Selam 👋
Birinci bölümle karşınızdayım. Daha önce hiç bu kadar gergin ve hiç bu kadar heyecanlı hissetmemiştim.
Umarım beğenirsiniz,sonuna kadar okumayı unutmayın🧡
Rica ediyorum bir oyu çok görmeyin,o benim uğraşımın karşılığı🙃
Bide bol bol yorum alalım.
İyi okumalar..
Yeni bölüm duyuruları ve buluşacağımız yeni kitaplar için hesabımı takip edin birtanelerim❤
Okuyanlar zaten okudu ama okumayan ve yeni başlayacak bebeklerime duyurum olsun bu. Aral'ın bir çok davranışının nedenini anlamakta zorluk çekeceğinizi bileceğim için baştan söyleyeyim. Bipolar hastası bir adamın hikayesi bu. Ani duygu durum değişiklikleri göstermesinin de tek nedeni bu ✨okuyacağınız ve şahit olacağınız sahnelere bu bilinçle bakın. Eğer aramızda Bipolar hastaları varsa onlar zaten bilincinde ama olmayanlar bu rahatsızlığa sahip oldukların da kendini kontrol etmenin ne kadar güç olduğunu empati yaparak anlamaya çalışsın lütfen. Hepinizi öpüyorum.
Şimdide eğer hala izlemediyseniz ARAL ÖN TANITIM FİLMİNİ İZLEYİN BAKALIM...
Video hakkındaki yorumlar bu satırı da doldursun bakalım. Video hakkındaki düşünceleriniz neler?
®®
Başımı yasladığım yastık bedenimde taş etkisi yaratırken, soğuktan uyuşan ayaklarımı belime çekerek aralanan göz kapaklarımı kapatmaya çalıştım.
Kulağıma gelen gürültüler her ne kadar beynimin içerisindeki sesleri bastıramasada, aralanan gözlerini kapatmak imkansız bir hal almıştı.
Her zaman öyle olur ya..Bir kere uyandım mı her ne kadar gözlerimin içini sızlatan uyku tahribatını üzerime bıraksada, tekrar kendimi uyumanın kucağına atmak neredeyse olanaksızdı.
Annemin ani kalp krizinden ve ağabeyimin babamla hesapta olmayan kavgasından sonra, uyanık kalmaya çalışmalarım ve bir türlü düzene sokamadığım uykularım heralde babamın gecenin bir vakti, yarı ayyaş zar zor evinin yolunu bulabilmesi ya da adını bilmeyip yüzünü bile görmediğim o garip tiplerle gelmesiydi.
Evet sanırım tek düzensiz noktam buydu. Yalnızlığın kırıntılarını iliklerime kadar hissedipte, daha toparlayamadığım küçük sıska bedenime birde babamın koca cüssesinin yükünü eklemiştim.
Ani kalp krizleri....
En az kırkbeş yaşlarında sayılabilecek, saçındaki kırların ve ses tonundaki ağırlığın üzerindeki beyaz önlükten mi yoksa yılların verdiği yorgunluktan mı olduğunu tam olarak kestiremesemde, gözümün içerisine bakıp bu kadar rahat kullandığı cümlelerin, bizim açımızdan nasıl ağır bir tahtibat bırakacağını düşünmeden pürüzsüz bir şekilde dışarı savrulması sanırım ondan nefret etmem için yeterli bir sebepti.
Evet belki bu kadar sorumsuz bir koca olması defalarca çektiğine şahit olduğum o süt beyazımsı tozun etkisi ya da her zaman arkasına saklandığı kader kavramındandı.
Peki ya sorumsuz bir baba olması?
Bunun arkasına sığındığı bahaneleri vardı elbet hatta belki benimde abim gibi o kapıyı çarpıp evden çıkmam gerekirdi ama gel görki babam o benim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAL(+18)
ChickLitGerilen çenesi ve hızlı hızlı aldığı nefeslerle tenimi keşfe çıkıp belime indiğinde kısa bir süre duraksadı "Beni uyuşturduğun halde sana her geçen gün biraz daha ihtiyaç duymam akıl kârı değil." Çekemediğim nefeslere bir de boğazımda takılıp kalan...