Alina içinde bulunduğu duruma, Sarp Korluer'e ve tüm kahrolası evrene sinir olmuş vaziyette arkasına bile bakmadan hızlı adımlarla bodrum katındaki odadan çıktı. Giriş katına ulaşmalıydı. Aşırı adrenalinden sinir dengesi bozulmuştu, yakında çökecekmiş gibi hissediyordu.
İyisi mi vücudumu dinleyip birkaç saat gözlerimi dinlendireyim.
Unutmak zorundaydı; kanı, ölümü ve zihninin duvarına dehşet düşüren karanlığı. Sanki toplanan karanlık, nüfusu esir alan, onu yeryüzüne, ölüme götüren hain bir güçtü.
Onu durduran şey duyduğu -ya da duyduğunu sandığı- ufak bir ses olmuştu. Alina ufak bir çöküş yaşamadan önce böyle aşırı duyarlı olurdu. Hisleri ve duyularının onu yanılttığı çok az görülmüştü ve şu anda da yanılıyor olamazdı.
Başını sağa sola çevirdi. Sessizlik.
Fazlasıyla sessizdi. Koridor boyunca ilerleyip şarap mahzenini geçti, alt kattaki mutfağa gözünün ucuyla bakınca kapının neden aralık olduğunu merak etti. Belki de biri açık unutmuştu. Ama buraya gelirken kapalı değil miydi?
Aralık olan kapı onu kandırdı. Kapıya doğru ilerledi. İçeri adım atmasını sağladı. Fakat bir anda çatışma moduna girdi ve birkaç saniye sonra olacakları görmüş gibi gözlerini kıstı. Zihni, makine gibi çalışmaya başladı. Bunu yapan adrenalindi.
Alçaktan gir. Başının olduğu yüksekliğe hedef alacaktır. Yuvarlan.
Sonraki saniyeler insanüstü bir hızda geçti. Yuvarlanarak içeri girdi ve belindeki bıçağa uzanıp doğrulmak üzereyken Alina'nın düşündüğü gibi bir erkek karanlıktan onun bu tuzağa düşmesini bekliyormuş gibi çıktı fakat saldırgan daha orada olduğunu anlayamadan Alina harekete geçti. Hareket etmeye başladığı andan itibaren metodik ve etkili hamleler yapmaya başladı. Bir eli belindeki bıçağın üzerindeyken diğer eli yerdeydi. Eğitimli bir ajan gibi eğilip çelme taktı ve tam da planladığı gibi saldırgan yere serildi.
Hızla öne atılıp bacaklarını adamın boynuna doladı ve bacaklarıyla adamı nefessiz bırakmaya çalışırken adam onun karnına dirseğiyle vurdu, ardından Alina'nın bacaklarının arasından kurtulur kurtulmaz onu saçından tutup mutfak dolaplarına yapıştırdı.
Sessizce küfür etti Alina kafasını olabildiğince hızlı ve sert bir şekilde geriye atıp kendisine saldıran adamın kafatasına ulaşmaya çalışırken. Alina sert bir çatırtı duydu ve adam yere yapıştı. Yere düşen bıçağını almak üzere uzanırken adam Alina'nın botlu ayağını, hala kendi tarafındayken kavradı, onu üzerinde mutfak araç gereçlerinin olduğu metal askılığa doğru savurdu.
Alina hareketsiz bir şekilde yerde yatarken adam onu boğazından tutup kaldırmıştı fakat Alina ayağını kaldırıp tezgaha koydu, dizini gerip kendini arkaya doğru fırlattı ve havada ters takla atarak dengeli bir şekilde iki ayağı üzerine düştükten sonra, adamın diz kapağına tekme atıp onu da indirdi.
Şansına, bıçak Alina'nın oldukça yakınındaydı. Ancak bıçağa uzanmak üzereyken adam onu bacağından tutup aşağı çekti ve Alina'yı yüz yüze gelecek şekilde çevirdi.
Ayak bileğinden sıkıca tutup sürüklediği sırada Alina bacağını hızla kendisine doğru çekti ve yana yuvarlandı, saldırgandan önce davranıp bacağıyla yüzüne bir tekme attı. Adam tekmenin etkisiyle gerilerken Alina doğruldu, adamın üstüne yürürken kendini yere atıp bacaklarının arasından kaydı, adam çevik bir şekilde arkasına dönmeye çalıştığı sırada Alina bir eli yerde hafifçe doğrularak bacağının birini tam tur döndürüp suratına bir tekme daha attı.
Eline geçen ilk şeyi adama fırlatmak üzere hazırlandı ama adam göz açıp kapayıncaya kadar açık arka mutfak kapısından kendini dışarı atmıştı. Alina o anda saldırganın arkasından gidip gitmeme arasında gelirken bir elini tezgaha dayayıp kendinde tekrardan güç bulana kadar orada kalıp soluklandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Tutkular
Romance''Daha fazla bu oyunu oynamak istemiyorum, tek yapman gereken beni istediğini söylemen.'' ''Oyun oynadığımızı kim söyledi?'' ''Konu sen olunca işin içinde her zaman bir oyun oluyor.'' ''Bu sefer değil.'' Alina ne olduğunu anlayamadan Sarp kolunu bel...