❈ BÖLÜM YİRMİ DOKUZ

1K 56 0
                                    

Bölüm Şarkısı: Camila Cabello - I Have Questions

• • •

Güvenç ve Şahika orkestranın önünde duruyorlardı. Güvenç mikrofona vurduğu zaman herkes susup o tarafa doğru dönmüştü. Şimdi bütün gözler Güvenç ve müstakbel eşinin üzerindeydi.

Sarp, Alina'nın söylediklerinden ötürü huzursuzca etrafına bakındı ve gözleriyle dedesini aradı. Asım Bey'in bu konuyla ilgili bir söz etmesi, herhangi bir şey söylemesi için canını bile verebilirdi. Böylece kafasından neler geçtiğini öğrenmiş olurdu. Ama Güvenç susmak bilmemişti. Birkaç tane konuğun ismini söyleyip onlara teşekkür etmiş, sonra Şahika'nın anne ve babasına dönüp bu kadar zeki, güzel ve düşünceli bir kız yetiştirdikleri için onları tebrik etmişti. Çocukların nasıl da ailelerinin aynası olduklarına değinerek Şahika gibi bir kızın ailesi olduklarına göre onun anne ve babasının da ne kadar inanılmaz insanlar olduğunu söylemişti.

Sarp bu konuşmadan sıkılmaya başlamıştı. Daha sonra Şahika mikrofonu alıp araya girmek üzereydi ki Güvenç baş sağdıcı olarak Sarp'a teşekkür ettiği zaman biraz yumuşamıştı ancak.

Konuşma bittiği zaman bir anda dedesinin gözlerini üzerinde hissetti. ''Evet Sarp, görünüşe bakılırsa Alina'nın son derece renkli bir kişiliği var.''

İşte beklediği şey buydu. ''Alina zaman zaman bir takım konularda fazla ihtiraslı olabiliyor. Neyse, neticede haklıydı.''

''Katılıyorum.''

Sarp duyduklarına inanamayarak birkaç kez gözlerini kırpıştırdı. Sonra kendinden emin bir şekilde dedesine döndü. ''Karşısındaki her kim olursa olsun düşüncesini ifade etmekten asla çekinmeyen bir kız o.''

''Farkındayım. Sadece kendi var oluşuyla buradaki tüm bu sığ insanlardan kendini soyutlayabilmiş, kendi kendine yetebilen bir kızın bu ailede olan onca şeye rağmen hala seninle birlikte olabildiğine inanmakta güçlük çekiyorum,'' dedi Asım Korluer. ''Bu arada, senin de son derece zevkli olduğunu söylemeliyim.'' Asım Bey, kokteyl tabağının boşaldığını göstermek için peçetesini sallayıp büfeye doğru yürümeye başladı.

"Ne demek bu şimdi?" diye seslendi Sarp.

"Yanlış anlama, bu kızı bir şekilde tatmin edebiliyor olman senin açından güzel bir durum, yanılıyor muyum? Yoksa neden hala seninle birlikte olsun ki?"

Sarp balkona baktı ve gözleri Alina'yı aradı. Balkonda kendi halinde son derece huzurlu bir şekilde dışarıyı izlemekte olan Alina'yı seyretti. Boğazı düğümlenmişti ama yutkunup bu duyguyu bastırdı. Salon dar geliyordu Sarp'a, nefes alamayacakmış gibi hissediyordu. Ama salonun Sarp'a dar gelmesinin sebebi küçük olması değil, çatı katındaki odada bulunan küçük bir çekmeceydi. Özellikle bugün asla açmaması gereken tek çekmeceydi çünkü o çekmece Sarp'ın içinde bulunduğu dünyadan kaçış yoluydu. Aklındaki düşünceleri uzaklaştırmasının tek yoluydu. Kendi karanlık yönlerini yontmak istediği için saklandığı yerdi.

"Özür dilerim, gitmem gerek."

Sarp odaya girer girmez kapıyı arkasından kapattı ve çekmeceyi açtı. İçinden çıkardığı ince bir kağıt içine koyduğu tütün ve esrar karışımıyla, Sarp'ı istediği yere gönderebilen, götürebilen, saklayabilen tek şeydi. Hayat onu ne kadar yoruyorsa, o çekmecenin içeriği o kadar dindiriyordu. O çekmece olmasa, uykusuzluğun kabusunda kaybolurdu Sarp. Hiç kapatamadığı beyni isyan eder, düşünceleri kendi varlığına savaş açar ve belki de bir türlü durduramadığı düşünceleri yüzünden kendini imha ederdi.

Bir süre önünde duran çekmeceyi açıp ince bir tane sarmamak için kendisiyle savaştı. Kendine söz vermişti davetlerden ve iş yemeklerinden önce asla içmeyeceğine ve şimdi Güvenç'in düğünündeydiler, üstelik böylesine gergin bir günde kendine verdiği sözü esnetemezdi de.

Karanlık TutkularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin