SİL BAŞTAN

106K 3K 5.3K
                                    

Ayhhh merhabalarr😚

Yeni bölümle geldim yine🤗🥳

Heyecanlısınız bilirem neyse hadi başlayın🙊

Ama önce şu aşağıdaki yıldızı parlatır mısınız? Birde bolca yorum alalım🤍

İyi okumalar😘😘

Yeni bölüm duyuruları ve buluşacağımız yeni kitaplar için hesabımı takip edin birtanelerim❤

Bol yorum gönderiniz lütfen💜🌼

♕♕

Zihnimin içerisini bulanıklaştıran fikirler akıllı düşünme konusundaki tüm çabalarımı bastırıyordu.

Evet benim için değişmeye çalıştığını ve kendini törpüleme çabalarını fark ediyordum ama bu sabah apar topar evden çıkışı gözümün önünden geçtiğinde ellerim titriyordu.

İçimi kemirip duran endişeden her ne kadar rahatsız olsam da o endişe Aral'ında bendeki eseriydi. Devamlı dengesiz hal ve hareketleri beni bugün bunu düşünmeye itiyordu.

Bugün apar topar çıktığı evden,Emir'in tüm uğraşlarına rağmen nereye gittiğini söylememesi ve o yaratığın ölümü kesinlikle tüm okların onun üstüne çekilmesinden başka hiç bir halta yaramıyordu.

Ama inanmak istiyordum. Onun yapmadığına inanmak. Aksi taktirde hızla çekilip alınacaktım onun kollarından. Ve nefes alamayacağıma da o kadar emindim ki. O olmazsa ben nefes alamazdım. Onun yaptım dediği zamanı düşünmek istemiyor, bu şıkkı kafamdan elemek istiyordum. Eğer ki o yaptıysa an be an hayatımın kararmasını izleyeceksiniz. Olmayan hayatımın biraz daha çıkmaza sürüklenmesi daha doğru bir cümle sanırım. Evet benim bir hayatım yoktu.

Yolculuk ettiğim süre zarfında Ali iki kez benden gizli Aral 'ı arama çabasına girsede, bana yakalanmaktan kurtulamamış,birde ufaktan aracın içinde yankı bulan müziklede ağlamalarımı bastırışlarım daha zor bir hal almıştı.

Neden ağladığımı bilmiyor ama Ahmet Yörük'e ağlamadığıma da emindim.

Göz aklarıma musaallat olan yanma hissiyle gözümü çevremde gezdirdiğimde aracın durmasıyla içinden fırladım ve adımlarımı oraya yönelttim.

Devamlı bana cehennemi yaşatan yere. Buranın benimle bir sıkıntısı vardı bunu biliyorum. Ya ben lanetli ve tüm kötü şeyleri üstüme çekiyorum ya da gerçekten buranın benimle bir derdi vardı.

Gözlerimi önce her zamanki oturdukları king saçmalığı altındaki locada gezdirerek, devamındada dj ve dans pistinde yöneltince ne o ne Yağız ne Emir bulunuyordu.

Merdivenlere yönelttiğim adımlarımla odasının önüne vardığımda kim olduğunu bilmeyip, kapı önüne dikilen iri cüsseli garip sakallı adamı görünce, içerde her ne oluyorsa gayet gizli kapaklı ve gayet mühim olduğunu kestirebiliyordum.

Hızla adımlarımı yanına yönelttiğimde önce bana şaşkın gözlerle baktı devamındaysa yanına yönelip konuşmamı sessizce izledi."Aral içerde mi?"

*"Siz kimsiniz?" dedi cüssesini önüme keserken onunla anlaşmamın imkansız olduğunu anladım ve bir adım daha atarken aramızdaki mesafeyi yoka sayıp usulca mırıldandım "Yanlış soru,siz değil asıl sen kimsin?"

Cevap vermesini beklemeden bir hışımla kapı kulpunu kavrayarak olabildiğince sert açarak çarptığımda, içerde neredeyse Aral, Emir ve Yağız dışında altı takım elbiseli kişi dahada bulunuyor ve önlerindeki bira,viski,içki bardakları ortama iğrenç bir hava katıyordu.

-"Sen yapmadın değil mi? " dedim Aral'ın şaşkın bakışlarını üzerime bırakmasını izlerken, az önce kapıdaki adamda sanırım iş endişesi taşıdığı için az önce bana sert çıkan sesi şuan mahçup bir hal alıp ekledi."Efendim birden içeri daldı. Tutamadım"

ARAL(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin