''Daha fazla bu oyunu oynamak istemiyorum, tek yapman gereken beni istediğini söylemen.'' ''Oyun oynadığımızı kim söyledi?'' ''Konu sen olunca işin içinde her zaman bir oyun oluyor.'' ''Bu sefer değil.'' Alina ne olduğunu anlayamadan Sarp kolunu beline dolamış ve onu kendisine çekmişti. Alina adamın dudaklarının yumuşak ama kuvvetli baskısını kendi dudakları üzerinde hissedince bir anda boşluğa düşmüş gibi oldu. Hayır, boşluk değildi. Bir okyanusun derin sularına düşmüş gibiydi. Bu hem korkutucuydu hem de sarsıcı. Alina'yı hem tehlikeye, hem de onun daha önce hissetmediği duyguların derinliklerine sürükleyebilirdi. Kıpırdamadan bekledi Alina, dokunulmak ve öpülmek altüst etmişti düşüncelerini. Sarp'ın parmaklarının saçlarının arasında, gezindiği her noktaya kendini tanıtır gibi nazikçe gezinmesi ruhunu sanki bedeninden çekip alacak güçteydi. Vücudu bir anlığına kararsızlığa kapıldı. Eğer sadece bir saniyeliğine de olsa ona izin verse o anda Sarp'ın kendisini arkalarındaki duvara yaslayıp oracıkta kendisine sahip olacağını biliyordu. Alina'nın aklına bacaklarını Sarp'ın beline dolayıp onu içine almanın nasıl bir his olduğu düşüncesi gelince hafif iniltiyle karışık bir ses çıktı dudaklarının arasından ve bundan nefret etti. Hızla kendini geri çekti Sarp'ın öpülesi dudaklarından. Alina'nın gözleri Sarp'ın sabit bakışından kaçarcasına uzaklaşırken, bedeni teslimiyetin doruklarındaydı resmen. İstese, uzanıp kollarını beline dolasa kendini bırakacaktı Alina ve en kötü olan şey ise Sarp'ın bundan emin olmasıydı. • • • +18 unsur barındıran bir hikaye. Yetişkin içerikten rahatsız olacakların okumaması rica olunur!
46 parts