❈ BÖLÜM OTUZ DÖRT

957 59 0
                                    

Bölüm Şarkısı: Young the Giant - Mind Over Matter

• • •

Bir zamanlar hayatınızın güzel bir parçası olan birini unutmaya çalışıyorsanız, cevap - unutmuyorsunuz. Deneyiminizi temizlemeye çalışmıyorsunuz, kemikten acıyı kesmeye çalışmazsınız. Halının altına süpürmeye ya da saklamaya çalışmazsınız. Hayatınızda sonsuza kadar olacağını düşündüğünüz birini bırakmak zordur, bazen şartlar engel olur. Bazen, ne kadar sevgi olursa olsun, uzaklaşmak gerekir. Çekip gitmek gerekir. Bazen bunun için çok büyüdüğünüzü ya da farklı şeyler istediğinizi kabul etmelisiniz.

Ama eğer size değer veren, sizi gören, hayatınızda yaptığınız korkunç şeyleri duyan ve hala sizi daha çok seven, yine de altın gibi parladığınızı düşünen birini bulmayı başardıysanız, bu gerçekten eşsizdir. Bunu unutmamalısınız. Bunun için şükretmelisiniz. Kalbinizi kırdıkları için şükredin. Size meydan okudukları, sakinleştirdikleri ve dönüştüğünüz insana inandırdıkları için şükredin. Sizi görmediğiniz şekilde gördükleri için şükredin. Aşk için riske atladığınız gerçeğine şükredin, sadece şartlar gerektirdiğinde bağlanmayı tercih eden bir dünyada kendinizi açtığınız için şükredin. Bu insanı milyarlarca dünyada bulduğunuz için şükredin ve bir an için, kısa da olsa, onların ruhuna dalmak zorunda kalmak yanlış değildir.

Sadece şükretmeli ve lütfuyla uzaklaşmalıydı insan. Minnetle uzaklaşmalı. Bir şeyler hissettiğini, bir şeyler yaşadığını, birçok insanın yaşamadığını ve böylece değiştiğini bilerek uzaklaşmalıydı.

Aşk ele geçirmek ya da geçirilmek değildir. Hissedilmesi gerekir. Bu kadar derinden hissettiği için kendisiyle gurur duymalıydı Sarp. Ne olduğu için kıymetini biliyor ve o aşkın dünyaya gitmesine ve başkalarını onu değiştirdiği gibi değiştirmesine izin vermeliydi.

Ama bunu yapmak da Sarp'ın hayatında olan diğer her şey gibi zordu. Mücadele gerektiriyordu ve Sarp mücadele etmeye çalışmaktan yorulmuştu.

Yaşamak için ne kadar mücadele ederse, o kadar az yaşardı insan. Ne yaptığından emin olmak gerektiği düşüncesinden vazgeçmeliydi. Onun yerine, içinde gerçek olana teslim olmalıydı, çünkü tek başına emin olduğu için üzücü olan her şeyden daha üstündü.

"Sarp, daha orada ne kadar yatmayı düşünüyorsun?"

Gözüne giren güneş, zamanın geçtiğini aklına getirdi, yatmakta olduğu rahatsız yatakta doğruldu.

"Yatmayıp ne yapacağım? Bu lanet yerde yapılacak başka bir şey mi var Yalkın?"

"Dört ay oldu ve tek yaptığın bundan ibaret. Hayatta ilk kez yenilmiyorsun."

Sarp yüzünü son dört aydır her gününü birlikte geçirdiği ve artık arkadaşı diyebileceği Yalkın'a doğru çevirdi. Onun anlamadığı bakışından belli olduğu için yine açıkladı. "Ama bir kadına ilk kez yeniliyorum."

"Günün her anını Alina Gürel'i düşünerek kendine acı çektiriyorsun."

İşte. Son dört ay içerisinde ilk defa birisi Alina Gürel'in ismini anmaya cesaret edebilmişti. Sarp'ın üzerindeki etkisi ise düşündüğünden daha kötü olmuştu.

"Ne dedin sen?!"

"Bu kız gerçekten dünyanı alt üst etti ve sen hala adını duyduğun an kendini kaybediyorsun."

Karanlık gözlerle baktı Sarp. Yumruğunu sıkıp, bir çekiçle vururcasına sağındaki duvarı yumrukladı. Ağzını sıkı sıkı kapamıştı; alnına düşen saçlarının örttüğü gözlerinde özlem vardı. İntikam vardı. Nefret vardı. Sevgi vardı. Tüm duygular adeta dört bir yandan saldırıyordu Sarp'ın beynine.

Karanlık TutkularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin