2. bölüm Teklif

55.3K 1.4K 461
                                    

  



    Hayatımda ki ilk kaybedişti babamın ölümü. İlk yara alışımdı.
Büyüdüğüm gündü, en çok ağladığım zamandı, üşüdüğüm vakitti, korktuğum ve güçlü olduğum zamandı.
Bundan daha büyük acı olamaz diye inandırmıştım kendimi, bilemezdim tahmin edemezdim asıl yaralarımın ve acılarımın, en büyük kaybedişlerimin şimdi başlayacağını.
Ben farkında olmasam bile o hayatımı şimdiden yönetmeye başlamıştı aslında.
Adımı sormuştu iliklerime kadar beni üşüten adam.
Sessiz kalıp gitmiştim. İstemiyordum bana ait şeyleri öğrenmesini, içimde ki his sessiz ol demişti, sakın konuşma adını söyleme, uzaklaş bu adamdan diye uyarmıştı beni.
Kalbim sevmemişti bu adamı, ruhum üşümüştü yanında, korku doğmuştu içime çünkü güzel bakmıyordu, sesi emir verir gibi çıkıyordu ve ortama yaydığı aurası insana kaçma hissi veriyordu.
Az çok tanıyordum insanları en çok da içimde ki hisse güveniyordum, kalbim beni hiç yanıltmazdı çünkü.
Yanında uzaklaştığım adam anlaşılan kızmıştı sorusuna cevap vermediğim için, masadan hemen kalkmış yanında olan adamlarla çıkmıştı.
Tabi kızgınlığı kırdığı şarap bardağından ve çatık kaşlarından belli olmuştu.
Nedense bütün günüm tedirginlik içinde geçti. Belki de Kenan denilen adam yüzündendi. Umarım bir daha buraya gelmez diye bütün gün dua etmiştim.





İşten çıktığımda hava kararmak üzereydi, Sümbül ve Fatih'le vedalaşıp durak yerinde servisi beklemeye başladım. Onların yönü  tersti ne yazık ki bunun için ayrı gidiyorduk evlerimize. Gelen servise binip hemen boş olan yere oturdum.
İnsanların bakışlarından kurtulmak için başımı cama çevirip yolu izlemeye başladım. Servis durunca hemen inip küçük evinize ilerlemeye başladım,  çok uzakta durmuyordu servis bunun için şanslıydım. Bir sokak ilerde duruyordu.
Eve geldiğimde annem televizyon izliyordu.
" Ben geldim annecim. "
Annemin yanına oturup yanaklarından öptüm. Başımı göğsüne yaslayıp kollarımı da beline sardım. Annem düzgün olan eliyle saçlarımı okşamaya başladı.
Hergün işten geldiğimde bunu yapardım, onun kokusu bana her şeyi unutturuyordu.
" Güzel annem aldın mı ilaçları "
Çıkardığı sesten aldığını anlamıştım.
Konuşamıyordu ama bazen çıkardığı seslerden anlıyordum ne demek istediğini artık.
Başımı kaldırıp yüzünü avuçlarımın arasına aldım çok güzel bir kadındı annem.
" Bugün daha mı güzel olmuşsun sen Esra sultan, maşallah benim gül kokulu anneme, ölürüm sana güzel annem, hep yanımda ol olur mu. "
Annemin iki yanağına da sulu öpücükler bıraktım.
Annemde gülüp hareket ettirdiği kolunu  kaldırıp yüzümü okşadı, sonra da yanağıma öpücük bırakıp burnumu sıktı.
" Ben yemeğini hazırlayayım annecim sen televizyon izlemeye devam et."
Mutfağa gittiğimde ocakta olan yemeği gördüm. Belli ki Meral teyze yapmıştı yine yemeği.
Evde işi olmadığı zamanlar ben işten gelene kadar yemek yapardı arada.
Çok iyi insanlardı, bizim için çok değerli dostlardı.
Yemeği hazırlayıp annemle birlikte yemeye başladık.
Arada da anneme yarın arkadaşlarım ile buluşacağımızı anlattım, ama gitmeden onu da görmek istediklerini söylediğimde annem buna çok mutlu olmuştu. Çok seviyordu oda İrem, Merve ve Hakan'ı.
Merve ve Hakan liseden arkadaşlarımdı tabi İrem'inde.
Yarın üçü de Üniversiteye gidecekti. Birinci dönem tatili bitmişti onlar için. Onlar gidince yalnız kalıyordum burda aslında Sümbül ve Fatih vardı ama onların da sadece hafta sonu tatili olduğu için aileleri ve sevgilileri ile zaman geçiriyorlardı.
Yemek yedikten sonra bulaşıkları yıkayıp annemin dizinde birlikte televizyon izledik biraz .
Saat geç olduğunda yerimden kalkıp önce annemin pijamalarını giydirdim sonra da kendim giyindim.
Mutfaktan bir bardak su alıp annemin ilacını verdiğimde sadece bir tane kaldığını gördüm.



Annemin bu ilacı hergün alması gerekiyordu. Maaşıma da daha vardı. En son aldığım maaş kira ve faturalara yetmişti. Ev soğuktu annemin ısınması için elektrik sobasını yakıyordum onun için fatura baya kabarık gelmişti.
İrem'in babası Faruk amca geçen ay ilaçları almıştı zaten şimdide ondan para isteyemezdim. Oda çalışıp çocuklarını okutuyordu. Çok iyi adamdı faturanın yüksek geldiğini görünce kendisi gidip ilaçları almış bana vermişti. 
Ağlayarak boynuna sarılmıştım. Bu ailenin çok iyiliğini görmüştük.
En iyisi iş yerimden istemekti.
Kalan iki ilaçtan birini anneme gülümseyerek verdim.
Annemin üzülmesini istemiyordum.
Annemi yatırdıktan sonra bende hemen yanına uzanıp cennet kokusuyla uykuya daldım.
Gördüğüm soğuk kara gözlerle uykumdan sıçradım.
Annem tedirgin bir şekilde bana bakınca hemen kendimi toparladım.
" Günaydın annecim, öyle bakma bana rüyamdan düştüğümü gördüm onun için böyle uyandım. "
Annemi öpüp kahvaltı hazırlamaya başladım. Çalan kapıyla elimde ki bardağı masaya bırakıp kapıyı açtım.
İrem," Günaydın pamuğum. "
" Günaydın canım benim, gel hadi. "
İrem," Poğaça aldım hadi sıcakken yiyelim Esra teyzem sıcak yemeyi seviyor. "
" kahvaltı hazır zaten hadi başlayalım canım, bizimkiler gelir birazdan. "
İrem annemin yanına gidip yanaklarından öpmeye başladı.
İrem," Günaydın Esra teyzem nasılsın bugün, söyle bakalım bu deli kız üzüyor mu seni, yaramazlık falan yapıyor mu anlat sen bana kırayım bacaklarını hemen. "
" Yok artık İrem, bırak annemi hem benim öptüğüm yerlerden de öpme."
İrem," Burdan mı öpüyorsun bakayım, ımmm bal bal. "
Tekrar annemi öpen İrem'e kötü bakışlar atıp söylenerek mutfağa girdim.
" Gıcıksın kızım sen bilerek yapıyorsun ben sana yapacağımı bilirim, sana da aşk olsun Esra sultan hemen veriyorsan yanağını, demiyorsun ki kızım öper sadece beni ama yok bir şey yapma  sen. "
İrem annemle birlikte mutfağa girdiğinde ikisi de gülüyordu.
İrem," Şuna bak Esra teyze ya hiç değişmiyor, saçımı yolacak bu deli kızın koru beni. "




TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin