Bir can yok olurken biri dünyaya gözlerini açıyordu. Kenan'ın kucağında hızla arabaya doğru ilerlerken gözüm arkada, Cansu'nun cansız bedenindeydi. Bunca ay yanımda olan bana arkadaşlık eden güzel dostumu kaybetmişken bebeğim dünyaya gelmek istiyordu. Neydi bu düngü bir cana karşılık bir can mı.?
" Cansu... Benim yüzümden. Hepsi benim yüzünden."
Bir yanım Cansu'ya gitmek isterken diğer yanım kızımlaydı. Neye kime üzüleceğimi bilmiyordum. Arabaya bindiğimizde Cansu, görüş açımdan çıktı. " Hızlı sür Bekir!"
Karnıma giren sancıyla çığlık atıp Kenan'ın gömleğini sıkıca tuttum.
" Sakin ol güzelim, dayan biraz derin derin nefes al. Söz veriyorum hastaneye yetiştireceğim seni."
Ağlamaktan ıslanan yüzümü silip endişeyle bana bakıyordu Kenan.
" Cansu'yu öldürdün. Nasıl bu kadar merhametsiz olabiliyorsun. Senden nefret ediyorum.!"
Kucağından çıkmaya çalışırken kollarını sıkıp sabit durmamı sağladı.
" Sakin ol kendine zarar vereceksin! Şu lanet olası hastaneye yetişip iyi olduğunu sana bir şey olmayacağını öğrenmem lazım.!"
Canım o kadar acıyordu ki hareket edemiyorum artık. Yorgunluktan düşen kollarım kapanmaya başlayan gözlerim ile bütün gücümün tükendiği hissettim.
" Senden nefret ediyorum! "
Alnımı öpüp burnunu saçlarımın arasına gömüp derin bir nefes aldı.
" Nefret de bir duygudur. Benden nefret etmen bile beni mutlu eder."
İçimde bir şeylerin koptuğunu hissettiğim de canımın acısıyla çığlık atıp ağlamaya devam ettim. Attığım çığlıklar canımın açısından, döktüğüm göz yaşları ise Cansu içindi." Çok mu acıyor canın. Geçeceğini bilsem koparıp alırım içinden bebeği yeter ki acımasın canın."
Düşmanına bakar gibi karnıma bakıyordu. Şuan mümkün olsaydı düşünmeden koparıp atardı içimden bebeğimi. Dudaklarımı ısırarak sesimin çıkmasını engelledim.
" Kapama gözlerini, sakın uyuma Sare." Gözlerim kapanmıştı ama bilincim hala açıktı. Kenan, beni sarsıp gözlerimi açmamı söylüyordu ama bunu yapacak gücüm bile yoktu.
" Kız-ım, ona kötü davranma Kenan, eğer bana bir şey olursa sev onu."
Kendini kaybetmiş gibi bağırıp arabayı süren Bekir'e kızıp küfür ediyordu.
" Eğer onun yüzünden sana bir şey olursa yemin ederim gözümü kırpmadan öldürürüm Sare!"
Yapma demek istiyordum, ona zarar verme sev onu demek istiyordum ama yapamıyordum. Bilincim tamamen kapanmadan önce duyduğum son şey Kenan'ın öfkeli sesi ve bağırışıydı.Gözlerimi açtığımda aldığım ilaç kokusuyla yüzümü buruşturup etrafıma baktım. Bebeğim aklıma gelince elimi karnıma yaslayıp boşluğu fark edince yerimde kalkmaya çalıştım.
"Bebeğim, kızım."
Karnıma giren ağrıyla inleyip başımı tekrar yastığa koydum. Elimle ağrıyan yeri kontrol ettiğim de sargılı olduğunu anladım. Canımın acısıyla yine gözlerim yaşarmıştı. Dışarda duyduğum Kenan'ın kızgın sesiyle bakışlarım kapıyı buldu. Birkaç saniye sonra açılan kapıyla Kenan, odaya girdi. Uyandığımı fark edince yanıma gelerek elimi eline alıp yüzümü okşamaya başladı.
" İyi misin Sare'm, ağrın var mı?"
Yüzümü avuçlarının arasına alıp, gözlerimi, alnımı, burnumu, yüzümün her yanını öpmeye başladı.
" Çok solgun görünüyorsun, konuş benimle güzelim, sesini duymaya ihtiyacım var."
Benim de kızıma ihtiyacım vardı.
" Bebeğim nerede, kızım iyi mi Kenan." Başını olumlu anlamda sallayıp umursamaz bir şekilde saçlarımı okşamaya başladı.
" Neden yanıma getirmiyorlar, onu görmek istiyorum. Sen gördün mü.?"
Oturmak için kalkmaya çalıştığımda kollarını sırtımdan geçirip yatağı oturmam için ayarladı.
" Görmedim, senin yanından ayrılmak istemedim. Önceliğim her zaman sensin biliyorsun güzelim."
Hergün biraz daha şaşırtıyordu beni. Nasıl kendi kanından olanı merak etmezdi.
" Bizim kızımız o Kenan, nasıl yalnız bırakırsın. Görmek istiyorum kızımı, hem acıkmıştır şimdi. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
General FictionKenan," Burdan kaçamazsın..! Buna asla izin vermem sen benimsin anla bunu... Saklandığım yerden nefes dahi almadan bekledim çünkü o benim nefes alışlarımı bile biliyordu.... Kenan hasta bir adamdı, bağımlıyıdı.. Ve bu hastalık ne yazık ki bendim...