi de aynıydı.
İkisi de Hana ile Jimin'in ayrılmasını istiyordu.
" Bana her şeyi anlat. " dedi Jimin hâlâ adamın kafasını yere bastırırken. İçi soğumuyordu, tek duygusu öfkeydi.
" Hana'nın annesi Hana'yı alamayınca onu zorla alıkoymamızı emretti. Hana'nın babası da onayladı. "
Hana'nın sesi otoparkta yankılandığında Jimin gözleriyle sevgilisini aradı. Bu halde görülmesine gerek yoktu, istemiyordu.
Adam o boşluktan yararlanıp Jimin'e yumruk attığında Jimin inleyerek yere düştü.
Hana " Jimin! " diye çığlık atarken Jimin bir arabanın frenle duran tekerlek sesini duydu.
" Sen benimle uğraşırken... " dedi adam Jimin'in karnına tekme atarken. " Diğer adamlar sevgilini alıp ailene teslim edecekler. Burada yalnız olduğumu mu düşünüyordun? "
Hana zorla arabaya bindirilirken Jimin orada bayıldı.
***
Hana evinin salonunda bekletilirken nerelerden kaçabileceğini düşünüyordu. Kendi evinden kaçmayı düşünen bir kızdı.
Düşününce onun evinin Jimin olduğunu anladı.
Topuk sesleri yavaş yavaş yaklaşırken Hana kafasını geriye atıp ofladı. Jimin'e ulaşması lazımdı.
" Sevgilin hastane yakınlarında bayıldığı için gayet şanslı, Hana. "
Annesinin sesi şeytan sesi gibi gelirken " Sen ne yaptığını zannediyorsun?! " diye bağırdı.
" Kızımı koruyorum. "
" Ben kendimi korurum anne. "
" Jung tarafından kaçırıldığını unutma, Hana. Seni koruyamayan da o sevgilin dediğin kişi Jimin. "
Hana " Onu aramama izin ver. " dediğinde annesi elini sallayıp " Seni yakında unutacak merak etme. " dedi.
Hana'nın burnu sızlarken ayağa kalkıp " Gidiyorum ben! " dedi. " Senin saçmalıklarını daha fazla dinleyemem. Ben onunla ve arkadaşlarıyla gayet mutluyum. Senin aksine bana gerçek sevgiyi veriyorlar. "
" Ben senin annenim. Benimle düzgün konuş. "
Hana " Beni zorla tutuyorsun burada. Bir anne bunu yapmaz. " dediğinde annesi arkasındaki adama dönüp " Odasına götürebilirsiniz. " dedi.
Hana " Ne diyors- " demeye kalmadan burnuna tutulan bezle bilincini kaybetti.
Jimin uyandığında etrafına bakıp telaşlı arkadaşlarını gördü.
Jungkook " İyi misin? " dediğinde " İyiyim. " dedi zorlukla.
Sadece ensesi ağrıyordu o kadar.
Olanlar aklına teker teker düştüğünde kolundaki serumu söker gibi çıkarıp kolundan kan akmasına aldırmayarak ayağa kalktı. Hoseok onu geri yatırmaya çalışırken " Bırak beni! " diye bağırdı. " Kaçırdılar onu! "
" Biliyoruz, her şeyi kameralardan gördük. " dedi Namjoon. " Polis Hana'yı arıyor. "
" Onu ben kaybettim, benim bulmam lazım. Çekil! Tutma beni! "
" Sana bir şey olacak. " dedi Yoora yalvaran sesle. " Lütfen dur. "
Hoseok ile beraber diğer arkadaşları da Jimin'i tutmaya çalışırken Jimin Taehyung'a bağırdı.
" Senin sevgiline bir şey olsa sen boş boş oturacak mısın?! "
Taehyung " Haklısın ama sakin olmalısın. " dediğinde Jimin " Sizin yapmayacağınız şeyi şuan ben de yapamıyorum! Bekleyemem. Onun çığlıkları aklımdan çıkmıyor! " dedi.
Hemşire seslere gelip Jimin'in çıldırmış halini görünce serumu zar zor tekrar bağlayıp sakinleştirici verdi.
Jimin sızlanmayla birlikte uyuyakaldığında arkadaşları derin bir nefes aldı.
Hana gecenin bir yarısı yatağında uyandığında telefonunu aradı ama bulamadı. Telefonuna da el konulmuştu anlaşılan.
Ayağa kalkıp odasının kapısını yokladı. Kapısı kilitliydi. Penceresine baktığında aklına gelen fikirle penceresine adımladı.
Bir ferahlama hissi gelirken pencerenin kulpu olmadığını gördü.
Burada hapisti. Tek çıkış kapısı dış kapıydı. Oradan çıkmak ise imkansızdı.
Halsey ile düet mi? YEYEYEYE ÇILDIRDIM!
neyse efendim bol bol satır aradı yorumlarınızı bekliyorum, yorumlarınızı okumak ve cevaplamak aşırı eğlenceli
Yarın yazılılarım bitiyor sanırım bol bol bölüm gelebilir ehe
Sizleri çok seviyorum, her zaman bana yazabilirsiniz! Utanmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Of Me [jenmin]
FanfictionWattpad'deki en büyük Jenmin ship kitabıdır. X: Gelirken ekmek alayım mı? Annem: Ne ekmeği? Bira al dedik ya işte. X: Anne, sen iyi misin? Annem: Ne annesi? Annem: Şu erkek halimle çocuk doğurdum da haberim mi yok? 23.11.18' jenmin #1 (×6) 01.01.19...