43.bölüm Rüzgar

6.8K 440 77
                                    

  

   Merhaba, uzun bir aradan sonra geldim.

Artık birlikteyiz. Yazıp bitirelim şu hikayeleri ve yeni kurgulara başlayalım dediğim zaman telefonum bozuluyor 😂 yada başıma bir iş geliyor.

Keyifli okumalar güzel okuyucularım❤❤

    Elimde ki çizim çantamı sıkıca tutup koşar adımlarla ilerlemeye devam ettim. Şansıma yağan yağmura bakıp sıkıntıyla iç çekip, taksinin hemen gelmesi için dua etmeye başladım. Birkaç dakika sonra gelen taksiye binip heyecanla yolu izledim. Geçen ay resimlerimi gönderdiğim sergi dün akşam beni arayarak bugün olacak sergide benim çizimlerime bir şans verebileceklerini söylemişlerdi. Aldığım haberden sonra bütün gece uyumamış sergi için yaptığım resimleri ayırmıştım. İş yerimden sadece üç saatliğine izin alabildiğim için bir saat tek orada kalabilirdim. Bir saatlik İstanbul trafiğinden sonra serginin olduğu sokakta araba durunca, ücreti verip arabadan çıktım. Telefondan adrese bakıp, şemsiyemi açarak hızla yürümeye başladım. Şiddetli yağan yağmura aynı şiddetle rüzgar da eşlik edince şemsiyem kırılarak elimden uçtu. Şaşkınlıkla uçan şemsiyeme bakıp çimiz çantama sıkıca sarıldım. Birden bastıran yağmur ve rüzgardan dolayı herkes koştururken, bende mekana doğru ilerlemeye devam ettim. Omuzuna çarpan birkaç kişiyi görmezden gelip hızla yürüdüm. Şuan çizimlerimin ıslanmaması benim için daha önemliydi. Koluma çarpan kişiyle elimdeki çanta düştü. Korkuyla çantamı ıslak zeminden alıp, resimlerin ıslanmamasını dileyerek koşar adımlarla yürüdüm.
Mekanın kapısına geldiğimde benim gibi elinde resimleriyle bekleyen iki kadın ve iki erkek daha gördüm. Belli ki onlara da benim gibi şans verilmişti.
" Hey millet, bence boşuna beklemeyin, benim çizimlerimin olduğu yerde sizinkiler görünmez çünkü. Hayal kırıklığına uğramadan eve gidin bence."
Benim yaşlarımda olan genç kız  hepimize küçümseyici bakışlar atıp önüne döndü.
" Buna sen değil içerdekiler karar verir. Ayrıca madem bu kadar çok güveniyorsun kendine bizim burada olmamız seni korkutmamalı."
Kız kaşlarını çatarak bana bakınca, söylediğim sözlerin onu kızdırdığını umursamadan bize doğru gelen kadına baktım.
" Merhaba arkadaşlar Şule ben, beni takip edin hazırlanmanız için size odanızı göstereyim."


  Şule hanım, dün beni arayan kadındı. Heyecanla onu takip edip odaya girdiğimizde bize yardımcı olacak iki kişiyi de beklerken gördüm.
" Arkadaşlar size yardımcı olacak resimleri hazırlamanız için. Hepinize başarılar diliyorum."
Şule hanımın sözlerinden sonra herkes resimlerini çıkarmaya başladı. Bende çantamı açtığımda Şule hanım yanıma gelerek beğeniyle resimlerime baktı. " İlk bakışta resimlerinize hayran kaldım. Her bir resminiz ayrı bir duyguyu ifade ediyor. Eminim gelecek olan konuklar da bunu görecektir." Duyduğum övgü dolu sözlerle gülümseyip Şule hanıma baktım. " Çok teşekkür ederim, umarım söylediğiniz gibi beğenilir tabi gelen arkadaşlarında."
Şule Hanım, tekrar başarılar dileyip odadan çıkınca resimleri dizmeye başladım. Sekiz resmim sergilenecekti. Onca resim arasında sekiz tane seçmek zor olmuştu. Benim için hepsi birbirinden güzeldi.
Kapıda konuşan kız Şule Hanımın sözleri duyduğu için kaşlarını çatarak resimlerime baktı. Onu umursamayıp diğerlerinin resimlerine bakıp başarılar diledim.
" İçecek bir şeyler alacağım kemdime, resimlerime göz kulak olun lütfen."
Bize yardımcı olan iki çalışan şaşkınlıkla kıza baktı. Kendini herkesten üstün görme sebebi neydi. Önce bize üstünlük taslamıştı şimdi de yardımcı olan çalışanlara.
" Sizin resimlerinize bekçilik yapmak için burada değiliz hanımefendi. Üslubunuza dikkat edin."
Genç adamın sert uyarısıyla öfkenelip onun karşısına geçti. " Bu ne saygısızlık. Sen benim kim olduğumu biliyor musun. Yada kimin bana referans olduğunu. Duygu Demir benim adım, Ediz hocanın öğrencisiyim"
Genç adam istifini bozmadan kıza küçümser bir bakış attı.
" Kim olduğun umurumda mı sence. Gerçekten emek verenlerin yeri burası, birinin altına girerek buraya gelmek sence de haksızlık değil mi?"
İsminin Duygu olduğunu söyleyen kız ayağını yere vurarak öfkeyle genç adama parmağını uzattı.
" Bunun hesabını vereceksin. Kim oluyorsun da benimle böyle konuşabiliyorsun."
Genç adam yanıma gelerek resimlerim  için yardım etmeye başladı.
" İstediğini yapabilirsin çok gördüm senin gibi egoyla gelip ağlayarak çıkanı."

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin