Selamlar benim şekerlerim 🍬
Okumaya başlamadan şuraya bir kalp bırakınız lütfen❤👇
Öpüldünüz kocaman😚
Aşağıdaki yıldızı parlatmayı,bolca yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Yeni bölüm duyuruları ve buluşacağımız yeni kitaplar için hesabımı takip edin birtanelerim❤
İyi okumalar😚😘
®®
Çarpan kapı sesi sadece iri cüssesini değil, kokusundan öptüğüm adamıda kendiyle beraber götürürken, ağlayamadığımı fark ettim.
Sanırım geceden bu yana her seferinde yaşların düzensiz akmasına izin veren gözlerim artık akıtacak tek bir damla bulamamış, hem boğazımda takılı kalan yutkunmayı hemde gözlerimdeki kuruluk hissini ceza niyetine üzerime bırakıyordu.
Ne yapmam gerektiğini kesinlikle bilmemle beraber çekip gitme isteğide cazip gelmiyordu kulağıma. Evet, ona belki bu eve ayak bastığım andan beri güvenemedim ya da güvenebilirimle güveniyormuşum ikileminde kaldım.
Ve evet bu akşam sarf ettiğim sözcüklerin ne kadar onur kırıcı olduğunun bilincimdeyim ama adımlarımı o merdivenden indirdiğim anda karşımda gördüğüm suret, o kadının ona yakınlığı ve onun tepkisizliği hala bile düşününce sırtımı dönüp gitmeye teşvik ediyordu beni.
Seni incitmekten korkuyorum.Sana karşı kendimi hep bir dizginleme peşindeyim.
Söylemleriyle bu gece yaşadıklarımızla bu kadar çeliştiği başka bir durum göstermeme gerek yoktur diye varsayıyorum.Bu mu sevmek? Bu mu kırmamak?
Parmaklarımda ki sızıyı hissetmiyorum. Ama en büyük sızı kalbimdeydi ve sanırım ona iyi gelecek bir şey kolay kolayda bulunmayacaktı.
Yerden destek alarak yavaşça ayağa kalkarak adımlarımı boy aynasının yanına bırakıp önce siyah eşofman altıma devamındaysa siyah kazağıma baktım. En sonda gözlerime.Ağlamaktan şişen, kızaran gözlerime.
Kapıya yönelip kilidi açtım ve mutfağa yönelerek yerdeki kırıklara dikkat edince önce çaydanlığa bir su bırakıp kaynamaya bıraktım.Gecenin karanlığını yansıttığı perdeyi çekerek gözlerimi apartman girişine dikincede Ali ve Mustafa içinde bulundukları beyaz araçla gözlerini kapıya dikmişlerdi.
Nefret edeninin bu kadar yoğunlukta ve kapıya yedi yirmi dört adam dikecek kadar birilerinden şüphe duyması, kalkıştığım şeyin ne kadar tehlikeli olduğunu yüzüme vurmaktan usanmıyordu.
Gözlerimi çevremde gezdirdim ve Tarçın'ın yemek masası altında ki küçük bedenine baktım. Sandalyeyi çekip kucağıma alırken artık tamamıyla uzayan tırnaklarımı narin bedeni arasından geçirmeye başladım.Bir an önce başka bir yerlerimi kesmemek için mutfaktaki kırıkları temizlemem gerektiğine kanaat getirdim. İlkin iri parçaları toplayıp çöpe atmış,hemen arkasında yerleri de tek bir parça kalmayacak şekilde iyice süpürdüm.
Kaynayan suya da bir miktar çay koyarak demlenmeye bırakırken, dolabı açarak gözlerimi yiyecek bir şeylerde gezdirmiş, hali hazırda bir şey olmadığı gibi abur cubur olarak tüketebileceğim hiç bir şey yoktu.
Tarçın'ın maması dışında.
Elimi uzattığım peynir kutusundan kapağını açarak bir parça alıp tabağa koymuş,dilim ekmeğide masaya bırakırken üzerimdeki açlık hissini olabildiği kadar bastırmaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAL(+18)
ChickLitGerilen çenesi ve hızlı hızlı aldığı nefeslerle tenimi keşfe çıkıp belime indiğinde kısa bir süre duraksadı "Beni uyuşturduğun halde sana her geçen gün biraz daha ihtiyaç duymam akıl kârı değil." Çekemediğim nefeslere bir de boğazımda takılıp kalan...