36.bölüm İyileşmek.

12.6K 616 158
                                    

   

   Ruhuna hiç geçmeyecek binlerce iz bırakan, ona en zor acıları yaşatan, diri diri mezara gömen birinden hiç bir şeyi kabul edemezdi. Bunu kendisine yapamazdı Sare. Karşısında ki adamın Kenan'ın avukatı olması bile onu ürkütmüş bu nedenle Barlas'a sokulmuştu. Kenan'ın onda bıraktığı bu korkuyu artık yenmek istiyordu. Ölmüştü korktuğu adam, kendi gözüyle görmüştü. Yine de içinde şüpheleri vardı. Barlas, Kenan'ın adamları yok olmadığı sürece burada kal demişti. Belki de korkusu bundandı.
" İstemiyorum.! Kenan'ın hiçbir şeyini istemiyorum."
Sare'nin, sözleriyle avukat boğazını temizleyip aynı ciddiyetle cevap verdi.
" Miras size kaldı efendim. İster kullanın ister kullanmayın ama Kenan beyin bütün mal varlığı şuan sizin. Önünüze bıraktığım dosyada gayrimenkulleri ve banka hesapları var. Onun avukatı olarak son görevimi yaptım. İyi günler efendim."
Sare, giden avukatın arkasından bakıp tekrar önündede ki dosyaya döndü. Elini bile sürmeyecekti o paraya. Başını kaldırıp Hakan'a baktı. Hakan, yerinden kalkarak masada olan dosyayı alıp okumaya başladı.
" Ne yapacaksın Sare. Burada çok büyük rakamlar var."
Hakan'ın sözleriyle yerinden kalkıp kollarını yorgun bedenine sardı.
" O para ne kızımı getirir nede annemi Hakan. Bildiğim kadarıyla şirket ve çoğu ev Barlas'a ait. Bu demek oluyor ki para da ona ait. Bana değil Barlas'a sor, onun parası benim değil. Kenan'ın hayatında sadece iki şey bana aitti. Biri annem diğeri de kızım. Onlar öldü benim de oradan alacak bir şeyim kalmadı."
İçine çöken hüzünle eve doğru yürümeye başladı.
" Benim ihtiyacım yok Sare. Gayrimenkullerin çoğu benim olabilir ama para onun."
Barlas'ın sözleri ile yerinde durdu Sare. Başını çevirip çatık kaşlarla kendisine bakan adama baktı.
" Benim de değil. İster atın ister yakın umurumda değil. Hakan, o parayı istemiyorum lütfen bir daha konusu açılmasın. Sen gerekeni yap olur mu?"
Eve giren yorgun kadının arkasından baktı arkadaşları, kimsenin söz söylemeye hakkı yoktu. Sare, ne derse saygı duyup onun arkasında duracaklardı.
" Lanet olası adam, öldü ama hala huzursuzluk veriyor bize."
İrem, öfkeyli sözlerinin ardından yerinden kalkıp arkadaşının peşinden gitmek için adım attığı zaman annesi elini tutup durmasını sağladı.
" Bırak biraz yalnız kalsın kızım. Yükü çok ağır Sare'min, ne yaşadıklarını unutur nede içinde ki evlat acısı geçer. Onun yüreği hep oluk oluk kan akacak. Zaman geçer yine gülümser belki ama bir yanı hep ağlayacak. Hiç gün yüzü görmedi yavrum."
Gözünde ki yaşı silip yanına oturan kızının saçlarını okşadı yaşlı kadın. Evladı acı çekerken elinden bir şey gelmiyor sadece izliyordu.


  Odaya girip yatağa oturdu. Ellerini saçlarından geçirip duvarı izlemeye başladı Sare. Ona kalan servet yerine kızının bir parça elbisesini tercih ederdi. Yada resmini. Telefonu olmadığı için hiç resim çekmemişti. Kenan'ın çektikleri ise onun telefonun kalmış, diğerleri de evin içinde ki eşyalar gibi yanmıştı. Acıyla gülümsedi Sare.
" Bir evi ben birini sen yaktın Kenan. Yaktığım evin içinde benim izlerim senin yaktığın evde kızımın izleri ve kokusu vardı. Hem onu hemde ondan kalanları aldın benden."
Yatağa uzanıp gözlerini sıkıca yumdu Sare. Yarının ona ne getireceğini bilmeden.
Hakan, elinde ki dosyayı Barlas'ın önüne bıraktı. Sare'nin kimsenin parasına ihtiyacı yoktu. Mesleği olduğu için artık kendisi ona bakabilirdi.
" Ne yapıyorsun Hakan.!"
Barlas, ona verilen dosyaya bakmadan sorduğu sorunun cevabını bekliyordu.
" Sana ait olanı al Barlas. Sare haklı burada ki her şey senin. Hem öyle olmasa bile Sare, Kenan'dan kalan bir şeyi kabul etmez. Etmesin de zaten. Eskisi gibi para sıkıntım yok ben bakarım kardeşime o şefersizin parasına kalmadı benim kardeşim."
Barlas'da istemiyordu Sare'nin onun parasını almasını ama bu Kenan'ın değil kendisinindi. Seve seve Sare'ye verirdi hepsini. Onun bunca acıdan sonra gecim sıkıntısı çekmesini istemiyordu. Ama biliyordu tek kuruşuna bile dokunmazdı Sare.
" Şirket ve gayrimenkuller kız kardeşime ait ama para ve bazı arsalar Kenan'ın."
Hakan, başını olumlu anlamda sallayıp sıkıntıyla içini çekti.
" Sare'yi bu konuyla yormak istemiyorum. Para hesapta kalsın şimdilik."
Barlas, elinde ki dosyaya baktıktan sonra Hakan'a uzattı.
" Kalanların tapusu için Sare'ye ihtiyaç olacak ama."
Hakan, Barlas'ın elinde ki dosyayı alıp söylediklerinde haklı olduğunu gördü.
" Daha fazla yıpransın istemiyorum Barlas. Ölse yine imza için gelmez."
İrem, aklına gelen fikri söyleyip söylememek arasında kaldı.
" Aslında benim aklıma bir şey geldi. Şu bahsettiğiniz arsa yada ev her neyse işte, onları direk satsak olmaz mı? O parayı da yardıma muhtaç insanlara veririz. Tabi para bizim değil ama Sare kararı bize bıraktı."
Yüzüne gelen fındıkla kızgınlıkla Sümbül'e baktı İrem.
" Yalnız bebeğim Hakan'a bıraktı bize değil. Hani Hakan avukat ya."
İrem, gözlerini devirip Sümbül'e dil çıkardı.
" Seni deşerim Sümbül, ha biz ha Hakan, ne fark eder."


TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin