29.Bölüm
"Bir şeyler eksik; böyle sola yakın yerde bir parçam eksik..."
Hayat sanki benim için askıya alınmıştı. Baran gittiği anda zaman kavramı benim içim yok oluyor. Ne bir şeyleri hesaplayabiliyorum ne de geçen zamandan keyif alabiliyorum. Bomboş geliyor her şey. Bakışlarım boş boş etrafta gezinirken daralıyordum. İçim daha çok sıkılırken doğrulmaya yeltendim ama pek beceremedim ya da halim yoktu. Gözlerim dolarken en sonunda oflayarak yataktan kalktım.
"Uhra," odamın kapısını açan anneme bakışlarımı çevirdim. Uyandığımdan beri odadan çıkmamıştım ve bu halim annemin hoşuna gitmiyordu. Haklı en nihayetinde, kendimi odama kapatmıştım.
"Kalk bir şeyler atıştır. Bak olmuyor böyle," annem söylenerek yanıma yaklaştı. Kaşlarını çatarak bana baktı. Bu konuda çok haklı ama iki lokma dahi yiyecek iştahım kalmamış gibi hissediyorum. "Baran'a bu halini söyleyeceğim, hatta abartarak. Kızım olmuyor böyle." Gözlerimi büyüterek anneme baktım. Resmen beni Baran'a söylemek ile tehdit ediyor. Baran duyarsa eminim bana çok kızar.
"Anne beni tehdit mi ediyorsun?" Aylin Sultan bana manidar bir bakış attı.
"Kızım, sende kendini odana kapattın kaldın. Bak karnın küçücük kaldı. Hiçbir şey yemiyorsun. Her şeyi geçtim bebeğini düşün." Annem haklı, zaten sırf bebeğim için zar zor yemek yiyorum.
"Kalk hadi, abinler de geldi. Masayı hazırlıyorum, çabuk gel." Annem şefkatle saçlarımı okşadıktan sonra odadan çıktı. Daha fazla durmadım ve yataktan kalktım. Banyoda elimi yüzümü yıkadıktan sonra odamdan çıktım. Kapının dışında Barın abimle karşılaşınca, abime sıcacık gülümsedim.
"Abim," Barın abime yaklaşıp kolları arasına girdim.
"Nasılsın güzelim?"
"İyiyim abi, sen nasılsın?"
Abim saçlarımı öptükten sonra beni kolunun altına aldı. Başını eğip yüzüme baktı ve bakışları yüzümde gezindikten kaşları çatıldı. "İyiyim bende. Senin yüzün çok solgun iyi olduğuna emin misin?"
"İyiyim abi." dediğimde usulca başını salladı.
Abimle oturma odasına giriş yaptığımızda babam ve Berkin abim masada oturuyordu. Abimin kolunun altından çıkıp oturma odasından geri çıktım. Annem mutfakta olduğu için mutfağa ilerledim.
"Sen otur kızım ben hazırlarım." Hamile olduğum için annem bana bir şey yaptırmamaya çalışıyor ama anneme kıyamıyorum.
"Olur mu öyle şey annem, bende yardım edebilirim." Annemin tezgaha bıraktığı tabakları alıp masaya taşıdım. Barın abim yerinden kalkıp mutfağa geçti. O da bizimle beraber masayı hazırlayıp yerine oturdu.
"Bugün bir hastam vardı. İlginç bir vakaydı." Kaşığımı çorba kasesinin yanına bırakıp abime döndüm. Dikkatimi çekmişti. Zaten pek iştahım yok, bu yüzden abime kulak verdim.
"Abi biraz anlatsana." Abim kahkaha atıp bana döndü. Kesin dikkatimi çekmek için yaptı. Sırf uyuzluk olsun diye.
"Kardeşim görmen lazımdı. Ve iyi ki bana gelmiş." diye övünmeye başladığında kaşlarımı çattım.
"Tamam anlatma ya." Benim bu huysuz halime daha fazla gülerek yanağımdan makas aldı. Sırf dikkatimi dağıtmak için yaptı.
Yemeğimizi yedikten sonra annem ve abilerimle masayı topladık. Berkin abim annemle bulaşıkları bulaşık makinesine dizdi. Yani bu biraz Barın abimin azarı sayesinde oldu diyebilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UHRA
Ficção Geral"Senden öncesi veya senden sonrası diye bir şey yok. Hep sen vardın. Attığım her adımda veyahut yürüdüğüm her yolun sonunda. Baran adım atıyorsa karşısında Uhra vardır." Başlangıç: 24/05/2020 Final: 18/11/2020