24.Bölüm
"Hayat senden, benden ve ondan ibaret artık sevgilim..."
Akşam yemeğini yaptıktan sonra mutfaktan çıkıp oturma odasına geçtim. Bugün hastaneden erken çıkmıştım ve direkt eve gelip yemek yaptım. Baran'ın gelmesine dakikalar var ve kapı sesi gelince bozuntuya vermeden televizyona bakmaya devam ettim. Demek ki dakikalar yokmuş...
"Uhra," adımı seslenmesi kalbimin atışlarını artırırken Baran'ın olduğu tarafa döndüm. Anlamsız bakışları yüzümde gezinmeye başladığı için gülmemeye çalıştım. Adam delirdiğimi düşünecek. Ama Baran bana bakarken gülmemek imkansız.
"Hoş geldin." Oturduğum yerden kalkıp birkaç adımda karşısına geçtim. Kaşlarını çatıp bana bakmaya devam etti. O bu ifadeyle bana bakınca daha çok gülümsedim.
"Annemler bekliyor, oraya gidecektik sen hazır değilsin." Hızla başımı kaldırıp Baran'a baktım. Öyle bir planımız olduğunu hatırlamıyorum. Ve yemeğe gideceğimizden haberim yok.
"Benim neden haberim yok." Gözlerini kapatıp açarak bana baktı.
"Söylemeyi unuttum be güzelim." Gün içinde yoğun olduğu için konuşamamıştık. Ve unutmuş olması gayet normaldi.
"E yemek yaptım yemeyecek miyiz?" Arkasını dönüp kapıya ilerlerken konuştu."Annem yemeğe çağırdı orada yiyeceğiz." Görmese bile yüzümü asıp ardından ilerledim.
"Söylememiştin. O kadar sevdiğin yemekleri yaptım." Kendi kendime söylendim.
Baran aniden durunca bende durmak zorunda kaldım. "Yemekleri de yanımızda götürürüz güzelim." Adımları mutfağa doğru yöneldi. Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp gülmemeye çalıştım. Düşünceli olması benim için paha biçilmez.
"Ben, üzerimi değiştirip geliyorum." Bana doğru döndü ve kısa bir baş hareketi ile onayladı.
Hızlıca merdivenlere yönelip üst kata çıktım. Yatak odasına geçtikten sonra giyinme odasına girip üzerimi değiştirdim. Makyaj yapmak için makyaj masasına oturduğumda derin bir nefes aldım ve hafif bir makyaj yapmaya başladım. Son olarak vişne rengi rujumu dudaklarıma yedirip ayağa kalktım. Bir kez daha aynaya baktıktan sonra çantamı alıp odadan çıktım. Kapıyı açınca Baran ile karşı karşıya kaldım ve ağzımdan ufak bir çığlık kaçtı.
"Korkuttun." Bana uzun uzun baktı. Bende birkaç adım geriledim. Bana detaylı bir şekilde bakarak yakınıma yaklaştı. O bana yaklaştıkça ben merakla ona bakıyordum. Keskin yeşil irisleri dudaklarıma kaydı ve benim kalbim göğüs kafesimi daha hızlı dövmeye başladı.
"Rujunu beğenmedim."
"Ben beğendim." Yanından geçeceğim anda kolumdan kavrayıp beni tek hareketiyle duvara yasladı. Sırtım soğuk duvarla temas edince kalbim ağzımda atmaya başladı. Baran'ın bu tavrı nefesimi kesiyor.
"Sen zahmet etme güzelim. Bizzat kendim sileceğim." Kaşlarımı çatarak Baran'a baktım. Aramızdaki mesafeyi kapatıp, yüzünü yüzüme yaklaştırdığı anda nefes almayı bıraktım. O daha çok yaklaşınca gözlerimi kapatıp nefesimi tuttum. Beni öpecek... "Seni öpeceğimi düşündün." Konuşmasıyla gözlerimi araladım. Gözlerimi açtığım anda dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Uyuz! Nefes almayı unutmuştum. Dudakları dudaklarım üzerinde hareket ettikçe kalbimin duracağını hissediyorum. Tüm hücrelerim onun için kül olup yeniden doğuyor.
Geriye çekildiğinde gözlerimi açmaya cesaret edemedim. Karşısında bir mum gibi eriyordum. Belimdeki dokunuşu kendini belli edince hafifçe gözlerimi açtım. Bana bakan bir çift göz kalbimi yerinden sökmeye yeter.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UHRA
General Fiction"Senden öncesi veya senden sonrası diye bir şey yok. Hep sen vardın. Attığım her adımda veyahut yürüdüğüm her yolun sonunda. Baran adım atıyorsa karşısında Uhra vardır." Başlangıç: 24/05/2020 Final: 18/11/2020