Bölüm Şarkısı: Doja Cat - Streets
• • •
Alina, Sarp Korluer'in hayatının en büyük gizemlerinden birini bir dakikada çözmüştü. Ailesi onun hayatının merkezindeydi ve onlar için yapamayacağı şey yoktu. Hoş, bu şaşırılacak bir durum değildi. Dünyada size karşı dönmeyeceğine emin olabileceğiniz tek şeydi aile, aynı zamanda herkesin hassas noktasıydı. Alina dışında herkesin. Belki de kaybedecek hiçbir şeyinin olmamasının sebebi yalnız olmasındandı.
Alina, Sarp'ın kardeşi hayata tutunmaya çalışırken onu teselli etmişti, yardım etmeye çalışmıştı ama Alina'nın yardımına gelecek kimsesi yoktu. Huzursuz edici bir düşünceydi bu. Ne de olsa hayatı boyunca yalnız olmuştu.
Alina, annesi ve babasına ne olduğunu bilmiyordu. Uzun zaman onları aramıştı. Ancak eline geçen koca bir hiçti. Kendinden büyük bir erkek kardeşi ve kız kardeşi vardı gerçi, ama hiçbir zaman yakın bir ilişkileri olmamıştı. Alina doğduğu yeri terk ettikten sonra da bir daha birbirlerini görmemişlerdi.
"Alina? Hazır mısın?"
"Hazırım."
"O halde gidebiliriz."
Alina'nın aklına eşyalarının hala Sarp'ın çiftliğinde olduğu geldi.
Flaş bellek... Kimsenin eline geçmemeli.
"Sarp, eşyalarım çiftlikte kaldı. Telefonum da çantamın içindeydi."
"Yarın birilerinden getirtmesini isterim. Sorun olur mu?"
Alina riske atamayacağını biliyordu. "Müşterilerimle görüşmem gerekiyor. Bana ulaşamayınca merak etmişlerdir."
"Henüz yeterince iyileşmedin. Şu anda düşünmen gereken en son şey işin."
Alina daha fazla ısrar edemeyeceğini biliyordu. Yoksa Sarp bir şeyden şüphelenebilirdi. "Haklısın. Düşünmeyi bırakmam gerek."
"Merak etme. Bunun bir yolunu biliyorum."
"Öyle mi? Neymiş?"
Sarp gülümsedi. Alina'nın kafasının karıştığını görmek her zaman hoşuna gidiyordu. "Söylersem ne vereceksin bana?"
"Yüzündeki gülümsemeyi sil. Ve hayaller kurmayı bırak."
Hastaneden çıktıklarında sağanak yağmur vardı. Alina, Sarp'ı şaşırtarak arabanın anahtarlarını eline attıktan sonra hastanenin açık otoparkına park edilmiş Land Rover'ı işaret etti. ''Bana öyle bakma, Sarp. Günlerdir yorgunsun, o yüzden ben süreceğim.''
Alina arabaya doğru yürüdü, sürücü koltuğunun kapısını açıp bindi ve yüzündeki yağmuru silip dudaklarına değen tazeliğinin tadını aldı.
Anahtarı yuvasına sokup motoru çalıştırdı ve park yerinden ayrıldılar. Aklında birbiri ardına geçen düşünceler beynini işgal ederken kendini durdurdu. Hayır, düşünmek yoktu. Bugün değil.
Kırmızı ışıkta durunca elleri direksiyonu sımsıkı tuttu, görüşü yağmurdan, anılardan bulanıklaşmıştı. Sarp'a dönüp baktığında aklındaki tüm düşünceler kayboldu.
Tartışmasız bir şekilde yakışıklı, inanılmaz canlı, son derece çekiciydi. Ayrıca, narsist, laubali ve sınır tanımaz bir ifadesi vardı ama şaşırtıcı derecede yıpranmış görünüyordu.
"Biliyor musun, Sarp? Sanırım artık teklifini değerlendirmemin vakti geldi."
"Hangi teklifi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Tutkular
Romance''Daha fazla bu oyunu oynamak istemiyorum, tek yapman gereken beni istediğini söylemen.'' ''Oyun oynadığımızı kim söyledi?'' ''Konu sen olunca işin içinde her zaman bir oyun oluyor.'' ''Bu sefer değil.'' Alina ne olduğunu anlayamadan Sarp kolunu bel...