❈ BÖLÜM YİRMİ ALTI

1.1K 57 29
                                    

Bölüm Şarkısı: Harry Styles - Adore You

• • •

İnsanlar karşılaştıkları çoğu insanı ilk izlenimlerine göre hayatlarına dahil etmeye karar verir. Alina'ya göre anlamayana anlatmak, görmezden geleni görmek, her şeyine sağır olan birini duymak bir vakit kaybıydı. Hiçbir şey ifade etmediği kimselere büyük anlamlar yüklemek insanın kendine yaptığı en büyük kötülüktü. Bunu çok zor yoldan öğrenmişti. Yalnız da kalsa öylesine vakit geçirilen biri olmaktan kendisini kurtarmış olmuştu. Önceliği kendisi olduğundan beri hayat onun için daha çok katlanılabilirdi artık.

Ama kimse sonsuza kadar yalnız olamazdı. Eninde sonunda hayatına dahil edeceği insanlar çıkacaktı ve dört seneden daha erken bir sürede Alina'nın hayatına dahil ettiği insanların sayısı tüm hayatı boyunca dahil ettiği insanların sayısından çok daha fazla olacaktı. Alina birkaç sene sonra arkasına dönüp baktığında bunun yaptığı en iyi seçim olduğuna karar verecekti. Hayat tek başına yaşanmak için çok kısaydı.

Önceliği her ne kadar kendisi olsa da insanlar üzüntüyü, sevinci ve diğer tüm duyguları paylaşabileceği birinin varlığına ihtiyaç duyar hayatta. İlişkide insanlar birbirinin tatili, gerektiğinde de sığınağı olmalıdır. Hayat zaten stresliydi, insanlar birbirinde dinlenebilmeliydi ama günümüzde herkes birbirini daha çok strese sokuyordu. Beklentiler arttıkça insanlar küçük şeylerle mutlu olmayı unutuyordu. Mutluluğu çok pahalı, çok lüks, çok olağanüstü yerlerde aramak da başka türlü bir vakit kaybıydı. Bazen insanın aradığı şey tam önündedir. Sadece bakmak gereklidir.

''Alina, hazır mısın? Yarım saattir içeridesin, endişelenmeli miyim?''

''Geliyorum hayatım.''

Alina aynanın karşısında elbisesinin vücudunu tamamen saran ve neredeyse kalçasına kadar bir yırtmacı olan krem rengi Jacquemus marka elbisesinin askılarını düzeltti. Elbisenin sırt kısmı açıktı ve arkasında sadece bir çift ip vardı. Ayağında ise şık topuklu Jimmy Choo sandaletleri vardı. Elbisenin böyle iddialı olmasından ötürü sadece hafif bir makyaj yapmış ve saçlarını sırtından dökülecek şekilde düz bırakmaya karar vermişti.

Alina banyodan çıktı ve kulağına takmakta olduğu halka küpeleriyle kapının girişinde durdu. ''Nasıl olmuşum?''

''Asım Bey ile görüşmek yerine seni yatağa atıp içine girmek istiyorum. Lütfen, her an iptal edebiliriz,'' dedi Sarp hayran hayran gözlerle Alina'yı baştan aşağı süzerken. ''Hala geç değil.''

''Hey, bunu senin için yapıyorum. Beni pişman etme.''

Sarp kendine özgü, muhteşem gülüşüyle Alina'ya neyi kaçırdığını belli etmek istercesine baktı ve göz kırptı. "Çok harika bir teklifi geri çevirdiğini bilmeni istiyorum sadece.''

''Bana bu kadar bağımlı olman o kadar iyi bir şey mi bilemiyorum.''

Sarp'ın yüzüne erkeksi bir gülümseme yayıldı. ''Sana bu kadar bağımlı olmamın sebebi sensin,'' dedi ve Alina'yı tek hamlede kendisine çekti. ''Sen benim için kriptonit gibi bir şeysin. Fazla tehlikelisin."

Alina dudaklarını büzdü ve onun kollarının arasından kurtulmaya çalıştı ama Sarp onu duvara yasladı ve boynuna öpücükler kondurmaya başladı. ''Tanrım, şu kokuya bakar mısın? Bağımlılık edici."

''Bacaklarının arasındakine hakim olsanız iyi olur, beyefendi.''

Sarp bu yorumdan alınmış gibi yüzünü buruşturdu. ''Birkaç saatliğine uslu duramayacağımı mı düşünüyorsun?''

Karanlık TutkularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin