Yeni bölümle geldim. Uzun bir bölüm oldu. Keyifli okumalar canlarım😘😘
Tuğçe ve Seline gelsin bu bölüm. Kenan, aşıkları 😁
Yıldız işareti bıraktığım yere kadar Rauf Faik'in rusça şarkısı olan Çocukluğum şarkısını dinleyerek okuyun lütfen.
Benim evim neresiydi. Yada sığınağım. Peki kimdim ben neden bu kadar acı çekiyordum. Neden yüküm bu kadar ağırdı. Neden kalbim hep acıyordu. Neden ruhum arafta kalmış gibi çığlık çığlığa bağırıyordu. Uçurumda düşen bir bedendim. Rüzgarda savrulan bir yaprak. Arafta kalmış bir ruhum. Yorgunum hemde çok yorgunum. Neden hayat bana acımıyor neden kaderim bana merhamet etmiyor.
Hastahane koridorunda durmuş boş gözlerle hem sağıma hemde soluma bakıyordum. Sağ tarafta ki oda da annem sol tarafta ki oda da Kenan, vardı. Hastahane yakınlarında kaza geçirmişti Kenan. Ben haberi aldıktan yarım saat sonra getirilmişti hastaneye. Yorgun bedenime derin bir nefes çekip taşıyamadığım bedenimi bekleme koltuklarına bıraktım. Titreyen ellerimi saçlarımdan geçirip dizlerimi karnıma çekerek kollarımı etrafına sardım. Boş bakışlarla hastanenin beyaz fayansları izledim. Yanımdan geçen insanlar bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Kimileri ise acıyarak bakıyordu. Bir kaç kişi iyi olup olmadığı mı sormuştu. İyi değildim. Annesinin hayatı pamuk ipliğine bağlı olan iyi olabilir miydi.? Koca dünya da tek ailesi tek yakını olan biri onu da kaybetme korkusuyla yaşarsa iyi olabilir miydi.? Korkuyorum hem de çok korkuyorum. Doktor artık her şeyin anneme bağlı olduğu söylemişti. Eğer savaşırsa uyanır demişti. Annemin gücü kalmamıştı ki savaşmaya. Oda çok yorulmuştu. Kenan'ın sağ kolu olan adam yanıma gelerek çeketinin önünü ilikledi.
" Sare hanım, Kenan bey sizi görmek istiyor. "
Yerimden kalkıp yorgun bakışlarla karşımda duran iri yarı adama baktım. Yüzümde ki bakışları iki saniye bile sürmemişti hemen başını yere indirmişti. Kenan, bana bakmalarını yasaklamıştı.
" İyi mi Kenan."
" İyi efendim. Doktor korkulacak bir şey olmadığını söyledi. Şuan sizi bekliyor."
Başımı olumlu anlamda sallayıp annemin odasına baktım.
" Bana birkaç dakika verin."
Annemin odasına doğru ilerledim. O küçük pencereden annemin solgun yüzünü ve kablolara bağlı bedenini görüp yutkundum.
" Yanına gitmek istiyorum ama doktor izin vermiyor. Siz bir şey yapamaz mısınız. Birkaç dakika yanına gitsem yeterli eğer sesimi duyarsa uyanır."Dolu gözlerimle arkamda olan adama baktım. Gözlerimde ki çaresizliği görünce bakışlarını kaçırdı.
" Ben doktorla konuşurum. Kenan beyin eşi olduğunuzu bilirse izin verir belki. Hemen geliyorum efendim."
" Bekliyorum. Teşekkür ederim."
Başımı küçük pencereye yaslayıp annemi izlemeye başladım. Birkaç dakika sonra Kenan'ın sağ kolu olan adam doktorla birlikte gelmişti. Doktor bezmiş bir şekilde yüzüme baktı. Dünden beri ısrar ediyordum annemi görmek için ama izin vermiyordu.
" Sare hanım, dünden beri durmadan ısrar ediyorsunuz. Size söyledim sizi odaya alamam. Bu çok riskli. "
Başımı yere indirmiş parmaklarımla oynuyordum. Annesinden azar işiten küçük çocuklar gibiydim şuan. Parmaklarımı birbirine geçirip sıktım. Başımı kaldırıp sağ omzuma doğru yasladım. Dolu gözlerimle doktora bakıp titreyen sesimle konuştum.
" İçerde yatan kim biliyor musunuz. O kadın benim annem, babam, arkadaşım, çocuğum, ömrüm, nefesim. O benim tek ailem. Bırakacak beni oda gidecek babam gibi. Lütfen bırakın yanına gideyim. Sesimi duyarsa gitmez bırakmaz beni. Annemi almayın benden lütfen izin verin gitmesin diye konuşayım onunla. "
Doktor, yanında olan hemşireye bakıp başını olumlu anlamda salladı.
" Beş dakika görebilirsiniz. Normalde bunu yapmam ama madem tek yakınınız anneniz izin veriyorum. Hemşire hanım sizi hazırlasın."
Hemşire, göz yaşlarını silip buruk bir gülümsemeyle hazırlanmam için bana yolu gösterdi. Hemen hazırlanıp annemin odasına girdim.
" Beş dakikanız dolunca size haber veririm. Umarım sizi duyar."
Hemşire buruk gülümsemesiyle kapıyı kapattığında anneme doğru ilerledim. Yatağa oturup elini ellerimin arasına aldım. Yumuşak elini öpüp başımı koluna yasladım. Göğsünde kablolar olduğu için canını acıtmak istemiyordum.
" Annem, ben geldim. Üşüyor musun cennet kokulum ben ısıtırım seni merak etme. Beni bırakırsan bende üşürüm bir daha ısınmam beni kışta bırakma anne. Saçlarımı okşasana anne. Hep söylediğin ninniyi mırıldansana yada sadece sev beni. Benim seni sevdiğim gibi sev anne. Bu dünyada yalnız bırakma beni kimseye verme kimseye bırakma beni anne. Ne olur gitme bensiz bir yere, üşürüm sensiz korkarım. Sen benim suyumsun aşımsın sen benim güzel annemsin. Baba, annem gelmesin yanına bensiz gelmesin söyle bırakmasın beni, küserim ikinize de bırakmayın beni, ne olur anne sende gitme yalvarırım bırakma beni."
Hemşire süremin dolduğunu işaret ettiğinde kaldırdım başımı annemin omzunda. Hıçkırarak göz yaşlarımı silip yüzünün her yerini öptüm. Aklar düşen saçlarını okşayıp gözünden düşen yaşı öptüm.
" Beni bırakma kalbim. Sare'ni yetim bırakma. Biliyorum yoruldun yükün ağır ama ben taşırım ki seni de yükünü de sen yeter ki nefes al aç gözlerini güzel annem. Kapı da seni bekliyorum birazcık uyu sonra kalk. Unutma aç kalırım, susuz kalırım, üşürüm kışta kalırım annem sensiz. Korkarım sensiz acı çekerim ağlarım. Anneler çocuklarını bırakmaz tamam mı duy sesimi anneler kızlarını bırakmaz. Seni seviyorum kalbim seni çok seviyorum canım annem. Okşamadın saçlarımı ama olsun uyanınca okşarsın."
Son defa annemi öpüp çıktım odadan. Üzerimdekileri çıkarıp durmadan akan göz yaşlarımı sildim. Kenan'ın yanına gitmek için koridora çıktığım da doktor yanıma geldi.
" Sare hanım bunu üzülerek söylüyorum ama her şeye hazırlıklı olun lütfen anneniz..."
Doktorun sözünü tamamlamsına izin vermeden elimi kaldırıp konuştum.
" Benim annem uyanacak. Beni bırakmaz bensiz bir yere gitmez. Hem bensiz uyumaz ki zaten uyanır şimdi. Biliyor musunuz hemen özler beni görmeden yapamaz. Bile isteye kanadımı kırmaz. Sizden bir şey rica edebilir miyim.? Her kontrole gittiğinizde Sare sizi kapıda bekliyor der misiniz. Bilir o ben onu hep beklerim ve oda hep bana gelir. Lütfen unutmayın."
Doktor yutkunarak yüzüme baktı. Gözlerinden geçen ifade birçok duyguyu barındırıyordu.
" Aranızda ki bağ çok farklı."
Omuz silkip göz yaşları içinde buruk gülümsemeyle baktım doktora.
" Bazı kadınlar vardır doğurur ama anne olamazlar bazı kadınlar vardır doğurmazlar ama anne olurlar. Benim annem gerçek bir anne. Karanlığı aydınlatan güneşim, gece parlayan yıldızım, aldığım nefesim, içtiğim suyum yediğim aşım, göğsümde atan kalbim, göz yaşım, attığım kahkaham canım annem. Her kesin bir kahramanı olur ya hayatta benim iki kahramanım var. Biri babam biri de annem. Melek benim annem görünmez kanatları olan bir melek. Bana gelecek biliyorum."
Doktor başını sallayıp çıktığım odaya girdiğinde gözlerimi kapatıp dilimden düşmeyen duamı ettim.
" Lütfen Allah'ım anne mi bana bağışla benden alma. Benim ömrümden ona ver."
*****
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
General FictionKenan," Burdan kaçamazsın..! Buna asla izin vermem sen benimsin anla bunu... Saklandığım yerden nefes dahi almadan bekledim çünkü o benim nefes alışlarımı bile biliyordu.... Kenan hasta bir adamdı, bağımlıyıdı.. Ve bu hastalık ne yazık ki bendim...