Bölüm Şarkısı: Tove Lo - True Disaster
• • •
Sarp onu yavaşça yatağa attı. Ve yapılı vücudunun ağırlığını Alina'ya vermeden üstüne çıktı.
''Çok hoş.'' Alina çarşafların lüks ve konfor içinde tenine değmesiyle güzel bir iç geçirdi, Sarp ile göz gözeydi. Gözleri meşaleler kadar parlaktı. Adamın gözlerinin sadece kendisine bakarken bu kadar parlak göründüğünü daha önce fark edememiş olması ilginçti. Hayır, öfkelendiğinde de parlıyorlardı. Ama hiddetle. Şimdi gözleri tamamen aşk ve tutkuyla parlıyordu.
''İnsan buradaki tüm bu lükse ve konfora kolaylıkla alışabilir.''
Sarp neşeyle kaşlarını kaldırdı. Şaka yaptığını zannetmişti. Ne de olsa Alina'nın daha önce nasıl bir hayat sürdüğünü bilmiyordu. Neler yaşadığını, ne sıkıntılar çektiğini bilmiyordu.
''Bunlar sadece bir başlangıç. Seni henüz şımartmaya başlamadım bile.''
''Senden mücevherler, lüks hediyeler beklemeli miyim?''
''Sen isteseydin en değerli taşlardan en güzel mücevherleri önüne serebilirdim.''
''Eminim başka kadınlar buna bayılırdı.''
''Ah, evet. Hepsi de, tahmin edebileceğin her açıdan hizmet etmeye dünden razı olurdu.''
Alina tekme atmak istedi ama Sarp onu daha da yakınına çekti, suratı içsel bir cinsel ifadeyle kaplıydı. Sarp sözlerine, ''Ama bunların seni etkileyemeyeceğini biliyorum,'' diye devam etti.
''Bence bu bir gelişme. Sarp Korluer herkesi satın alamayacağını öğreniyor.''
Sarp gür bir kahkaha attı. Kahkahası sabah güneşi kadar parlaktı. ''Ben de bana laf soktuğun zamanları geride bıraktığımızı sanıyordum. Ne kadar yanılmışım, ha?''
''Sende adilik yapma o zaman.'' Alina sert bir laf etmişti ama sırada neler olacağını beklerken midesi kasıldı.
''Özür dilerim. Uslu duracağım, söz veriyorum.''
Alina şaşkınlıkla tek kaşını kaldırdı. ''Sen mi uslu duracaksın? Buna gerçekten inanmamı beklemiyorsun herhalde?''
Sarp'ın dudaklarının kenarı yukarı doğru kıvrıldı. Gülümsüyordu, sonra bir öpücük kondurdu. ''Konu sen olunca kendime engel olamıyorum.''
Bir anda Alina'nın tüm vücudu bir tereddüte kapıldı. Alina'nın tereddütü Sarp'ı teşvik etmekten başka bir işe yaramıyordu tabii. Her zorluk bir oyun, her oyun bir eğlenceydi. Eğer Alina en başında kendini onun üstüne atmış olsaydı çoktan çekip gitmiş olurdu, oysa kaçınması adamın tekrar tekrar geri dönmesine neden olmuştu.
Sarp kollarını Alina'nın bedenine sardı ve içine girebilmek için üzerine eğildi. Onu istiyordu. Her şeyini. Şimdi. Burada.
Yavaşça. Yavaşça içine girdi.
Çok güzeldi.
Sıkı. Islak. Cennet.
Sarp içine girdiğinde her santimetresini çok net hissedebiliyordu Alina. Vücudunu, Sarp'ın içine girmesinin etkisine alıştırmaya çalışırken belini yay gibi gerdi. Sonunda nefes alabildiğinde Sarp'ı da aynı pozisyonda gördü, sanki kontrolünü sağlamak için savaş veriyordu.
''Kendini serbest bırak,'' dedi Alina. İçindeki dayanılmaz arzu karşı konulamayacak boyuttaydı. Sadece onun içinde kaybolmak istiyordu. ''Beni asla incitmezsin, Sarp.'' Kollarının ona dokunduğunda nasıl gerildiklerini hissedebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Tutkular
Roman d'amour''Daha fazla bu oyunu oynamak istemiyorum, tek yapman gereken beni istediğini söylemen.'' ''Oyun oynadığımızı kim söyledi?'' ''Konu sen olunca işin içinde her zaman bir oyun oluyor.'' ''Bu sefer değil.'' Alina ne olduğunu anlayamadan Sarp kolunu bel...