❈ BÖLÜM KIRK İKİ

1.1K 66 2
                                    

Bölüm Şarkısı: Taylor Swift - Getaway Car

• • •

1 sene sonra

Alina evinin salonundaki piyanoya hevesle baktı, heyecanla ellerini birleştirdi ve piyanonun yanına geldi.

Tabureye oturdu ve sakinleşmek için derin bir nefes aldı. Ellerini tuşlara koydu, serin, hoş fildişini hissetti. Piyanoya değdiği an, ayakları yere basardı. Eviydi bu. Güvenli yeriydi. Son bir senedir kendini en huzurlu hissettiği yerdi.

Bir kez daha camdan dışarı bakıp en sevdiği besteyi çalmaya başladı, müzik piyanonun etrafında döndü, tıpkı dışarıdaki kar tanecikleri gibi beyaz tonlarında dalgalandı. Babasıyla, kardeşleri ile zorlu geçen yıllarıyla ve annesiyle ilgili tüm hatıraları müziğin girdaplı, buzlu renklerinde kayboldu.

Sarp kapının pervazına yaslanıp Alina'yı, hayatının aşkını izledi, büyülenmişti. Performansı olağanüstüydü, her bir nota ölçülüydü ve kesin, net ve duygu yüklü çıkıyordu. Müzik içinden... ondan gayretsizce akıyordu. Her bir nota, o güzel yüzüne yansıyordu ve parçayı hissederek, yaşayarak çalıyordu. Sarp'ın bilmediği bir parçaydı bu.

Bu son bir senede bir rutin haline gelmişti ve Sarp her seferinde aynı büyülenmiş ifadeyle onu izliyordu, hem de hiç sıkılmadan. Onu dinlemek her zaman ruhunu rahatlatıyordu. Onu izlemek; güzelliğini... yeteneğini... paha biçilemez bir şeydi bu.

Böylesi karmaşık bir parçayı ezberden çalıyordu. Tekniği kusursuzdu.

Alina kusursuzdu.

Parçayı bitirdi, başı öne eğik ve gözleri kapalıydı, ona hayranlıkla baktı Sarp. "Nefes kesiciydi. Bu kadar iyi çalmayı nereden öğrendin?"

Alina yeşil gözlerini açtı ama tatlı bir tebessümle yüzü aydınlanarak omuz silkti. "Sanırım her zaman içimde olan bir tutkuydu," diye cevap verdi.

"Arabada anlatabilirsin. Hazır mısın?"

Alina ayağa kalktı ve Sarp bu sefer sevdiği kadının yeteneğine değil ama güzelliğine hayran olarak baktı. İncecikti ama narin hatlarının her bir kıvrımı dişiydi. Üstünde dar derin yaka bir kazak vardı; dolgun göğüslerinin yumuşak çıkıntısı kaşmir kazağı germiş, incecik belini belirginleştirmişti ve dar kot pantolonu sıkı kalçalarını sarmıştı. Dizüstü çizmeleri uzun bacaklarını mükemmel bir figürde vurguluyordu.

Taş gibiydi.

"Belki de akşam yemeğini es geçip seni direkt yatağa atmalıyım."

"Saçmalama. Talia nihayet uyudu ve uzun zamandır ilk defa dışarı çıkıp birlikte yemek yiyeceğiz."

"Nihayet uyudu... Her akşam masal okumadan uykuya dalmamakta çok ısrarcı. Bu huyunu senden almış olmalı."

"Ya da babası gibi kendi istediği olmayınca ufak çaplı sinir krizleri geçiriyor. Buna ne diyeceksin?"

Pekala, Alina haklı olabilirdi. Talia kelimenin tam anlamıyla babasının kızı olabilirdi ama oğlu Atlas daha üç aylık olmasına rağmen kesinlikle annesine benziyordu. Sarp'ın bu konuyu daha fazla uzatmaya niyeti yoktu.

Elini uzattı. "Paltonu alayım," dedi Sarp ve Alina ona tereddütle gülümserken giymesine yardımcı oldu. "Seni benim vücudum kadar iyi ısıtıyor mu bu palto?"

Karanlık TutkularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin