27.bölüm Balo

23.7K 875 309
                                    

 

  Derinden duyduğum sesle gözlerimi açmaya çalıştım. Öyle derin bir uykudaydım ki uyanmak istemiyordum. Anlamsız birkaç mırıltıdan sonra başımı çevirip güzel uykuma devam etmek istedim ama bu sefer birinin kızgınlıkla konuştuğunu duyduğumda birbirine yapışan göz kapaklarımı zorda olsa biraz açmıştım. Havaya kaldırılan bedenimle birden irkildim.
" Neredesin sen, burada uyuduğunu görmedin mi?"
Kenan'ın öfkeli sesiyle uykum tamamen açılmıştı. Yüzüne baktığım da fazlasıyla öfkeli olduğunu gördüm.
" Ne kadar seslensem de uyanmadı Kenan bey. Size haber vereceğim zaman da eve geldiğinizi gördüm."
Cansu'nun sesinde oluşan korkuyu hissetmemek elde değildi. Herkes Kenan'ın nasıl vicdansız ve merhametsiz bir adam olduğunu biliyordu. Kenan, beni dikkatli bir şekilde yatağa yatırdığından sinirden kısılan gözleri gözlerimi buldu.


  " Cansu'ya kızma, resimlere bakarken uyuya kalmışım Kenan."
Kenan, yerdeki resimlere kısa bir bakış atıp yanıma oturdu. Başıyla Cansu'nun çıkması için kapıyı gösterdiğinde Cansu, hızla odadan çıktı. " Yerde uyuya kalmışsın Sare, başka yer mi yok soğuk zemine oturup resimlere bakıyorsun."
Yatakta oturup yere dizdiğim resimlere baktım. Yıllara göre sırayla dizmiştim annemin ve babamın resimlerini. Tabi bir de arkadaşlarımın. " Yer soğuk değil ki Kenan, ben seviyorum yerde oturup resimleri dizmeyi."
Kenan, gözlerimin içine baktığında öfkesinin tamamen geçtiğini gördüm. İç çekerek yüzüme gelen saçlarımı eline alıp öpüp kokladı. Gevşeyen saçlarımı açıp yeniden bağladı. Buruk bir tebessümle baktım yüzüne. Çok seviyordu beni biliyordum. Ama sevgisi can yakıyordu. Dokunmaya kıyamadığı tenimi en çok o acıtıyordu. Her aşk cenneti yaşatır derler ya oysa Kenan'ın aşkı cehennem gibiydi. Keşke bu kadar acımasız ve duygusuz olmasaydı. Ona olan sevgim aşka da dönüşürdü zamanla.



  Yerdeki resimlere tekrar baktığımda Kenan, karnımı öpüp yüzümü avuçları arasına aldı. " Kızımıza daha bir şey almadın. Dışarı çıkıp bir şeyler alalım mı güzelim, yol üstü mezarlığa da gideriz." O kadar şaşırmıştım ki bir şey söylemeden öylece Kenan'ın yüzüne bakıyordum. " Sare'm..."
" Sen ciddi misin?"
Şaşkın halimi görünce gülümseyip burnumu ısırdı. Bir şeylere şaşırdığım zaman hep bunu yapıyordu.
" Kenan, kaç defa dedim burnumu ısırma diye." Kaşlarımı çatarak ona baktığımda beni kucağına alıp sıkıca sarıldı. Çok yorgun görünüyordu. Belli ki yine Barlas denilen kişiyle uğraşıyordu. Dün duyduğum telefon konuşmasında birçok işi kaybetmişti.
" Kenan, demin söylediğin şey... "
" Hadi hazırlan çakalım güzelim. Böyle devam ederse kızım doğduğun da giyecek hiçbir şeyi olmayacak, tabi odasını da unutmamak lazım."



  Kenan, İnternette alışveriş yapmamı istediği için hiçbir şey almamıştım. Bende diğer anneler gibi mağazalara gidip seçmek istiyordum. Zaten son yaşananlardan sonra hiçbir şey yapmak istemiyordum. Kenan, giderek içime kapandığımı gördüğü için belli ki beni dışarı çıkarmak istiyordu. Alışveriş için değil ama annem ve babam için gitmek istiyordum. Kenan'ın kucağından çıkıp hızla giyinme odasına girdim. Arkamda duyduğum Kenan'ın küfürlerini  duymamazlıktan gelerek tabi. Beni kucağına alan oydu sonuçta. Üstümdekileri çıkarıp Kenan'ın benim için aldığı hamilelik elbiseni giydim. Kilo almamıştım ama karnım büyümüştü. Aynada kendime bakarken Kenan, arkama gelerek fermuarımı kapattı. Boynumu öpüp kollarını belime sardığında aynada ki yansımamıza baktı.
"Çok yakıştı. Tam hayal ettiğim gibi."
Mor renkteki elbise tenime çok yakışmıştı. Bende çok beğenmiştim.
" Teşekkür ederim."
Kenan, kollarını daha çok sıkıp sırtımı sert göğsüne bastırdı. Burnunu saçlarımı gömüp kokumu içine çekerek arzuyla gözlerime baktı.
" Resimleri kaldırayım önce hemen çıkarız."


TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin