Best Of Me [jenmin]

32

1 ay sonra:

" Şunu da ye, tamam. "

" İstemiyorum Tae. Yedim yiyeceğim kadar. " diye isyan etti Jiwoo.

Tae'nin bu halleri bazen hoşuma gitse de bazen sıkabiliyordu. Hasta olduğu için kendisini el üstünde tutuyordu.

Ama 1 ay boyunca kendisine bıkmadan usanmadan bakan Tae'ye minnettardı.

Hiç yalnız değildi. Ev tıka basa doluydu. Herkes evdeydi. Annesi babası da dahildi bunun içine.

Eskiden sevdiği çocuk bir gün bile ziyaretine gelmemişti. Gelmediği gibi arayıp geçmiş olsun bile dememişti.

Jiwoo için kesinlikle bitmişti.

Jiwoo'ya çarpan çocuktan ise Jiwoo şikayetçi olmamıştı. Herkes de kararına saygı duyuyordu. Annesi dışında.

Tae kaşığı kendi ağzına götürüp çorbayı içerken Jiwoo yüzünü buruşturdu.

" O kaşıktan ben de içtim Tae. "

Tae dudaklarını yalayıp " İğrenmiyorum. " dediğinde Jiwoo gülümsedi.

" Ağrın var mı? "

Jiwoo Tae'nin sorusunu kafasını iki yana sallayarak cevaplarken odanın kapısı açıldı.

Jimin içeri girdiğinde Jiwoo toparlanmak istedi ama Jimin kaşlarını çatıp " Hey! Dur yerinde. " dedi.

Jimin ellerini cebine sokup " Dikişlerinin alınması için iyi bir doktor buldum. Hastaneye gitmekle uğraşmayaşım diye eve davet ettim. Bir saate gelir. " dediğinde Jiwoo " Teşekkür ederim. " dedi.

Jimin omuz silkip " Sen iyi ol yeter. " dediğinde Jiwoo uzanıp elini tuttu.

" Siz olmasanız bu süreci inanın atlatamazdım. "

Jiwoo başlarda günlerdir ağlamıştı. Kendi canının yanmasının yanı sıra çocuğu olmayacak diye ağlıyordu. Tae ise başında bekleyip ağlamasını izliyordu.

Yapacak bir şeyi yoktu. Jiwoo susmuyordu. Ağlaması durmuyordu.

Hoseok ise ablasının bu halini görmemek için bı safhada genellikle odaya girmiyordu.

1 saatin ardından kadın doktor gelip dikişleri aldığında ağrı olursa diye ağrı kesici de yazıp gitti.

Bu süreç içerisinde dışarda bekleyen Tae hemen odaya girdi.

" Acıdı mı? Canın yandı mı? Ne yapalım? Duş almak ister misin? "

" Ah, Tae. İyiyim. Canım hiç yanmadı. "

Tae derin bir befes alıp Jiwoo'nun yanına oturduğunda Jiwoo kafasını omzuna yasladı.

Tae'nin burnuna gelen şampuan kokusuyla kalbi hızla atarken Jiwoo yavaşça ona sarıldı.

Tae şuan zaman dursun istiyordu.

" Bana baktığın için teşekkür ederim. "

Tae " Ahhhh! " diye isyan etti. Sonra Jiwoo'nun kafasına sarıldı. " Sana bakmayıp kime bakacağım ben? "

Jiwoo kahkaha atarken Tae gülümsedi.

Jin kapının arkasından bağırdığında Tae ile Jiwoo irkildi.

" Yemek ver yersen süt var içers- AH KAFAM! "

" Lan sen FBI mısın? Şu kapının önüne gelmesene! Sen güzel anları bozan bir insansın. " dedi Jimin.

" Ne yaptım ki şimdi ben. " dedi Jin.

" Ne yapmadın ki? " diye isyan etti Jimin.

" Tamam geliyoruz. Kavga etmeyin. " dedi Jiwoo.