Bölüm Şarkısı: Kehlani - Gangsta
• • •
Yürüdüğünüz hayat yolu, aldığınız kararlardan ibarettir. Kaçtığınız ya da almaktan korktuğunuz, ertelediğiniz her karar size başka zorluklar çıkarır.
"Bir hafta daha... Senden sadece bir hafta istiyorum," demişti Güvenç.
"Bir hafta sonra o aşağılık herifin üstüne ateş saçacağım."
"Sana söz veriyorum bunu onun yanına bırakmayacağız."
Sarp, üç gün önce Güvenç ile arasında geçen bu konuşmayı hatırlayınca kendi kendine güldü, kendi intikam hırsı komik gelmişti. Rahatladı. Kendisini lanetlenmiş bile hissetse, aslında durumunun o kadar da kötü olmadığına karar verdi. Hala ülkenin en güçlü adamlarından biriydi, sevdiği - hayır, taptığı - bir kadınla mutlu bir birlikteliği vardı. Mirza Çelebi'yi daha önce ülkeden göndermişti. Tekrar yapabilirdi.
Hayat sadece ona bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Sarp henüz anlayamıyordu neler olduğunu ama bugünden birkaç hafta sonra, geriye dönüp baktığında hayatının nasıl da baştan sona değiştiğini görecekti.
Bir metre ötesinden geçen bir araba Sarp'ı o ana getirdi. Arabanın bir anda yavaşlamaya başladığını görünce tüm gücüyle koştu. Koştukça daha çevik ve hızlı bir şekilde arabaya yetişebileceğini düşündü. Durmadı, daha da hızlandı. Araba aniden durup sürücü aracı yolun kenarına park ederken Sarp'ın koşması hafifleyerek devam etti. Arabadan çok yaşlı denemeyecek, ancak orta yaşlının üstünde bir adam indi.
"Sen, bir bakar mısın?" diye seslendi adam. "Arabamı biraz itmeme yardım eder misin?"
Sarp bir süre olduğu yerde kaldı. Adamın kendisine seslendiğini biliyordu ama yine de etrafına bakındı. Kulaklıklarını çıkarıp yolun karşısında geçti ve adamın arabasına doğru ilerledi.
"Elbette."
"Güçlü bir adama benziyorsun. Benim gibi yaşlı bir adamın bunu itebilmesi mümkün değil."
Sarp adama hafifçe bakıp tebessüm etti ve arabanın arkasına tüm gücüyle yüklenip arabayı ittirmeye koyuldu. İki blok kadar arabayı ittirdiğinde araba harekete geçmişti.
Adam başını camdan uzatıp Sarp'a baktı. "Teşekkürler," dedi ve samimi bir şekilde gülümsedi. "Sayende eve tam vaktinde varacağım. Eşime sürpriz yapmayı düşünüyordum."
"Rica ederim. İyi günler."
Sarp eve dönerken kafasında her türlü düşünce zihnine akın ediyordu. İnsanlar sahip olduğu her anın kıymetini bilmeliydi ve mutluluğu, vaktini harcayacak kadar özel biriyle paylaştığı için, ona daha çok değer vermeliydi. Zaman hiç kimse için beklemiyordu ve hayat, kazanılacak zaferler, intikam hırsları için çok kısaydı.
Mutlu olmak için içinde bulunulan andan daha iyi bir zaman olduğuna karar vermek için beklemekten vazgeçmeliydi. Mutluluk bir yarış değil, yolculuktu. Sarp dahil pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte arardı, bazıları da daha alçakta. Oysa mutluluk insanın boyu hizasındaydı.
Eve geldiğinde Güvenç'in düğününde yapacağı konuşmayı bir kağıda yazıp masanın üzerine bıraktı. Düğün organize etmekten daha zor geliyordu ona bu konuşmayı hazırlamak ama nihayetinde bitmişti işte.
Evrenin insanın orada olması gerektiği anda nereye gitmesi gerektiğine dair bir yolu vardır. Sarp da bu yolun üzerinde adım adım ilerliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Tutkular
Romance''Daha fazla bu oyunu oynamak istemiyorum, tek yapman gereken beni istediğini söylemen.'' ''Oyun oynadığımızı kim söyledi?'' ''Konu sen olunca işin içinde her zaman bir oyun oluyor.'' ''Bu sefer değil.'' Alina ne olduğunu anlayamadan Sarp kolunu bel...