12. bölüm Kaza

30.9K 979 412
                                    

  
  Beni hoyratça öpen dudaklarından belliydi kızgın olduğu. Öyle ki nefes almama bile izin vermiyordu. Ellerimi başımın üzerinde sabit bir şekilde tutmuş bedenimi kendi bedeni ve duvar arasında sıkıştırıyordu. Nefes almak için zorda olsa dudaklarımı ayırdığımda ellerimi bırakıp yüzümü avuçlarının arasına alıp tekrar dudaklarıma yapıştı. Titreyen ellerimi omuzlarına çıkarıp istediğini almasını bekledim. Biliyordum çünkü doyana kadar beni öpecekti yada öfkesi geçene kadar. elimden geldiği kadar ona karşılık vermeye çalışıyordum ama öpüşü o kadar sert ve hızlıydı ki ona yetişemiyordum. Karşılık vermeyip durduğumda dişlerini dudaklarıma sürtüyordu. Dudaklarım acımaya başlamıştı. Dili yorulmadan dilimle dans edip ağzıma hüküm ediyordu. Yorulduğumu ve nefessiz kaldığımı anlayıp geri çekildi. Başımı duvara yaslayarak gözlerimi kapattım. Havasız kalan ciğerlerimi rahatlatmak için derin nefesler almaya başladım. Hala Kenan'ın kucağında ve bacaklarım onun beline sarılıydı. Sert tutuşu biraz gevşediğinde gözlerimi açıp Kenan'ın kara gözlerine baktım. Siyah elmaslar gibi parlayan menevişlerinde birçok duyguyu görüyordum. Aşkı, arzuyu, tutkuyu, öfkeyi. Onun istediği olmadığında yada biri karşı çıktığında öfkesi gün yüzüne çıkıyordu hemen ne kadar bana yansıtmak istemese de, hareketleri ve gözleriyle bunu anlıyordum. Şuan büyük bir hırsla ve öfkeyle beni öpme sebebi annemin evlilik için erken demesinden dolayıydı. 

Parmağını acıyan dudaklarıma sürüp gözlerini kapattı. Başını boynuma gömüp derin bir nefes alarak beni kucağından indirdi. Gözlerimi kapatıp sırtımı duvara yasladım. Karşı koymama rağmen beni durmadan öpmesi ve üzerimde hakimiyet kurması beni incitmişti.                         
" Benimsin bana aitsin, kimse seni benden alamaz Sare.
" İtiraz istemeyen sert ve öfkeli sesi ile gözlerimi açıp kırgın bir şekilde baktım yüzüne.
 " Kimse dediğin kişi annem, Kenan ve merak etme öyle bir niyeti yok annemin. Sadece her anne gibi kızının iyiliğini istiyor. Ona karşı bu kadar sert davranmak zorunda değilsin. Böyle yaparak beni incitiyorsun, lütfen anneme karşı biraz saygılı ol."                                                                                         Gözlerimdeki kırgınlığı fark ettiğinde sert bir soluk verip avuç içini yanağıma yasladı. Yanağımı okşayıp alnını alnıma yasladı.
" Biliyorum fazla tepki veriyorum ama elimde değil güzelim. Sana olan sevgimi görmesini istiyorum biraz sert çıkmış olabilirim istersen özür dilerim annenden yeter ki bana böyle bakma. Hep gülmeni istiyorum Sare'm, ben yeterince soğuk bir adamım bu yüzden bu evde benim gibi soğuk ve kasvet içeriyor bunun için sen hep gülümse bana, evimde kalbim gibi ısınsın içimi aydınlattığın gibi burayı da aydınlat ve cennete çevir."                                               Kendimi bir girdabın içindeymişim gibi hissediyordum. Artık her şeyden yorulmuştum. Tek isteğim oturup saatlerce ağlamaktı, belki çözüm değildi ama elimden sadece bunu yapmak geliyordu. Annemin üst üste hastalanması Kenan'ın, hayatıma girmesi ve hızla alınan kararlar bunların hepsi hem ruhuma hemde bedenime fazla geliyordu. İçinde olduğum bu karanlık girdapta uyumak istiyordum sadece . Kenan, ona cenneti sunmamı istiyordu oysa ben hiç cenneti yaşamamıştım ki ona sunayım. 

Kenan, alnımı öpüp incitmekten korkar gibi saçlarımı okşamaya başladı. Aşkla yüzüme bakıp önce gözlerimi sonra da yüzümün her yerine yumuşak öpücükler bıraktı. Sanki demin dudaklarımı kopartacakmış gibi öpen adam başkaysıdı. Parmağını alt dudağıma sürüp derin bir nefes aldı. Şuan yüzü masum bir çocuk gibiydi. Suç işleyen ve pişman olan bir çocuk.                         " Çok acıyor mu.?"                                     Başımı olumlu anlamda salladığımda yüzünde acı bir gülümseme oluştu.     " Öpeyim o zaman acımasın küçüğüm dudakları."  Ben daha bir şey demeden Kenan, küçük bir öpücük bıraktı dudaklarıma. Bana olan hisleri ve aşkı bazen korkutuyordu beni. İnsanın sevip aşık olması güzel bir şeydi ama bu kadar aşırıya kaçması bence sağlıklı değildi.                              " Hadi gel önce annenden özür dileyeyim sonra da düğün için konuşalım. Asma o güzel yüzünü." 
" Peki." Gülümsemeye çalışıp Kenan'ın uzatmış olduğu elini tuttum. Kenan, rahat bir nefes alıp saçlarıma öpücük bıraktı. Birlikte annemin yanına gittiğimizde Kenan, sert konuştuğu için annemden özür dilemişti. Annem ise tebessüm edip özrünü kabul etmişti.                                                                                                  

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin