6. bölüm. Şans

38.3K 1.2K 520
                                    



   Hastanenin soğuk zemininde oturmuş sessizce iç çekiyordum. Konuşulanları duymuyordum artık. Kulağımda doktorun söylediği şeyler yankılanıyordu sadece.
Annem beni bırakıyormuydu. O beni bırakmaz ki ama. Kıyamaz bana.
Dizlerimi iyice kendime çekip kollarımı etrafıma sardım. Üşüyordum hemde çok üşüyordum. Annem olmadığı için üşüyordum.
Yalnız olduğum için üşüyordum.
Sessiz değildim ki ben. Çığlık atıyordum aslında ama kimse duymuyordu. Annem olsaydı duyardı oysa. Ne kadar büyümüş olsamda ben hala küçük bir kız çocuğuyum aslında. Annemin küçük kızıyım.
O kadar yorulmuştum ki göz yaşlarımı bile silecek mecalim yoktu.
Dün geceden beri bu kapının önünde oturuyorum. Hiçbir şey yiyip içmemiştim. Annemi görmeyene kadar da burdan kalkamazdım.
Kimse anlamıyordu beni, oysa annem burda olduğumu hissederdi gidersem oda giderdi. Saatlerce izlediğim noktayı parlak bir ayakkabı kapattı.
Yinede oraya bakmaya devam ettim.
Kimseyi duymak istemiyordum çünkü herkes burdan kalkmamı söylüyordu.
Çenemin altında hissettiğim parmaklarla başımı kaldırdım. Yaşlı gözlerle bana soğuk gözlerle bakan adam baktım.
Üzerime dikkatli bir şekilde bakıp çatık kaşlarla yine yüzüme baktı.
Kenan," Kalk yerden Sare. Kaç saattir bu haldesin."
Çenemi onun sert parmaklarından kurtarıp beklentiyle annemin içerde olduğu  odanın kapısına baktım.
Kenan," Kalk şuraya otur neden yerde oturuyorsun Sare'm."
Yine sessiz kaldığımda Kenan, kolumdan tutup beni yerden kaldırmaya çalıştığında tenime batan parmaklarından kurtulmaya çalıştım.
" Bırak beni, bırak dokunma bana hiçbir bir yere gitmek istemiyorum. "
Kenan, " Bir yere gitmiyorsun zaten yerden kalk şimdi.! "
" Annemden uzaklaşamam lütfen bırak beni burdan gidersem oda bırakır beni. "
Hıçkırarak Kenan'a baktığımda gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı. Neden öfkelenmişti ki bu adam.
Yerinden kalkıp öfkeli adımlarla önce adamlarına kızgınlıkla birşeyler söyleyip yine yanıma geldi.

Kenan, " Ağlama, şu gözlerinin haline bak. Lanet olsun ağlama yoksa yakarım bu hastaneyi. "
Kollarımı dizlerime sarıp başımı diz kapaklarıma yasladım. O kadar yorgundum ki bu adamla bile uğraşacak gücüm yoktu.
Buraya neden geldiğini bile bilmiyordum zaten umrumda değildi.
Havalanmamla başımı yasladığım yerden hızla kaldırdım.
Kenan, yere oturup benide kucağına oturttu.
" Ne yaptığını sanıyorsun sen bırak beni, ne istiyorsun benden.! "
Kenan," Sakin ol yerde oturmaktan buz gibi olmuşsun, hasta mı olmak istiyorsun. "
Kaşlarımı çatıp ona baktığımda oda aynı şeyi yaparak bana baktı. Gözlerimizle verdiğimiz savaş ne kadar sürdü bilmiyorum ama Kenan'ın sesi bu soğuk bakışmayı kesti.
Kenan," Neden benden bu kadar nefret ediyorsun Sare, neden bana bir şans vermiyorsun. "
Gözlerimi ondan kaçırıp bu sorunun cevabını düşündüm.
Kenan'dan korkuyordum, sert ve soğuk bir adamdı. Nedenini bilmiyorum ama içimi ısıtmıyor tam tersine soğutuyordu.
Kenan," Kaç saattir burda oturuyorsun eminim birşey de yememişsindir. Hasta olursan nasıl annene bakacaksın. " 
" Ben hasta olursam anneme bakamam biliyorum ama onsuz yapamıyorum. "
Kenan, " Evet bakamazsın, bunun için kendine dikkat etmelisin. "
" Doktorlar hiç umut yok dediler, herşeye hazırlıklı olun dediler. Ben annemin ölümüne nasıl hazırlıklı olurum ki. Annem olmadan yaşayamam ona birşey olursa bende ölürüm. "
Kenan," Sakın aklından saçma şeyler geçirme ayrıca annen için herşeyi yapacağım yeter ki ağlama artık. "
Kenan, kollarını sıkıca bana dolayıp başımı göğsüne yasladı.
O kadar hissizdim ki Kenan'ın kucağında olmak bile benim için birşey ifade etmiyordu.


Bize doğru gelen doktorla hemen Kenan'ın kucağından kalktım. Umutla doktorun güzel şeyler söylemesini beklerken, Kenan da yerden kalkıp değişmeyen soğuk yüz ifadesiyle yanımızda duran doktora baktı.
Kenan'ın işaretiyle doktor boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.
Doktor, " Hastamızın durumu pekte iç açıcı değil Kenan bey, şuan yoğun bakımda, geçirdiği  krizlerden dolayı organları zarar görmeye başladı. "
Kenan," Yapılacak olan şeyleri söyle doktor."
Doktor, yerinde huzursuzca hareket edip alnında biriken teri sildi.
Doktor, " Bu dalda çok başarılı bir doktor var aslında ama yurt dışında,  bide şey biraz pahalı bir tedavi süreci olacak anladığım kadarıyla yakınları bunu karşılayacak maddiyata sahip değiller. "
Yerimde sendeleyip tam düşecekken belime sarılan kolla ayakta durmaya çalıştım. Kenan, beni kendine yaslayıp düşmemi engellerken dolan gözlerimle doktora baktım.
" Hiç mi umut yok doktor bey, lütfen annemi iyileştirin gerekirse sabah akşam çalışırım öderim masrafları. "
Doktor, " Dediğim gibi tek yolumuz bu yapacağımız tedavi yöntemiyle yüzde yetmiş şansı olacak annenizin. "
" Ya tedavi uygulanmazsa. "
Doktor, " Ne yazık ki yapacağımız bir şey yok. "
Annem ölecekmiydi. Neden ama?
Doktorlar insanları iyileştirirdi değil mi.?  O zaman neden annemin hayatını doktor değilde para kurtarıyordu.
Yer ayaklarımın altında kayıyordu sanki, herşeyi bulanık görmeye başladım daha sonra da karanlık beni içine çekmeye başladı. Kenan'ın beni kucağa alarak bağırdığını, hızla yürüdüğü anladım.
Kenan," Eğer onun kılını zarar gelirse bütün doktorları bu hastaneyle birlikte yakarım.!"
Dilimden dökülen can alıcı kelimeyle tamamen karanlığa hapsoldum.
" Annem. "


TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin