Gitmesen olmaz mı?

1.1K 767 1.7K
                                    

Arkadaşlar yine ben geldim lütfen tavsiye edin ve vote yapın en azından emek ve şevkin kırılmaması adına. Bu arada multimedyada donuk var daha birkaç fotosunu daha paylaşıcam yorumları bekliyorum.

Ercan Demirel-Elveda Deme Bana

Sezen'in ağzından

Gözlerim karardıktan sonra gerçekten öldüğümü sanmıştım. Hep filmlerde izlerdim. Birisi ölümün eşiğine geldiği zaman öleceği yerde genellikle bir koridorda yürür beyaz ışık falan görürdü. Bana bu çok saçma gelirdi. İnanmazdım böyle şeylere hatta şu "başına gelmeden anlamazsın" lafına da çok gülerdim. Neden bilmiyorum ama çok klişe gelirdi. Ama ben de şu an bir koridordayım bizim okulun koridorunda ve yine onu görüyorum. Sena'yı... Benden ne istiyor bir türlü anlamıyorum? Neden hep karşıma çıkıp duruyor ki sanki? Ben de bundan yeterince sıkılmamışım gibi ona doğru gidiyorum. O da bana onu takip etmemi söylüyor. Gitmek istemiyorum ama ayaklarım beni o tarafa doğru sürüklüyor sanki.

Benim beyaz ışığım da acaba Sena mı? Aaa eğer öyleyse gerçekten ölüyorum. Elveda zalim dünya. Elveda sevdiklerim ve elveda Donuk. Tam o kapıdan geçecekken birinin sesini duyuyorum. Hiçlikten varlığa çağırıyordu bu ses sanki beni. Ağaçtan kopan son sararmış yaprak tanesinin yere düşüşünü engelleyen rüzgar misali benimde ölüme düşüşümü engelliyordu bu ses. Endişeyle korkunun harmanlanıp büyük bir çığlığa kavuştuğu bu ses... Bu Donuk?Donuğun sesi bu ve bana diyor ki
"Seni de kaybedemem yalvarırım uyan.Neler yaşadığımı en iyi sen biliyorsun nolur uyan!". Çığlıkları tüm benliğime kavuşuyordu. İç dünyamda yaşadığım dramatizemse kendini yavaş yavaş iç sesime bırakıyordu. Off Sezen ölürken bile filmlerden fırlama gibisin konuşmaya bak. Donuk seni çağırıyor o yüzden artık beyaz ışığa gidemezsin. Sena'nın yaptığını yapamazsın Donuğa. Aferin be iç ses ilk defa haklısın. Gerçi sen hep haklısın ama neyse. İlk defa aynı fikirdeyiz. "Uyan artık Sezen uyan!" Gözlerimi açtığımda geri dönmüştüm sonunda.

Donuk beni göğsüne yaslamıştı, sadece beni yaslamamıştı belki de o göğsüne. Korkusunun yerini umuta bıraktığı o anı da yaslamıştı. O sırada yanağımda bi ıslaklık hissettim galiba bu Donuğun göz yaşıydı. Dakikalar çektiği acı sonunda duygusal ter atıyordu belki de vücudu. Ne yani öldüğümü düşünüp ağlamış mıydı? Hem de Donuk? Donuk da o sırada benim uyandığımı görmüş olacak ki göz yaşlarını sildi ve gülümsedi ardından da : "Yaşıyorsun!Gitmedin!"dedi. Ben de doğrulup: "Evet,şapşal gitmedim. Hem sen ağladın mı? Hem de benim için? Bunu gördüm ya artık rahat rahat ölebilirim." dedim ve ölü taklidi yaptım. Donuk da kafama bi fiske vurup: "Belli belli iyisin. Saçmalayabildiğine göre." dedi ve kalktı. Beni orada öylece bırakıp gitti. Kalktı yürüdü ve gitti.
Ne yani o kadar endişesi korkusu buraya kadar mıydı? Sen bittin Donuk Atalay. Ayy pardon Kerem Atalay. Ben de kalktım ve insanlara iyi olduğumu söyleyip Donuğun arkasından gittim. Hızlı hızlı yürüyordum ona yetişebilmek için ama ne fayda. Ben de koşayım bari dedim. Tam koşacaktım ki ayağım kaydı ve tam yere düşecekken biri beni belimden yakaladı, boyu benden uzun olduğu için boynumu kaldırmadan kim olduğunu göremiyordum. Beni hafifçe doğrulttu ve: "İyi misin?" dedi.

Bu sesi çok iyi tanıyordum. Bu Donuğun sesiydi. Ama o benden çok ilerdeydi. Pat diye nasıl gelebilmişti ki buraya? Acaba o gerçekten Superman mi? Yani beyaz ışık olayı gerçekse süperman de gerçek olabilir de mi? Offf Sezen offf saçmalamak da üstüne yok bi sen bi Dilay Karahanlı (pz'ye saygilarimla)...

Beni kaldırınca: "Ama sen... Sen gitmiştin. Sen nasıl..." dedim ve dudaklarımda hissettiğim işaret parmağıyla sustum. Dudaklarıma dokunan et parçası ruhumu ürpertmişti. İçimde bi kıyılma olmuştu o an. Ensene rüzgarın dediği andaki o mayhoş ürperme hissine yakındı galiba bu hissettiğim. Donuk: "Hadi bakalım prenses bugünlük bu kadar oyun yeter artık eve gidiyoruz." dedi. Ben de heyecanla: "Sen de mi geliyorsun?" dedim. O da başını salladı, oley çekip boynuna atladım. Fakat onun o kızgın bakışlarını üzerimde hissetmemle geri çekildim ve: "Tamam tamam mesafe... Mesafeyi koru!" dedim ve asker selamı verip arabaya bindim.

Bu Sefer OlmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin