Alina yeni bir güne uyandığında hala dün akşamın olaylarının etkisinden kurtulamamıştı. Olan biten her şeyi İlker'e anlatırken, İlker'in şaşkınlığı da anlattıklarıyla her saniye arttı.
"Güvenç Korluer evleniyor mu?"
"Aynen öyle. Şaşırtıcı, değil mi?"
İlker, Alina'dan aldığı bu haberi duyunca önce kulaklarına inanamamış, ardından hayrete düşmüştü. "Şanssız kadın kimmiş?" diye sordu alaycı bir tavırla.
"Henüz bilmiyorum. Sarp da bilmiyor."
İlker düşünceli bir şekilde bakmayı sürdürdü. ''Güvenç Korluer'in evlendiği gün öğrenmemiz gereken herhangi bir sır olup olmadığını bulmamız gerekiyor.''
''Sarp'tan düğünün aile evinde yapılacağını öğrendim. İlk sefer gittiğimde pek bir kanıt elde edememiştim. Bu sefer gittiğimde her şeyi fotoğraflamayı düşünüyorum.''
"Güzel fikir. Bu şekilde flash bellekteki cinayet kanıtlarının Sarp Korluer'in bilgisayarından alındığını kanıtlayabiliriz.''
Bu sözlerle birlikte Alina'nın daha önce hissettiği heyecan yine içinde canlandı. Altıncı hissi, önünde büyük bir macera olduğunu söylüyordu. Belki de tehlikeydi içindeki heyecanın canlanmasının sebebi. Aynı zamanda da sonunda adaletin yerini bulacak olma hissiydi belki de.
"Yapman gereken her şeyi biliyorsun, benim daha fazla bir şey söylememe gerek yok. Hayattaki görevin, yani Sarp Korluer'in kız arkadaşı olarak hayattaki görevin, sevgiline bu enfes düğün organizasyonunda destek olmak ve her adımında arkasında olman. Yoksa hiç şansın yok.''
''Neşeli kişiliğimin beni çok-''
İlker, elini kaldırıp kafasını sallayarak Alina'nın lafını böldü. ''Evet, evet. Kişiliğinle en gaddar insanları bile yumuşatabildiğini hepimiz biliyoruz...''
Alina hafifçe güldü. ''Ben daha basit bir şekilde anlatacaktım ama... senin söylediğin de yanlış sayılmaz."
''Bu senin son görevin olabilir Alina.''
''Öyle mi?'' Alina bir anlığına afallasa da bunu belli etmeyecek kadar kısa tutmuştu şaşkınlığını. ''Yani düğünden sonra Sarp'ı hapise atmaya yetecek her şey elimizde olacak?''
''Henüz kesin konuşmak imkansız ama büyük ihtimalle öyle olacak. Deliller ortada," dedi İlker. "Sakın bana bu adama karşı bir sempati duymaya başladığını söyleme.''
''Olayları onun bakış açısından dinleyince-''
İlker tekrardan Alina'nın lafını böldü. ''Senin onu bir katil olarak görmeni istemiyor Alina. Sen onun sevdiği kadınsın, elbette gerçekleri çarpıtarak anlatacak,'' dedi ve ekledi. ''Lütfen, bu kadar yaklaşmışken kafan karışmasın.''
Alina kaşlarını çattı. ''Şimdiye kadar her zaman mantığımı duygularımın önünde tutmuşumdur. Beni daha iyi tanıyorsun sanıyordum.''
''Öyle, ama...'' İlker elini kaldırıp kalbine götürdü. ''Burası,'' dedi ve elini yavaşça başına götürdü. ''Genelde buraya hükmeder.''
''Öyle bir şey olmayacak. Bana güvenebilirsin.''
. . .
Alina düğüne sayılı günler kala Sarp'ın kafası düğün organizasyonu ile meşgul olduğu sırada vaktini, kendi planını düşünmekle geçirdi. Hatta düğüne iki hafta kala Güvenç'in müstakbel eşi ile birlikte hayatının en önemli kararlarından birini vermek için; gelinliğini seçmek için Şahika ve nedimeleriyle özel bir butikte, ülkenin en ünlü tasarımcılarından biriyle buluşmaya gitmeyi kabul etmişti. Sonuçta düğün için bir elbiseye ihtiyacı olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Tutkular
Roman d'amour''Daha fazla bu oyunu oynamak istemiyorum, tek yapman gereken beni istediğini söylemen.'' ''Oyun oynadığımızı kim söyledi?'' ''Konu sen olunca işin içinde her zaman bir oyun oluyor.'' ''Bu sefer değil.'' Alina ne olduğunu anlayamadan Sarp kolunu bel...