ŞART

189K 6.9K 4.3K
                                    

Hellooo🤗

Yine buluştuk💙

Tamam az sabredin şimdi okuyacaksınız ama önce küçük bir ricam var sizden.Sessiz okuyucularım, her ne kadar verdiğiniz oylar beni mutlu etsede, satır aralarında sizinde düşüncelerinizle buluşmak çok daha keyifli ve kitabın gidişatı için kafamda oluşturduğum binaya bir tuğlada siz koyunuz. O yüzden lütfen bolca yorum yapın.💙

Yeni bölüm duyuruları ve buluşacağımız yeni kitaplar için hesabımı takip edin birtanelerim❤

Başlamadan şu aşağıdaki yıldıza basar mısınız?Zor değil ya🤍

Hepiniz öpüldünüz,iyi okumalar😚😘

♕♕

Zoraki oturultulduğum kahvaltı masasında ağzıma gram bir şey koymazken, bir adımla bana doğrulup elindeki ekmeği uzattı.

Bakışlarım ekmek sepetiyle onun arasından gidip gelince, gözlerimdeki sisle sadece ürkek ürkek önüme bakmakla yetindim..

*"Açlık grevine devam mı?Senden iyi direnişçi olur yalnız"

Söylemine gram kulak asmayıp avuçlarımda ki sıcaklıkla elime aldığım sıcacık çay şişesini olabildiğince avuçlarımda sıkmaya başladım.

*"Sana zalim değilim ben. Bak hiç yapamayağım kadar, limitlerin üstünde sana tolerans sağlıyorum ama burası kreş değil, habire sana yemek ye yada uyu demeyeceğim aklında bulunsun."

Damarlarımdan çekilen kan bileklerimde toplanırken, parmak uçlarımda hissettiğim sertlik hissiyatını daha önce görmediğime eminim.

*"Cevap vermeyecek misin?"

Beynimde doğruyla yanlışın orantısını yapıp, benim tüm doğruları yok sayarak yaptığım sarılma nefesimi kesiliyordu.

Karnımda baş gösteren kramplarla diz kapaklarımda meydana gelen çözülme, aklımı işlevsiz bırakıyordu evet bunda hem fikiriz ama şimdi bile bile kendimi koca bir uçurumdan atlamış gibi hissediyorum.

Aklımda bu düşünceler şiddetini arttırıp etrafa saçılırken, elimdeki bardağı kıracak boyutta sıktığımdam haberim bile yoktu.

Birden kulağımda yankı bulan kırılma sesi ve elimde hissettiğim hem sıcaklık hemde avuç içime batan cam kırıntılarıyla sanki acı çeken ben değilmişim gibi, Aral'ın birden yerilden doğrulup telaşla bana koşuşunu izledim.

Usulca tuttuğu bileğimle gözleri her ne kadar kahveliklerimle buluşmaya çalışsada ben istemediğim ve oda zorla yapmadığı takdirde böyle bir şeyin mümkünatı yoktu.

*"İdil"

Tuttuğu çenemle gözümün radarına girip korkak bakışlarını yüzüme bıraktı.

-"Ben hayvan değilim" dedim ürkekçe. "Ne ben senin kölenim nede sen benim sahibimsin."

Ağzımdan isteğim dışı dökülen sözcükler hançer olup bana saplanırken, ne kadar ürkek ve ne kadarda zavallı olduğumu hissettim.

Benim için durmadan kararlar alınıyordu ve ne düşüneceğim umurlarında olmaksızın boyun eğmemi bekliyorlardı.

Bu bencillik değil mi?

Avuç içimde hissettiğim sızıyla yüzüm buruşurken, usulca damlalar halinde düşen kan üzerimdeki eşofmana sıçrayıp soğuk havayla pıhtılaşmaya başladı.

Eli arka cebinden çıkardığı telefonu kulağına götürürken sert sesiyle konuşmaya başladı "Eve doktor gönderiyorsun acil, hemen!"

...

ARAL(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin