2.Sezen Dönemi

948 1K 623
                                    

🎉🎊🎉
Evet sezon aramız bitti ve kurgu tekrar başlıyor. Buraya bi afiş bırakmak istedim Sezenin ruh halini ve yeni imajını yansıtan. Aradan belli bir miktar zaman geçti ve artık ne Sezen ne de Kerem aynı kişi. Şimdi sizi verdiğiniz kararla ya da vereceğiniz kararla baş başa bırakıyorum. Desteğinizi esirgemeyin lütfen. Ve yeni sezon başlasın...
🎊🎉
İncesaz-Güney
Pinhani-Beni Al(Mert'in sezeni taşıdığı sahnede dinleyin)

🎊🎉İncesaz-Güney Pinhani-Beni Al(Mert'in sezeni taşıdığı sahnede dinleyin)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

4 sene sonra

Sezen'in ağzından

Şimdi düşünüyorum da yaptığımız seçimler bizi bulunduğumuz noktaya getirmiyor muydu aslında? Tamam külli bir irade, yazılmış bir kader vardı elbette ki ama cüzi irademizle ve yaptığımız seçimlerle sonuç aynı da olacak olsa oraya gidiş yolunu biz belirlemiyor muyduk? Bir nevi kelebek etkisi sendromu yaşamıyor muyduk hepimiz.

Bir film izlemiştim. Adı "Bay Hiçkimse" idi. Yaptığı seçimler aslında onun kim olacağını belirliyordu. Her seçimde onlarca belki de yüzlerce hatta binlerce olasılık mevcuttu. Tabi film gibi kısa bir zaman diliminde sadece belli olasılıklar gösterilebiliyordu. Sonunda ise adam o kadar çok şey kaybetmişti ki bir şekilde o ilk ana dönüp kendisi bir seçenek yaratmayı, tövbe haşa üretmeyi, hiçkimse olmayı seçti.

Hayatta yaptığımız seçimler kim olacağımızı belirliyordu. Hiçkimse olmayı başından seçmediğimizde yani kendi seçeneğimizi kendimizi oluşturamadığımızda ne yazık ki o filmde olduğu gibi geriye dönüp bu seçeneği seçme hakkımız da yoktu. O yüzden sağlam ve doğru adımlar atmalıydık her zaman ya da hatalar yapıp o hatalara sonunda katlanmalıydık. Bir ortasını seçme şansımız da yoktu.

Benim hikayemde ise belki de dönüm noktası diyebileceğim bi nokta vardı. Kelebek etkimin başladığı evre... Ya ben o uçurumdan öyle çekip gitmeseydim, ya ben Kerem bana tut elimi dediğinde elinden tutsaydım ya da boynuna atlamış olsaydım o zaman ne olurdu? Bu Sefer Olmaz der miydim yine de ya da Bu Sefer Oldurabilir miydim?

Belki de o gün onun boynuna atlasaydım, kokusunu içime çekseydim şu an yine de ondan ayrılacak da olsam beraber olabilirdik. En azından bu zamana kadar yaşadıklarımız güzel anılarımız olabilirdi. Bu kadar zamanı ayrı kalarak geçirmediğimiz için de vaktimiz heba olmamış olurdu.

Belki de ,en önemlisi de bu bence, şu an hayatımda hiç pişman olmadığım kadar pişman olmazdım. Her gün ölüme bir adım daha atıyor olmaktan da korkmazdım bu kadar. Ya da savaşacak bir gücüm olurdu. Veyahutta bilemiyorum... Belki... belki de tıpkı gönül kapımı çalan kişilerden birine o kapıyı açmamın bir mucize olduğu gibi yine bir mucize yaşanırdı.

Biliyorum şu an yaptığım yüzsüzlük hatta nankörlük ama Allah çok cömert değil mi? Bir mucizeyi daha esirgemezdi belki benden. Ve o esirgemediğinde, benim dualarımı kabul ettiğinde de zaman geriye akardı. Bu illet hiç bana ait olmamış gibi olurdu. Ben de onun için ondan vazgeçmek zorunda kalmazdım. İşte o zaman Bu Sefer Olurdu.

Bu Sefer OlmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin