AÇLIK

266K 6.7K 11.2K
                                    

Hellllööööööö🖐

Biliyorum araya biraz vakit girdi ve bölüm yükleyemedim ama bunun en büyük nedeni, bu son bir hafta için aniden gelişen olaylara baş koymaya çalışmam.Aral'a bölüm yazmak için bir türlü vakit bulamadım.Vakit bulduysamda yazacak psikolojiye giremedim.Ama artık geri döndüm ve bir an önce tamamlamak istiyorum.

Bu bölümü nasıl bir psikolojide yazdığımı bilseydiniz eminim otur bırak derdiniz..

Umarım olmuştur ve umarım yine seversiniz...

Bolca yorum yapmayı unutmayın.

Birde başlamadan şu yıldıza basın lütfen,okumalar istediğim gibi ilerken oy sayıları hep düşük.Neden olduğunu anlayamıyorum bir türlü😒

Sizi çok seviyorum💙

Buraya okumasını istediğiniz kişileri etiketleyip biraz daha çabuk erişilir hale gelmesine katkıda bulunabilirsiniz..

Yeni bölüm duyuruları ve buluşacağımız yeni kitaplar için hesabımı takip edin birtanelerim❤

İyi okumalar☺️

♕♕

Yavaşça üzerindeki ağırlığı bırakan bedenim direncini sağlayıp vücuduma gerekli uyarıları yapınca, bir kaç saniyedir kapalı tuttuğum göz kapaklarımı araladım.

Bir kaç saniye oluşan sessizlik midemde yatışan hücreleri harekete geçirirken, sadece baş ağrısı duymaya başladım.

*"İyi misin?"

Sorunun sahibine dönüp baktığımda tüm yüzsüzlüğüyle karşıma dikilmiş Aral olduğunu fark ettim.

Öfke ve sinirime eşlik eden hızla hareket etmeye çalışırken ani hareketimle başıma saplanan ağrılar kılıç işlevi görüyordu.

*"Dur"

Kapıya yönelen ayak seslerimle bir kez daha gitmeye yeltenince bu geçen seferin aksine ayaklarımın ihanetiyle değil, merhametiyle karşılaştım.

-"Çekil önümden"

*"Hayırdır nereye?"

-"Senin yanında tek bir dakika daha durmam, çekil önümden" dedim başımdaki ağrı yetmiyor gibi birde yüzümü somurtmak için harcadığım gayret gerçekten görmeye değerdi.

*"Saçma sapan triplere girme. Benim sinirlerimi daha fazla zıplatma."

-"Ben oruspu değilim anladın mı, senin o yatağına aldığın eskortlardanda hiç değilim. Çekil şimdi"

Özenerek bile isteye seçtiğim kelimelerin ne yazıkki onda bir tesir etmediğini fark etmemle, içinde bulunduğum dipsiz kuyuda çırpınmaya başladım.

*"Bak siktirtme bana tribini"

-"Sen bana öyle bir cümle kuramazsın"

*"Ne işi vardı o zaman o itin orada?"

Hala bile rahatlıkla yüzüme baka baka beni yapmadığım bir şeyden mesul tutması yetmiyor gibi, birde pişkinliği önünde bayrak sallıyordu.

-"İşte bu kadar aptalsın, ben tanımıyorum bile onu.Ne demek ne dedin adama"

*"Otur!"

Söylemleri beynimde yangın etkisi yaratırken, masanın üzerinde ne bulduysam sargılı elim gram umursamadan yüzüne fırlattım.

-"Ben sen değilim anladın mı?Kkendini yalatanda, emdirende ben değilim, onu sen çok iyi biliyorsun."

ARAL(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin