❈ BÖLÜM SEKİZ

2.3K 97 19
                                    

Bölüm şarkısı: Dua Lipa - Scared To Be Lonely

• • •

Alina uyandığında kendini yatağında, üzerinde nasıl giydirildiğini anlamadığı geceliğiyle buldu. Bir anda aklına dün olanlar gelince çevik bir şekilde doğruldu. Kendi beklediğinden daha çabuk toparlanmıştı.

Ben, bu kadar iyi olmazdım.

Hemencecik eliyle karnını yokladı hızlı bir şekilde soyunmaya başladı. Üzerinde sadece iç çamaşırlarıyla kaldığında yatak odasındaki banyosuna geçip aynada kendine baktı.

Düşündüğünü umduğu kadar kötü görünmüyordu. Beyaz teni pürüzsüz ve güzeldi. Bunun yumuşak ve soluk sarı sabah ışığından dolayı mı yoksa makyajsız, temiz yüzünün iki yanına dökülen açık saçlarından mı olduğuna emin olamıyordu. Alina'nın her zaman duru bir güzelliği olmuştu ve hiçbir zaman gereğinden fazla bir makyaja ihtiyacı olmamıştı. Ancak dün yaşananları düşününce daha berbat görüneceğini düşünmüştü.

Görünüşüne bakmakla oyalanmadan gözleri karnındaki yara bandına çevrildi. Dün gece Sarp onu yatağa yatırdıktan sonrasını hatırlamıyordu ama bu da Sarp'ın işi olmalıydı. Alina yara bandını çıkarıp kesiğin üstüne baktığında yaranın mikrop kapmaması için güzel bir şekilde temizlendiğini gördü.

Alina bu adamın daha fazla aklını meşgul etmesine izin vermemesi gerektiğini biliyordu ama kendine engel olamıyordu. Dün gece polis memuru onları Alina'nın evine bıraktığında Alina kapının önüne varmadan yavaşlamıştı. Ayakları geri geri gidiyordu sanki. Vücudunu o kapıya doğru yürümeye ikna edip edemeyeceğini bile bilmiyordu.

Alina, düşünmemeye çalıştıkça yürümesi zorlaşıyordu. Ve bunu ilk fark eden Sarp olmuştu. Kendisine yetişmesi için durup beklemişti. "Hadi, Alina." Alina, onun kendisine uzattığı eline birkaç saniyeliğine tereddütle bakmış olsa da elini tutmuştu ve bu durum kendisini şaşırtıyordu.

Ben yanındayım, Alina.

Parmaklarının dokunuşu böyle diyordu. Alina her ne kadar bundan nefret etse de bunlara inanmak istiyordu, tıpkı kendisini kötü bir şey olmadığına inandırmaya çalıştığı gibi. Ki bu da imkansızdı.

Ama Alina, Sarp'ın elini tutarken böyle hissetmiyordu. Kendini sağlam hissediyordu. Tek bir parmağın kendi parmaklarından birini okşadığını hissettiğinde, aralarında bir bağ olduğunu anlamıştı. Bunun nedenini kendisi de bilmiyordu.

O an olduğu gibi, omuzları birbirine temas ettiğinde ve Alina merdivenleri çıkarken onun güçlü omuzlarına kendini yaslamasına izin verdiğinde, Sarp'ın onu tanıdığını, ondan hoşlandığını, hatta bir şekilde kendisine ait olduğunu hissetmişti.

Bunun bir anlamı olmalıydı. Bir şeyler hissediyordu. Bu şey bazen çok yeni, bazen çok eski gibi geliyordu.

Evimdeymiş gibi hissettiriyor.

Bazen bazı şeyler göründüğü gibi değildir ve olsun da istemezsiniz. Duyar, susar, yaşar ve devam edersiniz. Hiçbir zaman ne sevgisini ne de heyecanını gizli saklı yaşayan biri olmamıştı Alina. Aksine her şeyi apaçık hissettirebilen bir kadındı. Aslında kolaydır, gözleri görebilene yanındakinin ne hissettiğini anlamak. Sarp Korluer o kişilerden biriydi. Bu durum tuhaf bir şekilde merakını uyandırıyordu Alina'nın.

Adamın tüm dünyayı ele alış şekli, sanki daha azını yapamazmış ya da ne yapacaksa tek başına yapması gerekiyormuş gibiydi. Maddiyatın ötesinde güçlü bağlantıları olan, eli her yere uzanan birisiydi. İnsanları yönetiyor, onlara ne yapmaları gerektiğini söylüyordu. Adamı bu kadar dokunulmaz yapan şey sadece mükemmel görünüşü değil, aynı zamanda inanılmaz bir şekilde çalışan kafasıydı. Akıl. Başarıya doğru giden yolda istenilen her şeyi, istenilen kişilere, istenilen şekilde yapılmasını sağlayan büyük bir güçtü. Eğer nasıl kullanmasını biliyorsan tabii.

Karanlık TutkularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin