Bölüm şarkıları;
Elyas & Taha - İncinmesin kanatların
Yüksek Sadakat - Döneceksin diye söz ver"Onun bana yaklaşması benim gökyüzünde süzülüşüm; bir dalganın defalarca kez kıyıya hükmetmesi gibi."
18.Bölüm
Gözlerim dolu dolu öylece Baran'a bakmaya devam ettim. Gözlerimizi açtığımızdan bu yana ikimizden de pek çıt çıkmadı. O sessiz olduğu için ben ekstra sessiz kalıyorum. Damağımda acı bir tat var ve bu genzimi dahi yakıyor. İki göğsümün arasında, her geçen saniye artan bir sızı varlığını koruyor. Sanki bir de boğazımda saat ilerledikçe artan düğümler var.
"Uhra," bütün sessizliğe Baran son verdi. Vakti gelmiş. Usulca oturduğum yerden ayaklandım. Benimle beraber o da ayaklandı ve şimdi karşı karşıya duruyoruz. "Çok uzun sürmeyecek." Sanırım kendi bile belki de bilmiyor. Beni üzmek istemediği için böyle konuşuyor biliyorum. Yüzümdeki üzgün ifadeyi biraz olsun dindirmek için gülümsedim. "Benden," aramızdaki mesafeyi kapattı. "Hiçbir duygunu gizlemeye çalışma güzelim."
Ellerini yanaklarıma yaslayıp hafifçe gülümsedi. İçim içimi kemirirken dik durmaya gayret gösterdim ama her an oturup ağlayacak bir çocuktan farksızım.
"Bazı acılar var güzelim." Kolları bu kez belime sarıldı. Korkum her saniye gün yüzüne çıkarken, Baran'ın ağzından çıkacak her cümleye muhtaçım. "Alacağın her haberde başın dik dursun." Bu kez ellerini omuzlarıma koydu. Boğazımda beliren acı tat genzimi yakıp geçti. "Senin eşin ulaşacağı en güzel mertebeye ulaşırken, ağlaman yakışık kalmaz. Hissedeceğin tek duygu gurur olsun." Gözlerim dolarken başımı dik tuttum. Ben o kadar hayat kurtarmaya ant içmişken, kendi hayatımı göz göre göre ölüme gönderiyorum. Peki ya ölümün kıyısında gezinen hayatları kurtarmak için çabalayan ben; kendi hayatıma nasıl elimi uzatmam...
"Uhra'm." Sanki sesinde bütün duyguları hissettim. Kalbimde binlerce kelebek uçuşuyor. Bana bıraktığı kocaman bir sevda var. Bir yanım hıçkıra hıçkıra ağlamak isterken, diğer yanım başını dik tutup gülümsemek istiyor.
"Baran," dedim hızla kollarımı boynuna sarıp. Kollarım öyle çok sıkılaştı ki onu boğacak gibiyim. Gözyaşlarım hızlı hızlı süzülürken sarılmaya devam ettim. Kollarını belime sıkıca sarıp sarılmamızı derinleştirdi. Başını boyun boşluğuma gömüp derin derin nefesler aldı.
"Kendine dikkat edeceksin." Ciğerim cayır cayır yandı. Bu bizim ilk vedamız değil ve sonda olmayacak.
"Bu vedayı sadece bir kez yapacağız Uhra. Bir daha böyle cümleler kurmayacağım." Gözlerimdeki yaşları hızlıca sildi. "Sende böyle ağlamayacaksın anlaştık mı?" Başımı olumlu anlamda salladım ve ufakça gülümsedim.
Geriye çekildiğimizde usulca tekrar gözyaşlarımı silip dudaklarını alnıma bastırdı. Baran geriye çekildiğinde dudakları kıvrılmıştı ve yüzünde çok hoş bir tebessüm vardı. Bütün ömrümü şu gülümseye sığdırabilirim.
"Bir de öpsen kocanı," dedi haylazca. Tek kaşımı ukala bir tavırla kaldırdım. Ortamı neşelendirmeye çalışıyordu.
"Gel, ama yanağından öperim." Baran yüzünü asarken kıkırdadım. "Seni hala affetmedim Baran." Derin bir soluk aldıktan sonra beni kolları arasına aldı.
"Öyle olsun yavrum," saç tutamlarımı parmağına sardı. Dikkatim tamamıyla ona geçerken sessizleştim. "Ama," sesi epey kısıldı. "Kocanı öpmeden yolcu etme." Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken hiçbir şey söylemedim. Yani onu öpmeyi biraz bende istiyor olabilirim ama burnu sürtsün. Sağ salim geldiğinde onu çileden çıkaracağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UHRA
قصص عامة"Senden öncesi veya senden sonrası diye bir şey yok. Hep sen vardın. Attığım her adımda veyahut yürüdüğüm her yolun sonunda. Baran adım atıyorsa karşısında Uhra vardır." Başlangıç: 24/05/2020 Final: 18/11/2020