Ayyy selam bebekolarım 🧚♀️
Öncelikle başladığınız saati yazın bakalım 🖊
Ayy şimdi de yeni bölümlerin erken gelmesi için başlamadan şu aşağıdaki yıldız butonuna basın bakalım ⭐
Aşksınız. Hepiniz bastınız biliyorum 😍
Şimdi anlatın bakalım nasılsınız? Beni özlediniz mi? Ben çok özledim 🥺☺️🙊
Şimdi yazar kısa kes bölüm okumak istiyoruz demiyorsunuz içinizden. Evet bu külliyen yalan ve benim uydurmam jskşfjsşgkjskşf
Ay neyse çok uzatmayacağım.Umarım çok çok seversini. Ben severek yazdım çünkü 😇😌
Şimdi öncelikle gelecek kitap, duyuru ve bölüm bilgilendirmelerinden haberdar olmak Wattpad hesabımı takip etmeyi unutmayın ❤
Wattpad'i söylemişken İnstagramı atlamayalım. Orada da bayağı büyük bir aile olduk. İyi ki varsınız. Yeni bölüm alımtıları, reels ve kitap videolarından da haberdar olmak için İnstagramdan da takip edin bebeklerim.
İnstagram: aynur7_a
İnstagram: aralresmi
İnstagram: xpresmiBölüm sınırı: 1750 oy/ 3500 yorum.(Lütfen yorumları satır aralarına yazın bebekolar. Öyle okumak daha keyifli. Her satır arasını doldurun bakalım.
Hepinizi kocaman öpüyorum.
Keyifli okumalar🧚♀️
♕♕
Şaşkındık. Şaşkındım. Öyle bir gürültüyle geldi ki ses sanki yıldırım düştü yere.
Bakışlarım bir umut Aral'ı ve hatta Mert'i görmeyi beklerken patlayan deponun bir kaç adım sağındaki görüntüyü fark ettim.
Aral.
Alev alan deponun bir kaç adım sağında tamamen elleri ve yüzü kan içinde kalmış ve evet birazda şaşkın gibi duruyordu. Daha çok şokta kalmış gibi.
Ne depodan biri çıkabildi ne de biri çıkarıldı. İçerdeki onlarca koruma ve Mert'e yanıyordu o yangın.
Kapının bir kaç adım uzağında kapıya şaşkınlık dolu gözlerle bakarken Yağız'ın arkasına dönüp ona doğru yürüdüğünü fark ettim.
Bakışlarımı gezdirdim çevremde ve bir daha onu, Mert'i görmeyi diledim.
Yok. Sadece o koca yangının çatırdama sesleri eşliğinde buz gibi soğuk havanın üşütme payı azalmıştı. Birilerinin bedenleriyle. Birileri yanarak çığlık çığlığa can verirken bizde onların yanmasıyla ısınıyorduk. Bizim ısınmamız onların yanmasıyla geçiyordu.
Sonra kulaklarım başka sesler duymuş gibi yine ve yeniden o kapı arkasından gelen gürültüye odaklanırken bunun sadece yangın sesi olmadığını fark ettim.
Bağırış sesleri.
Telaş ve yardım isteme çığlıklarıydı bu.
İçerde Mert ile birlikte o depoya hapsedilen insanların yardım nidalarıydı bunlar.
Dışardan kilitlenen kapıyı belki bir ihtimal açabiliz diye nasıl vurduklarını görmenizi çok isterdim.
Bana üç ay boyunca acımayan onlara ben acıdım.
Bakışlarım Aral'ın hissiz halini tekrar bulduğun da işte o zaman asıl gerçeğin içinde buldum kendimi.
Yanıyordu. Ortada yanan ve belki dakikalar sonra kül olacak bir depo gerçeği varken o depodan Aral dışında hiç kimse çıkamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAL(+18)
ChickLitGerilen çenesi ve hızlı hızlı aldığı nefeslerle tenimi keşfe çıkıp belime indiğinde kısa bir süre duraksadı "Beni uyuşturduğun halde sana her geçen gün biraz daha ihtiyaç duymam akıl kârı değil." Çekemediğim nefeslere bir de boğazımda takılıp kalan...