❈ BÖLÜM ON BİR

2.1K 85 5
                                    

Sarp, ailesiyle tanıştıktan sonra Alina'yı biraz uyuyup dinlenmesi için ikna etmişti. Şimdi ilgilenmesi gereken başka işler vardı. Hoşuna gitse de gitmese de ailesiyle tartışması gereken meseleler vardı.

Alina'nın ailesiyle tanışması pek düşündüğü gibi olmamıştı ama Alina durumu gayet idare etmişti. İçerideyken, Alina'nın sesi ne kadar ciddi olduğunu gösteriyordu ve Sarp'ın bundan hiç şüphesi yoktu. Onun hayatının kolay olduğunu hiç düşünmemişti ve hissettiği her şey için haklı bir sebebi olduğunu anlayacak kadar çok şey duymuştu.

Daha fazlasını anlatmak istemiyor gibiydi ve Sarp'ın da onu bu konuda zorlamaya hiç niyeti yoktu. Daha zaman var, diye düşündü. Zamanı geldiğinde kendisi anlatacaktır.

"Güzel kız, Sarp. Gerçekten. Ama içimdeki hisse dayanarak söylemek zorundayım ki, ileride seni uyarmadığımı söyleme. Bu kızda bir şeyler var."

"Teyze, o hislerin bu sefer seni yanıltıyor olabilir mi? Alina'yı çoktan araştırdım. Gayet normal bir hayatı var. Bir şey olsaydı mutlaka elime geçerdi ya da haberim olurdu.''

Güvenç düşünür gibi yapıp elini çenesine götürdü. "Mirza'nın seni öldürmek için adamlarını gönderdiği gece Alina da orada değil miydi?"

"Evet, oradaydı. Bununla nereye varmaya çalışacaksın Güvenç?"

"Yanılmıyorsam bize adamın birini hastanelik ettiğini, diğerini de tam kalbinden vurduğunu söylemiştin."

Sarp, camın kenarındaki ahşap masanın ucuna oturdu. Tekrar konuşmadan önce bir dakika kadar sessiz kaldı. "Alina yalnız yaşayan bir kız. Ailesiyle ne gibi sorunları var bilmiyorum ama kolay bir hayatı olmadığını düşünüyorum. Üstelik kendini savunabiliyor olmasının neresi şüpheli?"

"İleri seviye eğitimli iki adamı ortadan kaldırabilmesinin şüpheli olmadığını mı söylüyorsun yani?"

Sarp cevap vermedi. Ne düşüneceğini ve ne söyleyeceğini bilmiyordu. Alina'ya karşı olan hislerinden ötürü olaylara karşı objektif bakış açısını kaybetmiş olabilir miydi? Ya da ailesi her zamanki gibi paranoyak mı davranıyordu?

"İnan bana, onun hakkında ulaşabileceğim her bilgiye sahibim. Eğer dikkatimi çeken şüpheli bir durum olsaydı bunu anlardım."

Teyzesi Hanzade, yanına gelip oturdu. "Bize kızgın olduğunu biliyorum. İstediğin kadar kızabilirsin. Ama ne hissediyor olursan ol, mantığını asla bir kenara bırakma. Anladın mı?"

Sarp tek kaşını kaldırdı. "Ne yani, şimdi sana bu ders için teşekkür edip yoluma devam mı etmeliyim?"

"Otuz üç yaşındaki bir adama ders vermek bana düşmez. Ama teyzen olarak ve senden daha fazla hayat tecrübesi olan birinin tavsiyelerini dinlemekten zarar gelmez, değil mi?"

Sarp kaşlarını çattı. Hanzade, Sarp'ın detaylar konusundaki becerisini, en ufak şeyleri bile fark ettiğini unutmak gibi bir hata yapmış olmalıydı. "Sanırım ne yapacağıma başkalarının sözleriyle karar vermeyi bir kenara bıraktığımı unutmuşsun. Özellikle de halletmemiz gereken önemli meseleler varken özel hayatımı sürekli olarak bir eleştiri konusu haline getirmek isteyen teyzemin sözleriyle..."

Hanzade, Sarp'ın sözlerinden sonra bir süre sessiz kalınca Güvenç araya girdi. "Tamam, bu konu burada kapansın. Buraya iş konuşmaya geldik." Ortamın sakinleştiğinden emin olmak için Sarp ve teyzesine baktıktan sonra konuya giriş yaptı. "Bugün telefonda da bahsettiğim gibi bizimkiler yakında Mirza'nın yapacağı sevkiyata baskın yapacak."

"Güzel. Kiminle dans ettiğini hatırlatmış oluruz."

"Sence bu sefer işler daha kötüye gidecek mi?"

Karanlık TutkularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin