👼🏻🧛
Sevgili Bu Sefer Olmaz Ailesi biliyorum sizi çok beklettim ama malum sınavlar falan vardı. Ancak yazabilme fırsatım oldu. Umarım beklediğinize değer bu bölümde de pek Sezen'i göremeyeceksiniz. Soranlar oldu bir dahaki bölüme inşallah Sezen'i görebileceksiniz. Bu birkaç bölümü daha çok olaylar çerçevesinde diğer karakterler arasında yazmayı düşünüyorum. Bu bölümü mottomuzla bi bağ kuran aynurrbuseee ithaf ediyorum.
👼🏻🧛👼🏻Cem Karaca-Ay karanlık
Evgeny Grinko-Jane Maryam"Bana öyle bakmasaydın her şey daha kolay olabilirdi deniz kızı.
-Mert"Tuğra'nın ağzından
İfademi verdikten sonra bulunduğum odadan çıktım. Aklım müşterilerimizde kalmıştı. Birkaç kendini bilmez ciddiyetsizin asılsız ihbarı yüzünden saçma sapan şeylerle uğraşmak zorunda kalmıştık. Hem kendi itibarım hem de çalıştığım kişinin itibarı tehlike altındaydı.
Bu asılsız ihbarı yapanı bir bulabilirsem kendisine kesinlikle bir maddi ve manevi tazminat davası açacaktım. Hem değerli zamanımızı alıp işlerimizi sekteye uğratıp belki de müşteri kaybetmemize sebep olduğu için hem de marka değerimizi düşürme tehlikesiyle karşı karşıyla getirdiği için.
Kendi kendime söylenip kafamda bir bir planlarımı kurarken bugün uçağım olduğu aklıma geldi. Saatin kaç olduğuna bakmak için kolumu biraz öne doğru salladım, stresten bileğime oturmuş saatimin biraz aşağı doğru kayması için. Ama nafileydi, oturduğu yerden bir milim ilerlemeye niyetli değildi. Kolumu çemreyip saate bakmamla "Hayır ya" diye isyan etmem bir olmuştu.
Saatin kaç olduğunun farkına dahi varamamıştım. Yaklaşık 1 saat sonra uçağım vardı ve burası ile havaalanı arası zaten yaklaşık 40 dakika sürüyordu. Neredeyse yetişmem imkansızdı. Bir şeyler ters gittiğinde her şey üst üste gelmeye başlıyordu.
Hızlı adımlarla geldiğimiz çıkışı bulmaya çalışırken ilerde kendisine dosya imzalatan kadınla konuşan Esat komiseri gördüm. Belki onun yardımcı olabileceğini düşünerek ona seslendim: "Esat komiserim...Esat komiserim..."
Seslenmem üzerine kalemi kadına teslim edip ben ona doğru koşar adımlarla yürürken o da bana doğru adımlarını sıklaştırmaya başlamıştı. Yan yana geldiğimizde direk söze girdi ne olduğunu anlamaya çalışır bir ifadeyle: "Buyrun Bayan... Çok pardon Tuğra Hanım. Bir şey mi oldu? İfadeniz sırasında bi sorun mu yaşadınız?"
"Hayır ifadeyle alakalı değil. Ben normalde Fransız konsolosluğunda çalışıyorum ama bir süreliğine arkadaşıma yardımcı olabilmek adına işten ayrıldım daha doğrusu ücretsiz bir izne çıktım da denebilir. Bu yüzden İzmir'e dönmem gerekiyor. Bugün görüştüğüm kişiler de aslen onun işi içindi. Yani çalıştığım kişi olan arkadaşım için. Ya biliyorum biraz karışık ifade ettim kendimi ama şu an çok stresliyim lütfen mazur görün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Sefer Olmaz
Teen FictionHayat dediğimiz şey hep bir şeylere olmaz diyerek ya da şüpheyle yaklaşarak geçirdiğimiz bir döngü değil miydi zaten? Acılar yaşadığımız, ihanetlere uğradığımız bir daha yapmam desem de yine aynı şeyleri yaptığımız bir kısır döngü değil mi? Her şeyi...