Selam loğğğ ben geldim🙊
Nasılsınız?
Bende iyiyim😍Bölüm geldi çünkü yorumlarınızı çok merak ediyorum🙊🙈
Geçen bölüm biraz hüzünle tamamladık🥺
Bölüm 6.000 kelimeden uzun✨Bir votenizi alırım💕
Neyse çok uzatmayacağım çünkü direkt okuyun istiyorum.😘
HARF HATALARINI LÜTFEN AF BUYURUN CANLARIM❤
Bana bir şey söyleyin💕
Ve şu emojiyi bırakınız🌹
Sizi seviyorum❤❤❤
Oy sınırı 1000 ve yorum sınırı 3500.🤍
Wattpad hesabımı takip ediniz. Bölüm duyuruları ve yeni kitap haberlerini oradan paylaşıyorum.
Instagram: aynur7_a
Bu arada instagramda Aral sohbet gruplarına eklenmek isteyen yazsın bende ekleyeyim🤎
SİZİ SEVİYORUM🖤
Oy verdiniz mi looo🙏🌴✨
Keyifli okumalarr🖤🖤
♕♕
Kulağımım işittikleri cümlelere sağır kesilmek istesemde yapamamış, devamlı olarak Ali ve Eylül'ün sureti can buluyordu önümde.
İstemeye gittiğimiz gün üzerinde taşıdığı heyecan ve tedirginliği titreyen elleriyle servis ettiği kahveden anlamıştım.
Ali den kaçırmaya çalıştığı bakışları yine ve yeniden ona yakalanıyor kaçacak bir yer bulamıyordu.
Aral'ın acemice hal ve tavırlarında Ali'nin akıttığı soğuk terlerle ellerini pantolonuna sürtmesi hala dün gibi aklımdaydı.
Babasının kızını verdiğini söylemesi ve Ali'ninde aldığı uzun solukla yukarı bakıp Eylül'ün yanına gitmesiyle son bulmuş, sırayla herkese ettikleri teşekkürün sonunda dudakları Eylül'ün alnını mesken tuttu kendine.
Aral'ın hazırlattığı kutlama organizasyonunda ikisininde dans etmesi ve küçük çocuklar gibi bir an olsun yan yana ayrılmamaları birbirlerine duydukları heyecan nedeniyleydi.
Emir'in her saniye ifadesizleşen yüzüne , Yağız'ın başını önüne eğip iki eliyle yüzünü kapaması ve Aral'ında dik durmak adına kendini kasması eklendi.
-"Aral" dedim yüzüne bakıp yanağımı yıkayan göz yaşlarımla konuştum."O yok mu şimdi?"
Beni teselli etmek adına kurmak istediği cümleler boğazına dizilmiş olacakki elleriyle bileklerimi tutup beni kendine çekti ve sarılmaya başladı.
Soğuk tabloda Mustafa da başını önüne eğmekle eşlik etti bize.
Aral yavaşça belimden tutarak beni uzaklaştırınca orta sehpadaki telefona uzandı ve Ali'nin numarasını bulup aramaya başladı.
Telefon her ne kadar çalarsa çalsın açan olmamış son çareyi tekrar Mustafa'ya dönerek konuşmada bulmuştu. "Oğlum nereye gitti bu"
~"Hastane" dedi mustafa konuşarak."Ama hangi hastane bilmiyorum "
Aral'ın aradığı başka bir numaranın aksine Eylül'ün ismi ve soyismini söyleyip hangi hastanede olduklarını bulmasını isteyerek telefonu kapamasına elinden tutup koltuğa oturarak tepki verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAL(+18)
ChickLitGerilen çenesi ve hızlı hızlı aldığı nefeslerle tenimi keşfe çıkıp belime indiğinde kısa bir süre duraksadı "Beni uyuşturduğun halde sana her geçen gün biraz daha ihtiyaç duymam akıl kârı değil." Çekemediğim nefeslere bir de boğazımda takılıp kalan...