2.Bölüm

97.2K 3.3K 442
                                    

Bölüm şarkıları;
Furkan Olgaç - Avucumdayken yüzün

"Oysa vatan dediğim sendin, aşığı ben."
Hüseyin Nihal Atsız

2.Bölüm

Aslına bakarsan hiçbir şey beklemediğim bir adam. O akşamdan sonra bir daha hiç Baran abi ile aynı ortamda bulunmadım, bulunmakta istemiyorum. İncinmiştim. Ne kadar inkar etmeye çalışsam da içimde bir yer incindi. Sanki içimde yeşeren bütün çiçekleri üzerine basa basa çiğneyip geçmişti.

Başımı geriye yaslayıp soluklandım. Ameliyattan sonra acile geçtim. Bugün acilde görevliyim ve şansıma acil çok kalabalık. Dinlenecek vaktim bile olmadı. Çıkış saatime çok az kalmış. Resmen eve gitmek için dakika sayıyorum.

"Uhra Hocam!"

Hemşirelerden birinin sesini duymamla, oturduğum yerden hızlıca ayaklandım.

"Hocam acil!"

Koşarak acil kapısına çıktım. Ambulanstan inen hastaya yaklaştım.

"Yolda iki kere kalbi durdu. İnşaat kazası." Ambulans doktoru bilgi verirken hastayı hızla içeriye götürdük. Bir an ellerim titredi ama hızla kendime geldim. Terden saçlarım yüzüme yapışınca, elimi yüzüme atıp saçlarımı geriye savurdum. Saliselerin bile önemi var.

Monitörden gelen tiz sesle kanım dondu. Ellerim yaranın üzerinden çekilirken son noktaya gelmiş gibiyim. Her şeyi bırakıp hastaya kalp masajı yapmaya başladım. Ellerimin altında atacak bir kalbin atışlarını hissetmek için çıldırıyorum.

Kafesini teklemen gerekiyor.

"Yaşaman gerekiyor." Belki de fısıltıma yanıt verir. Tekrar tekrar denedim.

Tüm gücümle onu hayatta tutmak için çabaladım.

"Uhra Hocam."

Hiçbir sesi duymadan, kalp masajına devam ettim. Dış dünyayla bağım kalmadı. Ellerimin altında atış hissetmek istedim ama yanıt alamıyorum. Çaresizlik bir ağ gibi etrafıma sarılıp beni mahvetti. Son ana gelmişiz ve bizim bile elimizden hiçbir şey gelmiyor. Tüm her şey tükenip şu an da yok olmuş.

"Ölüm saati?"

Duymak istemiyorum. Çığlık atarak kulaklarımı kapatıp zamanı geriye almak istiyorum. Yaşamalı. Yaşaması için çabalıyorum. Elimden gelenin daha fazlası olmalı!

"Uhra, geriye çekil." Ellerim güçsüzce kalp masajına devam etti.

"Hayır! Yaşamalısın. Lütfen yaşa." Tiz ses varlığını sürdürürken çıldırmış gibi kalp masajına devam ettim. Kabullenemiyorum. Kabullenmek istemiyorum.

"Uhra." Barın abimin gür sesiyle geriye çekildim. Mavi gözleri kısılmış, yüzü ifadesiz bir halde bana bakıyordu. Etrafımdaki kalabalık beni ürpertti. Şu an bulunduğum ortama yabancı gibi hissediyorum.

"Ölüm saati?" dedi beni hayata döndürerek. Tüm her şey silikleşmiş ve ben yok olmuş gibi hissediyorum.

"17:03."

UHRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin