TEMAS

266K 6.8K 4.3K
                                    

Selam 👋

İki gündür bu bölümle uğraşıyorum anca tamamlayabildim..Dediğim gibi elimde bir kurgu yok sadece kahramanlar var bu yüzden o an aklıma ne esiyorsa onu yazıyorum umarım iyi gidiyorumdur.

Oy ve bolca yorum yapın lütfen, satır aralarını boş görmekten nefret ediyorum💙

Başlamadan şu aşağıda ki yıldıza basar mısınız?Tamam şimdi okuyabilirsiniz🤍

Öpüldünüz😚😘

Yeni bölüm duyuruları ve buluşacağımız yeni kitaplar için hesabımı takip edin birtanelerim❤

İyi okumalar...

♕♕

Söylemim üzerine kaşları çatılmış ve çenesi gerilmişti. Daha öncede söylediğimi ve tepkisini varsayarsak başkasının yanında söylemem fazlasıyla kanına dokunmuş olmalıydı.

İri parmaklarına doladığı bira bardağını dudakları arasına bırakıp bir yudum aldığında, kararmış bakışlarını üzerime dikti "Kaşın sen kaşın, birazdan çok eğleneceğiz."

Şeytani gülümseyişi bir an olsun yüzünden eksilmezken, her ne kadar az önceki ifade mi değiştirmemeye çalışsamda sanırım pek başarılı değildim.

Ve sanırım çenemi tutamayarak hata ettim.

Gökhan'ın ona kayan gözleri aynı çekingenlik ile bana çevrilince vereceğim tepkiyi anlamaya çalışmış fakat ben sadece gözlerimi devirmek ile yetindim.

Bileğimde her saniye şeklini alan yazı artık koyu bir mürekkepten çıkma gibi parlaktı.

Elindeki dövme makinesini sehpaya bırakıp, toparlanmaya başladığını sezdiğimde tamamlandığını anlamıştım.

Usulca doğrulup en az benim kadar hüküm giyen gözlerle Aral'a baktı. "Tamamdır, abi ne yapman gerektiğini biliyorsun zaten"

Koluna saçma sapan şekiller çizilen benken sözcüklerini Aral'a doğrultarak kullanmıştı, sanırım fazlasıyla ondan çekiniyordu.

*"On gün bunu aralıksız sürecek" dedi elindeki kremi Aral'a uzatıp devam etti "Nemli kalsın ve üç gün üzerine su değdirmeyin. İlla ki zorunlu, duş gibi ihtiyaçlarını karşılayacaksada önce krem sürün sonrada streçle sarın. Zaten bunları biliyorsun. Zamanla kabuk atacak ve kaşıntı olacak, çok ciddiye almayın bunlar olağan şeyler. Bu krem yeterli tekrardan almanıza gerek yok, geçmiş olsun" son iki sözcüğünü gözlerime bakarak kullanmıştı sanırım o bile üzülmüştü halime. "Bir şey olursa ararsın"

*"Eyvallah" dedi Aral ateş saçan gözlerini üzerimden kaydırıp, bakışlarına aniden yerleşen yumuşaklıkla Gökhan'a baktı.

Yanımdan hızla uzaklaşan ayak sesleriyle, vücudumu saran sıcak hava ödümü kopardı. Az önce saçma sapan,her ne kadar gerçek olsada o gereksiz cümle ağzımdan dökülmüş ve buna sinirlendiğini anlamıştım.

Hızla titreyen dizlerime kuvvet yollamaya çalışsamda pek fazla başaramamıştım, ölü ayaklarımsa hala titriyordu.

Bedenimi salon kapısından çevirip odaya yönelteceğim esnada duyduğum sesle olduğum yere yapıştım."Sakın bir adım daha atma."

Kulağımda çınlayan sesle, beynim içerisinde duyduğum ses hiçte aynı şeyi fısıldamıyorlardı bana. Bir tanesi kaçıp gitmem gerektiğini söylerken, diğeri olduğum yerde buz tutmaya itiyordu beni.

Yavaş hareketlerle arkamı dönmüşken, az önce sorgusuz gözlerimden süzülen gözyaşlarım şimdi sıkı bir mücadele içerisine bulunmuş , asılı kaldıkları çengelden inmemek için olağanca bir gayret içerisine girmişlerdi.

ARAL(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin