Öncellikle kitaba yeni başlayan okurlara merhaba! Kitaba başlamadan önce sizlere önemle arz edeceğim iki durum olacak.
1 - Karakterlerin hikayesi 2019 yılından başlayarak yazılmıştır ve o dönem zarfında geçmektedir. İkinci olarak; hikayedeki karakterler on yedi, on sekiz ve on dokuz yaşlarındaki yaş aralığı grubundadır. Bu sebeple kitaptaki karakterlerin davranışlarının yaşlarıyla ilişik olduğunu ve her karakterin kendi bir benliği, huyu olduğunu (cringe olan, mantıksız, mantıklı davranışlar vb.) unutmamanızı temenni ederim. Karakterler kitap boyunca büyüyecek, olgunlaşacak ve yaş alacak. Bu süre zarfında normal hayatımızda olduğu gibi onlarda kendi zaman dilimlerinde yetişecek ve huyları, davranışları bu açılar içerisinde şekillenecektir. Her karakterin farklı bir hikayesi ve geçmişi olduğunu da belirtmek istiyorum.
2 - Ve bu kitabın bir KURGU olduğunu lütfen unutmayalım ve her satırda kendi hayatımızdaki gerçeklikleri aramayalım!
Son olarak, ilk beş bölümün akıcılık açısından kısa tutulduğunu fakat bir sonraki bölümlerin bir roman sayfası niteliğinde yedi bin kelimeden uzun olduğunuda söylemek isterim. Şimdiden hepinizi sevgiyle kucaklıyor ve iyi okumalar diliyorum...
⚪️
Önümüzdeki beyaz binaya pür dikkat bakıyordum. Kaldığımız yerden ya da yepyeni bir yerde aynı kişilerle fakat farklı bir konum olan beyaz binanın önünde kalabalık oluşturmuştuk. Kahverengi çatının koyuluğu, beyaz duvarlar ve pencerelerle zıtlık oluşturuyordu. Ayağımızın altına ağaçlardan rüzgarla beraber süzülüp düşen yapraklar çatırdayan sesler bırakırken, öğrencilerin gürültüsü bu handikabı bastırıyordu.
"Ben bu okula adımımı atmam."
Bugün duyduğum elli ikinci sitem cümlesiyle, tırnaklarımı avuçlarıma biraz daha bastırarak Zeynep'e döndüm. Koyu mavi gözlerini her zamanki devirerek önümüzdeki binaya küçümseyici bakışlar atıyordu. Sımsıkı yaptığı siyah at kuyruğu ve bakışlarıyla yaz dizilerindeki o somurtkan ve hoşnutsuz kızları andırıyordu.
Bazen arkadaşlarımı sorgulamak zorunda kalıyordum. Karşımdaki benim on dört yaşından berri her tür yenilikte ve felakette yanımda olan arkadaşımdı ama onun bu yıllardır hiçbir şeyden hoşnut olmayan tavırları bazen beni çileden çıkarıyordu. Tatmin edilemeyen bünyesi ve hoşnutsuzluğu her seferinde ortaya dökülürken kendi düşüncelerimle baş başa kalmak mümkün olmuyordu.
Deniz ne hissettiğimi anlamış gibi Zeynep'e belli etmeden elime dokundu. Bir süredir tuttuğumu fark etmediğim nefesimi dışarı bıraktım. Deniz'in her zaman objektif bir şekilde arkamda durmasını seviyordum. Bir erkek ve kızın bağnaz düşüncelerin aksine yakın arkadaşta olabileceğinin en güzel örneklerindendik biz kanımca.
Kahverengi gözlerini kısıp, dudaklarını büzdü.
"Yıkık dökük mükemmel kolejimize mi dönmek isterdiniz Zeynep Hanım?"
Zeynep, Deniz'in cümlesi karşısında gözlerini devirerek önündeki öğrenci kalabalığına baktı. Güvenlikten giren çoğu öğrenciyi tanıyorduk, bizim okulumuzdandılar -yani eski okulumuzdan-.
Yanıp, kül olan eski okulumuz...
Bizim aksimize okulun mevcut öğrencileri döneme hevesli başlıyor gibiydi. Bizse gerginlikten her an bir köşeye saklanacak gibi kaçamak bakışlarla etrafı izliyorduk.
Fakat bizim gerginliğimizin tek sebebi yanmış bir okuldan gelmiş olmak değildi. Yanan bir kolejden, Anadolu lisesine - devlet okuluna düşmüş olmaktı.
Devlet okulunu küçümsemiyordum fakat yıl kaç olursa olsun sabit bir düşünce vardı öğrenci toplumunda; Özel okulda okuyan öğrenciler her zaman burnu havada tipte olurlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK PLAK
Teen FictionTrajik bir kazayla tüm okul arkadaşları ve kendiside dahil hayatı değişen Işıl yeni adım attığı yepyeni bir okul ve insanların arasında kendi benliğini çözmeye çalışır. Avuçlarında geçmişindeki hataları sebebiyle hep bir kir biriktirdiğini düşünen I...