Selam 👋
Ben geldim.
Uzatmadan direkt bölüme geçin istiyorum.
Bölüm sınırı = 3.500 yorum ve 1.000 oy.
Geçen de söyledim yine söylüyorum. Satır aralarını lütfen yorumlarınızla doldurun. Ben yorum okumak istiyorum emoji random veya başka bir şey görmek istemiyorum.hepsini doldurunuz lütfen düşüncelerinizle.Ve geçen bölüm söylemeyi unuttum. Ne yazık ki bu yakın tarih içerisinde ülkenin bir çok yerinde çıkan yangınları sanırım hiç birimizin unutması imkansız.Dilerim ki değil tekrarının yaşanması bir daha bahsi bile geçmez.Biz yapabildiğimiz kadar duyurmaya çalıştık sesimizi ama buradan hiç konuşmadık. Sizden isteğim buraya hepinizin küçük bir ağaç 🌳🌲🌱 bırakması. Yemyeşile boyayalım bu satır arasını🤍
İnstagram=aynur7_a
Yeni kitap ve bölüm duyuruları için wattpad hesabımı takip edebilirsiniz.
İyi okumalar.
Bölüm şarkısını açarak okuyunuz..
♕♕
"Nefesim"
Günlerden sonra duyduğum tek güzel kelimeydi bu. Nefes. Onun nefesi ve onda nefes. Kulaklarım doğru duyduğundan şüphe edip vücudum hızla arkasına dönerken zoraki araladığı gözlerine baktım ve göz pınarlarından akıp şakağına dökülen o bir damla yaşı izledim. Nefes alıp verişi hızlanmış bana bakmaya çalışırken kasıldığını görmüştüm.
-"Aral."
Ona diyebildiğim tek kelime ismini sayıklayıp, evet yüksek sesle sayıklayıp yanına koşmak olurken hemşirenin açılan kapıdan girdiğini ve bize baktığını gördüm.
-"Sevgilim" elimdeki eldivenleri çıkararak maskemi indirip elini tutunca gözlerinin içine baktım."Burdayım burdayım"
Konuşmak istiyor ama nefesinin yetmediğini görüyordum. Ve size bir şey söyleyeyim mi ben ona nefes olamıyordum. Hemşirenin yüksek sesle 'hasta uyandı' dediğini duydum ve kapıdan çıkıp doktor dediğini.
-"İyi misin?" sorum havada kaldı. Bu hızlanan soluğuyla değil bana cevap vermek duyduğundan bile şüpheliyken gözlerini kırptı ve buz gibi yüzüme baktı. Ne kadarda söylemek istediği şey vardı kim bilir.Yorgundu, yorgundum ve yorgunduk. Tek istediğimiz bir birimize sarılıp saatlerce uyumaktı belki de.
-"Bende iyiyim" dedim elini dudağıma götürüp uzunca bir öpücük bıraktım ve alnına yöneldim. "İyiyim sevgilim.İyiyiz"
Kulağıma onlarca ses doluştu o an. Kapı açıldı ve içeri giren doktor ile üç hemşireye ek Yağız'ında kapıya kadar gelip Aral'a gülümseyerek el salladığını gördüm. Aral'ın bakışları benim üzerimden ona kaydı ve ağzı ile burnunu kaplayan solunum cihazına rağmen gülümsedi.
~"Burdayız kardeşim " dedi Yağız keyifle. Doktorun 'lütfen dışarı çıkın ve kapıda bekleyin' ikazları ikimizde de bir etki etmeyince az önce polislere karşı benim Aral'ı görmemi sağlayan hemşire bana doğru yürüdü, omuzuma dokunarak konuştu. "Lütfen dışarda bekleyin"
-"Ama bana ihtiyacı var" dedim hala Aral'ın elini tutuyor ve uzatıp sol göğsüm üstüne tutuyordum sanki koparılacakmış gibi. Sanki benden alacaklarmış gibi.
"Emin ol bu saatten sonra çok daha hızlı iyileşecek. Ama yormamamız gerek onu.Lütfen"
Söylediğinde haklıydı belkide. Ama bende haklıydım. Başımı salladım ve diğer hemşirenin Yağız'a yaptığı ikazların yanında Aral'ın hala gözünün bir ona birde bana baktığını gördüm.Fakat nasıl bakmak. Öyle yorgun öyle bıkkındı ki bakışları ama yinede ayakta durmaya çalışıyordu. Hala dimdik durmaya çalışıyordu.Beceremiyordu belki evet ama çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAL(+18)
ChickLitGerilen çenesi ve hızlı hızlı aldığı nefeslerle tenimi keşfe çıkıp belime indiğinde kısa bir süre duraksadı "Beni uyuşturduğun halde sana her geçen gün biraz daha ihtiyaç duymam akıl kârı değil." Çekemediğim nefeslere bir de boğazımda takılıp kalan...