Ayss selam bebeklerimm🧚♀️
Öncelikle buraya okuduğunuz saati yazın bakalım 🖊💙
Aysss naber? Nasılsınız?
Umarım çok iyisinizdir. Bölüme bayağı uğraştım beğenin ki bende çok iyi olayım☺️
Şimdide aşağıda ki yıldıza basıp yeni bölümün erken gelmesi için destek olur musunuz? ⭐
Offf bölüm 6.000 kelimeyi geçti 😉
Yalnız çok hızlı düzenledim ve ikinci kez okuma şansım olmadı. O yüzden Harf hatası varsa af buyurun. Güncellemede hepsini düzelteceğim🙏
Gelecek duyurular ve kitaplardan haberdar olmak için wattpad hesabımı takip etmeyi unutmayın canlarım ✨
İnstagram ailemize de post, video ,rees ve alıntılar için buyrun:
İnstagram: aynur7_a
İnstagram: aralresmi
İnstagram: xpresmiBölüm sınırı: 3/500 yorum 1/750 oy✌🏻
Haydi iyi okumalarr💙
Hepinizi seviyorum 😍🤍
♕♕
Ne aklımın bana yap dediği şeylere bir anlam veriyor nede kalbimden geçenleri uygulamaya geçirirken hızla çektiğim perdeyle yönümü balkon kapısına çeviriyordum.
Gözlerini kırpmadan pencereye bakan bakışları beni gördüğü an balkona çevrilirken aniden toparlandı.
Ellerini koyacak doğru bir yer bulamamış olacak ki önce pantolonun cebine, sonrada montunun ceplerine koydu. Daha sonra ise ikisini de çıkardı.
Balkon korumalıklarına tutunan ellerim dikkatimi vermiş öylece aylardır özlem duyduğum yüzünü izlerken, gözyaşlarım yanağıma değil içime akıyordu.
Dışımda hiç bir şey yok. Ağlamıyorum ama içimde ne büyük fırtınalar kopuyordu.
Sonra o son günümüz geldi aklıma. O helikopterin içinde kendimizi bulduğumuz anlar.
Ne kadarda korkmuştu. Kendi için değil benim için.Biyolojik olan annesini görmenin şokunu bile atlatamamışken beni korumak amacıyla hepsine cephe aldığını hatırladığım an ne kadar da kırgındım.
Kendime, ona bize bunları yaşattıkları için Mert'e ve hatta evrene.
Tek istediğim kimseye zarar vermeden ve kimseden zarar görmeden yaşamaktı. Ama gel gör ki biz zarar vermesekte zarar görüyorduk. Ama bunun nedeni benim yaptıklarım değil, Aral'ın geçmişinden getirdiği kirlerdi.
Önce sağ elimi balkon korumalığından çekerken gözlerinin pür dikkat beni izlediğini fark ettim.
Elim yolunu şaşırmış gibi karnıma kayıp yavaşça durmuş çocuklarımı hissetmek istiyordu.
Bu karede sadece onlar eksikti çünkü.
Sonra gözlerimi kafamın içinden geçen tüm karmaşık düşüncelere yenilmemek adına onlara çevirdiğim an etraftaki görüntüyü izledim.
Saat gece yarısını geçmesine rağmen hala etrafta oldukça fazla insan bulunuyor, otel ve etraftaki ışıkların oluşturduğu ışık cümbüşü soğuk havayla birleştiği an ruhumu bu dört duvar arasına hapsettiğimi anladım.
Halbuki o kuşlar gibi özgür olmayı hak ediyordu. Bir kafese tıkılmayı değil.
Birbirinin elini sıkı sıkı tutup o otel kapısından gülerek geçen insanları mı anlatmalıyım yoksa özlemle birbirlerine sarılanları mı bilmiyorum. Belki hiç bir zaman bunları yaşayamayacağımı düşündüğüm için nefes alışlarım hızlandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAL(+18)
ChickLitGerilen çenesi ve hızlı hızlı aldığı nefeslerle tenimi keşfe çıkıp belime indiğinde kısa bir süre duraksadı "Beni uyuşturduğun halde sana her geçen gün biraz daha ihtiyaç duymam akıl kârı değil." Çekemediğim nefeslere bir de boğazımda takılıp kalan...