PARTY

109K 3.5K 4.7K
                                    

Selam💙

Ben geldim ama hiç hoş gelmedim.Şimdi kısa bir devreyle Aral'a bağlayacağım o yüzden rahatsızlığım için hepiniz kusura bakın emi.Neyse başlıyorum hazır mısınız?

Başladım...

Öhöm öhöm, Ulan bu kadar yazıyorum, çabalıyorum,düzenliyorum ve sizin şuan okuyacağınız bölüm benim beş günümü aldı ama siz her ne söylersem söyleyeyim ısrarla ne oy ne de yorum yapıyorsunuz.Bir önceki bölümün okunma sayısı 2700'ü bulurken,oy sayısı 156 ve ben bunu anlamıyorum neden?O yıldıza basmak zor değildir eminim ama siz basınca ben emeğimin karşılığını aldığımı görüyorum.Aksi taktirde ne şevk nede heyecan kalıyor.Lütfen bu bölümdede onu yapmayın,en azından benim açımdanda bakın.Ve son olarak yemin ederim bu bölüm oy ve yorumları rekora koşmazsa bölümü çok beklersiniz.Asla tehdit değil ama baya geç gelecek.Çünkü kafama ne zaman eserse o zaman yazacağım aksi taktirde ne istek nede arzu kalıyor.Bu bir tehdit değil ama ayıp canım yapmayın böyle😶

7958 kelime yazmışım bence bir yıldızı hak etti. Hadi basın bakim şu yıldıza,basanlar yazsın buraya onları takip edecem kahfslmsıesmnsejlsoeö

Bolca yorumda gönderiniz lütfen şu satır aralarını doldurunuz,en az 1000 yorum istiyorum hadi parmaklarınıza kuvvet💙

Yeni bölüm duyuruları ve buluşacağımız yeni kitaplar için hesabımı takip edin birtanelerim❤

İyi okumalar😘

♕♕

Gözlerim içinde bulunduğu dehşetten kaçmanın yolunu kimi zaman bir suçlu gibi yere bakmakta kimi zamanda bir hırsız gibi yol izlemekte bulurken,gözyaşlarım bulunduğu yere ağırlığını sığdıramamış olacak ki tek tek göz pınarlarımdan aşağı süzüldü ve gördüğüm bir kaç suretin içerisinde en aşina olduğum, karalıkları stünde taşıdığı yaşları akıtan o suretti..

ARAL....

Tarçın'ın kucağımdaki bedeni titremesini sürdürürken, benim kalbiminde ayaklarımında daha fazla titrediğine yemin edebilirim.

Yanaklarından süzülen damlalar geç kalınmışlığın şahitleri olarak sakalları arasına karışıp yuvasını bırakırken, buz gibi zeminde oturan narin vucuduma baktı arkasındanda gözyaşlarını sağ elinin tersiyle silip bana yönelttiği adımlarıyla bense Tarçın'ı mustafanın kucağına bıraktığımda, aynı yönelişine aynı edayla karşılık verdim.

İtfaiye aracının çıkardığı gürültünün yanında daha bir kaç saat öncesine kadar ölüm sessizliğine gömülen sokak tekrardan can almış ve içindeki yaşayan rahat tiplerinse odağında hala ben olduğumu üzerimize çevrilen bakışlardan anlayabiliyordum.

Yan yana kesilen kısa adımlarımız o yaşanan dehşetin içinde tek bir kaçış noktası arayıp sorumluluğuda bize kitlerken, dudaklarım üstüne kapanan dudaklarla derin bir iç çektim, aynı açlık ve özlemle içimdeki korkuyu atmaya çalıştım ya da paylaşmaya bilmiyorum.

Aç kutlar gibi beni sömüren dudaklarından tutta bir eliyle yanağımı avuçlayıp benim hareketlerine uyum sağlıyordu, diğer elide belime inmiş beni kendine daha çok bastırıyordu.

Ağzımın içine gönderdiği küçük hırıltı şeklindeki inlemeyle titreyenin sadece ben olmadığı kanaatini aldığımda, hızla iki elimi göğsünde birleştirerek olanca gücümle itmeye başladım.

-"Geç kaldın" dedim birden bire yükselen sesim ve bu geceden yana yaşadığım korkuyla birlikte artık çığlıklarımı bastırmadan deli gibi bağırmak istiyor, bir suçu olmadığını bilmeme rağmen ona deli gibi çemkirmeyi diliyordum.

ARAL(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin