⛓⛓
Sevgili Bu sefer olmaz ailesi nasılsınız? Bu sefer daha erken yayınlamak için elimden geleni yapacağım umarım başarırım. Artık hep beraber bir oyunun içine çekileceğiz. Karanlık hepimizi esir almaya niyetli bakalım başarılı olabilecek mi? O zaman oyun başlasın diyelim mi? Bölüm mottosuna göre ithafımızın sahibi siyahlelebek
⛓⛓⛓
Otnicka-Where are you
Ahmet Kaya-Ayrılığın Hediyesi"En zalim insan, birinin zayıf noktasını kullanan insandır"
Adel'in ağzından
Sezen'in hışımla odadan çıkmasının ardından Nalan Hanım da Altemurla el sıkışıp ayrılmıştı. Sezen'in çıkış sebebi belliydi. Yarım kalan bir sevdanın hayal kırıklığı ona ağır gelmişti. Yaptığım planın ilk aşaması işe yaramıştı. O Altemuru yıkarken gözünü bile kırpmamıştı, benden merhamet dilecek son insan oydu bu hayatta. Bu daha onun iyi günleriydi. Tutunacak hiçbir dalı kalmayana kadar devam edecektim. Altemuru bulduğum zaman nasılsa ondan daha beter hale getirecektim.
Aklını yitirmek için Tanrıya yalvaracaktı ama ben durmayacaktım. Harabe bir evin içinde yıkılmama umuduyla yaşayan evsiz gibi olmasını sağlayacaktım. Her gün başına molozlar düşecekti ama kaçabilecek bir yeri olmayacaktı. Korku içinde yaşayacaktı ama uyanacağı bir kabus olmayacaktı. Yaşattığını yaşamadan ölmezdi çünkü kimse. Ben de gerekirse yaşattıklarımı yaşamaya razıydım.
Benim kaybedecek bir şeyim kalmamıştı bu hayatta. Aydınlık olabilmek için son umudumu da yağmurlu bir günde köhne bir çıkmaz sokağa gömmüştüm. Bu hikayede karanlığa gömülmek için kendini feda edecek bir kurban varsa o bendim. Yine de ben karanlığa kurban olmak yerine karanlığı kurban etmek için elimden geleni yapacaktım.
Nalan hanımın odadan ayrılmasının ardından onu kapıya kadar geçiren Antonio'ya Atalayım dışarı çıkmasını söylemişti. Benle konuşacağı şeyi tahmin edebiliyordum. Sinirliydi ve bu sinirini ben birazdan çok güzel hissecektim. Antonio dışarı çıktıktan sonra Atalayım Antonionun kapıdan uzaklaşmasını bekledi. Ardından da bana yaklaşıp dişlerinin arasından tıslayarak: "Az önceki şovunu bana hemen açıkla Adel!" dedi.
Ben Adelya Demirhandım. Hazırlıklıydım. Alaycı bir tavırla Atalayımın arkasından dolanıp onun koltuğuna oturdum ve ayaklarımı masaya doğru uzattım. Sonra da onun her zaman konuşmadan önce yaptığı gibi parmak uçlarımı birleştirip çatı pozisyonuna getirdim. Ardından da alaycı kahkahamı atarak konuşmaya giriş yaptım:
"Aaa Atalayım küçük oyunumu beğenmedin mi? Yoksa gerçekçi mi değildi? Neden buna bu kadar tepki gösteriyorsun ki? Kabul et senin de hoşuna gitti. Görmedin mi onun yüzündeki ifadeyi. Yüzündeki hayal kırıklığı içinde bir şeylerin gıcıklanmasına neden olmadı mı? Biz bizeyiz burada. Bana söyleyebilirsin."
Söylediklerini duyunca daha da sinirlenmişti. Derin bir nefes alıp kızgın bir boğa gibi nefes alıp verdi. Sonra yumruk yapıp sıktığı elini bana doğru dönüp masaya vurdu. Vuruşuyla tam oturtmadığım ayaklarımın masadan düşmesine sebep olmuştu. Gözlerinden ateş fışkırıyordu adeta. Dişlerini sıkarak sorularıma cevabını verdi:
"Sakın bir daha benden habersiz böyle bir şey yapma! İnsanların arasında seni rencide etmemek adına bir şey demedim ama hayatımda zerre önem taşımayan birinin canı acıyacak mı diye zar atacak bi adam mıyım ben senin gözünde? Bu kadar aciz bir adam mıyım, bir kadının zayıflığından yararlanayım. O... o... Ke...Kerem'in karanlık geçmişinin bir parçasıydı benim değil. Ben Altemurum unuttun mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Sefer Olmaz
Teen FictionHayat dediğimiz şey hep bir şeylere olmaz diyerek ya da şüpheyle yaklaşarak geçirdiğimiz bir döngü değil miydi zaten? Acılar yaşadığımız, ihanetlere uğradığımız bir daha yapmam desem de yine aynı şeyleri yaptığımız bir kısır döngü değil mi? Her şeyi...